BÖLÜM 7
İçindeki bu sıcak duygu bir türlü yok olmuyordu. Sınıfta yerine oturmuş etrafına gülücükler saçarken üzgün bakışlarla yanına oturdu Kris.
‘Kim Jongin hakkında dediklerim için üzgünüm ama yine de ondan uzak durman konusunda hala ısrarcıyım.’
Kyungsoo ona dönerek ‘Duramam, artık edebiyat partnerim.’ dedi.
‘Ne?!’ Luhan ve Lay’de en az Kris kadar şaşkın duruyordu.
‘Ne var? Ona sordum ve kabul etti.’
‘Yani ona soran sendin?’ ilk defa sesi bu kadar titreyerek çıkmıştı Kris’in.
‘Evet.’
Kris sessizleşirken, Soo’nun yüzündeki gülümseme gün boyu solmadı.
--
Ertesi sabah içi kıpır kıpır uyandı Soo, bugün perşembeydi ve edebiyat dersi vardı. Hızla yataktan kalkıp hala uyuyan ufaklıklara birer öpücük verdi.
Hızla duş alıp üstünü giydikten sonra aşağı inip ailesini de selamladı.
‘Günün mükemmel olsun tatlım.’
Kyungsoo onu mükemmel bir günün beklediğinden emindi zaten.
--
Otobüsteki yerini alarak çocuğu beklemeye başladı, o kadar heyecanlıydı ki… Otobüs durduğunda pencereden dışarı baktığında oradaydı işte! Jongin karşısındaydı! Soo’nun kalbi teklemeye başlamıştı.
Jongin her zamanki yerine doğru ilerlerken, Soo’yu görüp ona baktı. Çocuk ona gülümserken sadece kafasıyla selam vermiş ve yerine geçmişti.
Sonunda onu fark etmişti, Jongin onun farkına varmıştı. Çenesinin ağrımasını bile umursamadan gülmeye devam etti.
Luhan, Baek ve Soo sınıfa girdiğinde, Jongin çoktan arka taraftaki yerine oturmuştu bile. Kulaklığını takmış, dışarıya bakıyordu. Bu dalgın hali ve arkaya doğru yatmış saçlarıyla o kadar mükemmel görünüyordu ki…
Onun farkına varmayacağını düşündüyse de çocuk dönüp bir süre ona bakmış ve tekrar penceredeki manzarasına dönmüştü ama bu bile Soo’nun midesindeki kelebekleri uçurtmaya yetmişti. Kris ve hocanın da girmesiyle herkes yerlerini aldı.
‘Günaydın gençler, herkes yerine geçsin, sende Tao. Herkes proje partneriyle adını kağıda yazıp bana versin.’
‘Luhan sen kiminle eşleştin?’
‘Ben mi? Elbette Lay ile, değil mi?’
Uykulu gözlerle onaylarcasına kafasını salladı Lay.
Arkasını döndüğünde derin düşüncelere dalmış çocuğu gördü. Acaba ne düşünüyordu ya da kimi…
Luhan kağıdı uzattığında kendi ismini altına da Jongin’in adını yazdı.
Listeyi alınca kısaca inceledi hocaları.
‘Pekala, 8 grubumuz var… İlk kim başlamak ister?’
Kimseden ses çıkmıyordu.
‘Hmmm o zaman, ben seçeyim.’
Eliyle adların üstünden geçmeye başladı.
‘Tebrikler, ilk sıra Kyungsoo ve Jongin’in.’
Tüm sınıf adı duymasıyla fısıldaşmaya başlamıştı bile. Arkasını dönünce umursamayan bir Jongin ile karşılaştı.
‘Pekala sakin olun çocuklar.Kyungsoo ve Jongin, lütfen 3 hafta sonra sunumunuz hazır olsun.’
3 hafta mı? Çok kısa bir süreydi, bu kadar zamanda yetiştirebilecekler miydi ki? Ama Jongin ile geçirebileceği koca 3 hafta, bu Soo’yu gülümsetti…
Dersin bitmesiyle soluğu Jongin’in yanında aldı, gergindi ama bunu göstermemeye çalışıyordu.
‘İlk biziz ha?’
Jongin ona bakarak kafasını salladı.
‘*Holding on the Air* ı konu olarak kullanmak istediğine emin misin?’
‘Evet, harika bir kitap.’
‘Okudun mu?’ şaşırarak sormuştu Jongin.
‘Şey… ehmm… evet… değişik görünüyordu, bende kitap okumayı severim bilirsin ve senin de okuduğunu görünce…’ Kızarmaya başlamıştı, kekelememeye çalışsa da başaramamıştı. Jongin’in okuduğunu görünce en yakın kitapçıya koşturup almıştı, aslında Jongin’in elinde gördüğü tüm kitaplar için yapıyordu bunu…
‘Peki beğendin mi?’
Soo sadece kafasını salladı, çocuğun gözlerine bakacak cesareti bulamıyordu kendinde.
‘En sevdiğim kitaptır.’
‘Biliyorum.’ diyerek gülümsedi Soo.
‘3 hafta sunumu bitirmek için yeterli değil. Sık sık buluşup detayları konuşmalıyız, ne dersin?’ sesi olması gerekenden daha tiz ve heyecanlı çıkıyordu, Jongin’in bunu fark etmemiş olmasını umdu ki anlamıştı tabii ki…
‘Pekala.’
‘Pazartesi ve çarşambaları part-time çalışıyorum, onun dışında tüm öğleden sonralarım boş.’
‘Salı ve cumartesi günleri de ben meşgulüm.’
‘Ehmm… Dersin falan mı var?’
‘Evet.’
Kyungsoo daha fazlasını öğrenmek istediyse de vaz geçti.
‘Yani Perşembe, Cuma ve pazarlarımız uygun. Okuldan sonra kütüphanede buluşmaya ne dersin?’
Jongin kafasını salladı.
‘Pekala o halde, görüşürüz.’
‘Cezan ne zaman başlıyor?’
‘Önümüzdeki hafta, birer saat.’
Jongin sadece kafasını sallamakla yetinmişti. ‘Tamam.’
‘Pekala sonra görüşürüz.’
Heyecan dalgası Soo’nun tüm bedenine yayılırken daha önce onunla hiç bu kadar uzun konuşmadıklarını düşündü, artık onunla konuşabilirdi, hakkında daha çok şey öğrenebilirdi…
Kris, Luhan ve Baek onu sınıfın kapısında bekliyordu. Kris’in hayal kırıklığı dolu yüzünün yanında Luhan ona gülümsemiş, Baek ise cesaret verici bir şekilde omzuna vurmuştu. Okulun bitmesini dört gözle bekliyordu.
**
Söz verdiğim gibi kısa bir part daha geldi bugünlük bu kadar :*
Edit: Hala 8 bölümde zaten yazarki ben bölüp yayınlıyorum artışta yok arkadaş 2 bölüm daha ekleyene kadar ben ona yetişeceğim heralde hehe Umarım beğenirsiniz^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Drawn to You [Kaisoo Çeviri] ✔
Fanfic*Bir oğlan vardı ve Kyungsoo'ya göre o çok yakışıklıydı.* Yazar : kokuhaku Çeviri : supernaturel Orjinali : http://www.asianfanfics.com/story/view/635627/drawn-to-you-exo-kai-jongin-kyungsoo-kaisoo