7.Bölüm

17 2 0
                                    

Acaba doğum günümde bana ne alacaklardı çok heyecanlıyım.Belkide doğum günümü unutmuşlardı.Off ya unutmuşlarsa o zaman hiç kimseyle konuşmam.Yani hediyesinden değil bu benim özel günüm ve kutlanmasını isterim.Yada en azından birinin hatırlamasını.Çok uykum geldiği için esnedim.Bende hemen Ecenin yanına yattım.

*******************
Sabah uyandığımda hemen esneme hareketleri yaptım.O kadar güzel bir uyku çekmişimki çok rahatlamıştım.Yataktan kalktığımda aynanın önünde bir şok geçirdim.Ben gece giydiğim kıyafet ile yatmıştım ama biri pijamalarımı giydirmişti ve kendimi tutamayıp bir çığlık attım.
"Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa"
hemen Ercan kapıyı kırmışçasına odaya girdi.
"N-Ne oldu..!!??"
"Ben gece elbisem ile yatmıştım ama şimdi üstümde pijama var..!!! Biri vücuduma bakarak ve iç çamaşırlarıma bakarak pijamamı giydirmiş."
"Bu muydu sabah sabah çığlık atarak neredeyse bütün yoldan geçenleri başımıza toplayacak sebep bumuydu?"
"Evet buydu"
"He bu arada ben çıkarttım üstünü" dedi ve odadan dışarı çıktı. Bende hemen peşinden bağırmaya başladım.
"Kimse benim kıyafetimi değiştiremezz..!!"
Sonra beni duymamış gibi yapması o kadar çok sinirimi bozduki hemen yanına gittim ve kolundan tuttum.Birkaç saniye bakıştıktan sonra tekrar önüne döndü.Ve bu sefer pes etmedim.Odasına girip kapıyı yüzüme kapattı.Ben sinirimle odanın kapısını açtım ve açtığım anda Ercan benim belimi kavrayıp kendine çekti ve odanın kapısını kitledi sonra beni duvara yasladı beni duvar ve kendi arasına aldı ve ellerini duvara koydu başım 2 elinin arasında kaldı.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Hem suçlusun hemde güçlü"
Sonra bana birazdaha yaklaştı burunlarımız ve anlımız birbirine değdi.O kadar yakındıkki.Nefeslerimiz birbirine değiyordu.Nefesini hissede biliyordum.Çok heyecanlıydım hem yanaklarım kızardı hemde kalbim küt küt atmaya başladı.Sonra dudaklarımız birleşti ben karşılık vermedim.İstemediğimi belirtmek için göğsüne yumruk attım ve yüzümü istemiyormuş bir hale getirdim sonra hemen öpmeyi bırkatı.
"Ben-ben çok-çok üzgünüm." dedi.Bende hemen ağlayarak odanın kilidini açıp odadan çıktım.İçimden sayıkladım "hepsi benim suçum-hepsi benim suçum..." Ece nin odasına gittim ve giyinmeye çalıştım.Ve bir an önce bu evi terk etmek istiyordum.

Bugün bunları giydim çicekli etek siyah kolsuz ince askılı ve birde yarım ceket şeklinde eteğimin rengine yakın ve birde siyah ayakkabı elimede siyah bir çanta aldım kafamada şapka taktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bugün bunları giydim çicekli etek siyah kolsuz ince askılı ve birde yarım ceket şeklinde eteğimin rengine yakın ve birde siyah ayakkabı elimede siyah bir çanta aldım kafamada şapka taktım.saçlarımı düzleştirdim.Ece nin makyaj masasına oturdum ve kendime rimel kırmızı bir ruj ve göz kalemi sürdüm.Sonra hemen dışarı çıktım.Artık ne yapacağımı şaşırmış haldeydim.Ya kendi evime gidecektim yada yeni bir eve taşınacaktım annem ve babam 1 sene sonra ya gelecekler yada 1 sene daha uzatılacak.Çabuk ve hızlı bir karar vermeye çalıştım.Evet en iyisi kendi evime geri dönmekti çünkü yeni bir ev için henüz daha erken.Ve şimdi Nuran Teyzelerin evine gidip bavullarımı toplamam gerekiyor.Bende evden pek uzakta olmadığım için koşmaya çalıştım ama ayağımda topuklu vardı.Pek koşamıyordum.Evin önüne geldiğimde hemen zili çaldım ve kapıyı Ercan açtı.Hiçbirşey söylemeden koşarak Ece nin odasına çıktım.Ercan peşimden geliyordu.
"Açelya..!! Neler oluyor?"
"Sen karışmaa..!! Hemen bavullarımı hazırladım Ece halen daha yatıyordu yuhhh..!!! Akşam olacak.Bavullarımı sürükleyerek hemen odadan çıktım.Ercan bavullarımı elimden alıp
"HİÇBİR YERE GİTMİYORSUN..!!" dedi ilk defa bu kadar sinirli görüyordum onu.
"Sen buna karışmazsın"
"HAYIR KARIŞIRIM BENİM İSTEĞİM OLMADAN HİÇBİR YERE Gİ-DE-MEZ-SİN..!!"
"Ne hakla karışıyorsun sen? Böyle bir hakka sahip değilsin"
"EVET SAHİBİM."
"DEĞİLSİN"
"EVET ÖYLEYİM"
"DE-ĞİL-SİN"
"TAMAM MADEM ÖYLE BİR HAKKIM YOKSA ÇIK GİT EVİMDEN"  dedi ve bavullarımı merdivenden aşağı fırlattı.O anda tüm kıyafetlerim etrafa saçıldı.Bende o tüm hırsımla hıçkırarak ağlamaya başladım.O kadar ağlıyordumki herkes ağlama sesimi duyabilirdi hemen koşarak bavullarımın yanına gittim.Hepsini toparlamaya çalışsamda nafile. Ercan ise sadece bu ezik halime bakıyordu.Dayanamayıp
" SENDEN NEFRET EDİYORUM" dedim tabi halan hıçkırarak ağlıyordum.Tüm makyajım akmış darma duman olmuştum.O ise sadece bakıyordu.Kaşları çatılmıştı.İnsan bir yardım eder bende toplayabildiklerimi topladım bu evde 1 dakika bile durmak istemiyordum beni kovdu evinden.İstenmeyen yerde durmam.Kapıdan dışarı çıktım.Bavullarımı çekip çıkarttım.Sonra kapıyı kapattım.Yolda giderken birden gözlerim kararmaya başladı başım dönüyordu ve bir anda yere düştüm.

***********************
Gözlerimi açtığımda bembeyaz bir odanın içindeydim.Etrafımda adını bilmediğim bir çok alet vardı.Kafamı biraz daha kaldırmaya çalıştım ama olmadı.

-------ERCANIN AĞZINDAN-----
Ben onu çok üzdüm.Ne yapsam ne etsem beni affetmese bile haklı.Ben onu kaybetmiştim.Sonra birden Açelya nın gözlerini açtığını gördüm.O kadar sevindimki.Ama içimi parçalayan bir durum vardı.Doktorun söylediğine göre Açelyanın kafası da gittikçe büyüyen bir tümör vardı.Ben ne yaptım.Onu çok kırdım ,onu çok üzdüm onu çok kırdın şimdi nasıl yüzüne bakacaktım.Belki bana çok kin i vardı.O beni asla affetmeyecekti.Tümör gittikçe büyüyecek kafasına sığmayacak sonra ben olmadan çıkıp gidecek hemde sonsuzluğa.Bugün onun doğum günü.Doğum gününde ona yaşattıklarıma bak.Belki ben onu üzmeseydim bayılmayacaktı.Gözlerini açar açmaz hemen doktora söyledim.
"Doktor bey hastamız uyandı" diye hemşireler koşuşturmaya başladı.Doktor hemen Açelyanın bulundugu odaya girdi ve konusmaya başladı bir kaç aleti ayarladı.Sonra dışarı çıkıp bana
"İsterseniz odaya girip görüşebilirsiniz"
"Tamam" odaya girdim.Açelya yüzüme bakmıyordu.
"Açelya dilim kopsaydıda o lafları söylemeseydim" Açelya gözlerini kapatıp ağlamaya başladı.Onun bu hali ben çok üzüyordu.Elimi elinin üstüne koyacaktım ama bir anda elini çekti.Benle hiç konyşmuyordu.
"Açelya lütfen beni affet kendimi öldüresim geliyor empati yapıyorum evet çok haksızdım yaptıklarımdan dolayı sen bana kin tutuyor olabilirsin sana yemin ederim ben kendime kin tutuyorum sırf seni üzdüğüm için biliyorum son pişmanlık fayda etmez.Sana o sözleri söyleyip bavullarını fırlattığım için binlerce yüz binlerce kez özür dilerim eğer affetmessen haklısın.Ben bile kendimi affedemiyorum.Ellerim kopsaydı o bavulları atmasaydım.Hepsi ben.................." sözümü kesti.
"Daha fazla birşey duymak istemiyorum"
"Peki" demekle yetindim. Tam kalkarken
"Dur" diye bir ses ile olduğum yerde kaldım.
Arkamı döndüm.
"Bir sorunmu var?"
"Gitme"
"Ama....."
"Birşey söyleme sadece yanımda kal"
Kafamı onaylarcasına salladım.
"Sana bir soru soracağım"
"Elbette"
"Ama sadece Evet yada Hayır diyeceksin.Söz ver"
"Söz"
"Benim hastalığım tümör değilmi ve çok büyük evet yada hayır"
Cevap vermedim bana
"Cevap ver" dedi ağlamaklı bir ses tonuyla sonra o inci tanesi göz yaşları süzülü verdi gözlerinden.
"CEVAP VER DEDİM SANA." bu sefer hıçkırıklarla birlikte çıktı bu ses tonu.
"Evet" diyebildim zorla.Sanki boğazımda bir düğüm vardı bir türlü gitmiyordu.
"Ölecekmiyim?"
"HAYIR ÖYLE BİRŞEY OLMAYACAK." ve bende kendimi tutamayıp ağlamaya başladım.
"Lütfen benim için ağlama"
Bu durumda bile hala başkalarını düşünüyor.
"Tamam ağlamıyorum" dedim ama gözyaşlarımı içime akıtıyordum.
"Herşey iyi olacak" dedim.
"Hayır hiçbirşey eskisi kadar iyi olmayacak" dedi.Aklıma birşey geldi tabi sevinmeyecek ama bir nebze olsun mutlu olacaktı belki...

KANATSIZ SEVGİ MELEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin