Yoongi

233 19 12
                                    

Her şey den bıkmıştım yine. Taehyung a tam alışabilirim diye düşünürken yine arkamdan vuruyor , yine bana zarar veriyordu...Taehyung...Adını bile ağzıma almak , aklımda anmak tuhaftı...Çok tuhaf tı. Dr. Sing in dedikleri yine aklıma geldi " 140..Taehyung un odası boş " demişti , bu nasıl olabilir di? Aklımı gerçekten sonunda kaçırmış mıydım ? Hiç bir şeye anlam veremiyordum. Kalbimde ki ağrı çok tanıdık dı , boşluğa düşmek gibi sanki birini kaybediyor mus gibi hissediyordum. Birinin beni gerçekten tekrar sevmesi mümkün olduğunu düşünüyordum ... Arkadaş demişti , yeni bir arkadaş . Peki bu nasıl mümkün dü? Bir arkadaşın bana bunca şeyi yaşatması...Gerçek olduğuna dair hiç bir eminliğim bile kalmamıştı. Hangisi gerçek hangisi sahte? Ne yapmalıyım ben? Aklımda ki sorular saçlarımı tümden yolduracak kadar ağırdı , başım ağrıyordu ve düşüncelerim eskilere dönüşüyordu. Lanet olsun. Sıgarayı bırakmaya çalışan biri ,  sadece bir hafta dayanıp tekrar sigara içmeye başlamış gibiydim. Kapıya doğru baktığımda polisleri görememiştim ve kalbim hızlıca çarpmaya başladı. Nereye gitmişlerdi?
Gözlerimin yavaş yavaş kapandığını hissediyordum tekrar , kapı açıldığında gözlerimi açık tutmaya cabaladım. Taehyung gözleri kızarmış ve saçı ıslak bir şekilde yanıma oturdu.

" Hyung..."
Sessi titriyordu. Ağlamıştı yada ağlayacaktı.

" S- sen? "

" Hyung ben...Ben iyi değilim "

Nedeni bilmiyorum ama bu kelimeler ve yüzüne aynı anda bakmam beni paramparça etmişti. Burada neden olduğumu bir anlığına unuttum. Ellerini tuttum ve bum buz olmalarına çok şaşırdım.

" Ne oldu anlat "

...

" Ellerin donmuş ve saçının hali ne? "

Yağmur dan sırılsıklam olmuş olmalıydı ve ıslak saçları alnında yapışıyor du. Küçük çocuk gibi gözyaşlarını kazağın nın kolları ile sildi ve anlatmaya başladı.

" Yağmur yağıyor... Ve ben çok ıslandım.. ne yapacağımı bilmiyordum "

Taehyung bana neler olduğunu anlatırken camdan dışarı bakmaya karar verdim çünkü yağmur sesini duymamıştım. Belki de yorgunluktan duymamıştım ama camdan baktığımda hiç bir damla yağmiyordu.. hatta yere baktığımda bile hiç bir ıslaklık yoktu. O kadar çok ıslanması için yağmur baya yağmış olması gerekiyordu. Taehyunga şaşkın bir bakışla döndüğümde ağlıyordu hala ve dudakları mosmor du.

" Hey! Hey iyimisin ?? Dudakların ! "

" Hyung... Beni kurtar lütfen.. sanki... Sanki nefes alamıyorum. "

" N- ne ? "

...

Yatağımın solundaki kırmızı düğmeye defalarca bastım ve hemşirelerin koşarak geldiğini duyabiliyordum. Kapıyı birden açtıklarında hem hemşire hem de Dr. Singa ve iki polis içeri girdi.

" İyi misin Yoongi?? "

Bay Sing endişeli bakışlar atıyordu bana ve iki saniye önce Tae nin oturduğu yere oturdu. Parmağım ile ona gösterdim.. oturduğu yere ... Orada biraz önce Taehyung oturuyordu ama.. ama şimdi...

" Yoongi ne oldu anlatır mısın?? "

Kaş göz hareketleri ile herkese çıkmalarını söyledi , etrafıma bakınıyordum ama hiç bir şeyi algılayamıyordum.

" Dr. Sing "

" Efendim "

" Ben... delirdim "

Çatık kaşlar ile bana bakıyordu. Sonra elini kafamın üstüne koydu.

" Sen önce uyu... Dinlen ve burdan çık... Yarın söz tekrar konuşacaz "

" Anlamıyorsun. Onu gördüm ... Hali çok kötüydü..."

...

" Onu bul... Lütfen... Hasta gibiydi sanki ama şimdi ... "

Kolumda bir acı hissettim ondan sonra herşey karardı..

Tekrar dan gözlerimi açtığımda doktorun başımda beklediğini gördüm ve ona sırtımı döndüm. Hiç bir şey söylemiyordu. Bana sormadan ve benden izinsiz , sanki deli mişim gibi iğneyi sokmuşlardı koluma ve buna doktor sing neden olmuştu.

" Yoongi? "

Bir şey söylemedim.

" Kızma bana , sadece kafan çok karışık olduğunu fark ettiğim için iğne verdittirdim sana...

...

Sen deli falan değilsin merak etme "

Sinirlendim.

" Nereden biliyorsun??

...

Sen öyle biri yok dediğin insanı gördüm biraz önce ! "

" Taehyung u mu? "

Sesi sanki ciddilesmisti ama arkamı dönmek istemedim hala.

" Kim Taehyung mu? "

" Soy adını bilmiyorum dedim ya "

" Sana fotoğraf gösterecem olur mu? Bana bugün gördüğün çocuk bu mu değil mi , onu söylemen gerekiyor "

" Bana ne , rahat bırak beni "

" Eğer bu ise...Sana anlatacak bir şeyim var gerçekten çok önemli "

Arkamı döndüm ve elimi uzattım . Önce biraz tereddüt etti ama daha sonra eski bir kağıt parçası elime sıkıştırdı.

" Ne bu? "

" Oku sadece "

Kağıt parçasına daha dikkatli baktığımda bir gazeteden olduğunu fark ettim. Baş kısmında şöyle yazıyordu " Çocuk babası tarafından öldürüldü "
İlk önce kaşlarımı çattım çünkü böyle haberlerden nefret ediyordum ama daha sonra...Yazının en altına geçip tarihi dikizledim. Dört sene , dört sene geçmişti. Gözlerimi kaldırıp Doktora baktım.

" Devam oku "

" Zorlanıyorum , boynumdan "

Gazeteyi tekrar ona uzattım.

" Okur musun? "

Doktor Sing: " 12 Şubat 2012 , herkesin buralarda çok tanıyıp sevdiği Kim ailesinin direği , oğlu nun canını aliyor..."

Bundan gerisini sanki duymak istemiyor muşum gibi bir Miğde bulantısı sardı beni.

" 17 yaşındaki Kim Taehyung banyoda bulundu. Kafasını zorla suyun altına tuttup daha sonra da oğlunu boğduğunu fark eden Bay Kim kendi isteği ile teslim oluyor. İşten gelen Bayan Kim evin sessiz ve boş olduğunu anlayınca , evin her köşesine bakıyor ve banyoda oğlunu buluyor. Bayan Kim dayanamadığı dan kalp krizi geçiriyor ve oğlu ile aynı günde hayatını kayıp ediyor. Bay Kim hem kendi hayatını hemde Ailesinin hayatını böylelikle bitiriyor."

Yatakta el kol hareketleri ile masanın üzerindeki küçük kusma kutusuna el.isareti yapıyorum. Dr.Sing aniden ayağa kalkıp tam bana verdiği an içimi tümden boşaltıyorum. Bu gerçek olamaz , sonuçta Kore'de Kim Taehyung adlı insanlar o kadar çok ki...Neredeyse yüzde 60 ın soy adı Kim.

" Bu o değil "

" Ben ölü birini nasıl göreyim? Nasıl konuşayım ? "

" Bu mantıklı mı ?? "

" Bir şey söylesene !!!!! "

Yere bakıyor hiç bir şey söylemiyordu. Ellerine baktığımda avucunun içinizde bir şey sakladığını görebiliyordum. Sadece eline bakıyordu , bir kaç dakika sessizlik çöktü.

" Bir resim var dı "

" Ne?"

" Gazete yazının yanında... Kim Ailesine Ait bir resim "

Elimi uzattım
" Göster "

" Ama Yoongi... "

" Ver şunu!!! "

Kafasını sallayarak bana uzattı ve gözümün içine baktı. Gözlerimiz bir kaç dakika bir birinden hiç ayrılmadı çünkü ben elimde ki resime bakmaktan korkuyordum...
O kadar çok korkuyordum ki , delirecek gibiydim...

Boy meets Evil | TaegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin