Bölüm 19~

11.4K 955 128
                                    

Evettttt böylece 8. bölümde bitti son 2 bölüm eklenen~ Uzun oldu demi yani 10 sayfa çevirdim höh :P Neyse gidip yemek yiyeyim okuldan gelip direk bunu yapmıştım :P Çok sövmeyin bakın sakin Jongin'İ seviyoruz tamm mı onu da anlayın, öpüldünüz. Yorum ve beğenilerinizi eksik etmeyin, eleştiriye de açığım. Çok hızlı çeviri oldu yine hata varsa affola, yb de görüşmek üzere, keyifli okumalar~supernaturel~~

BÖLÜM 19

En yakın durağa koşup saatine baktığında hala otobüsün gelmesine 10 dakika kaldığını görünce dayanamayarak koşturmaya devam etti. Sokakları hızla arşınlarken yanından geçen ve ona şaşkınlıkla bakan yüzleri umursamıyordu.

Dans stüdyosuna geldiğinde nefessiz kalmış ve ilk merdivenlerde biraz soluklanması gerekmişti. Hızla merdivenleri çıkıp, Jongin’in çalıştığı odaya girdi.

İçeri de sadece tanımadığı bir yüz vardı.

‘Birini mi arıyorsun?’

Nefes almakta güçlük çekiyordu, kendini kapıya yaslamış soluklanmaya çalıştı. Döndüğünde Jongin’in dans hocası karşısındaydı.

‘Oh, şu geçen ki çocuksun değil mi?’

‘Evet.’ diyerek adamın yanına yaklaştı. ‘Jongin’e bakıyorum, burada değil mi?’

Adam kafasını salladı. ‘Arayıp bugün gelemeyeceğini söyledi.’

Hızlı bir hayal kırıklığı dalgası vurmuştu yüzüne Soo’nun.

‘Bir sebepte söylemedi, hiç asmazdı dersleri aslında.’

Soo kafasını salladı. ‘Teşekkürler.’ diyerek hızla çıktı.

Dışarı çıkınca otobüsü görüp bindi hemen, aklı Jongin’deydi. Kötü bir şey yoktu inşallah…

--

Soo kapıyı çaldığında açılması uzun sürmüştü, çocuk o kadar gergindi ki yerinde duramıyordu.

‘Kyungsoo?’ Sehun onu gördüğüne çok şaşırmış gibiydi.

‘Merhaba Sehun.’

Torres havlayarak Soo’ya doğru geldi.

‘Şişt kızım sessiz ol, büyükanne uyuyor.’

‘Sehun, Jongin’in nerede olduğunu biliyor musun? Dans stüdyosunda da yoktu.’

Sehun kaşını kaldırdı, anlaşılan ikisinin arasında geçenleri biliyordu. Başta konuşmak için ağzını açsa da geri susmuştu, bunu ona söyleyip söylememesi gerektiğine emin değildi.

‘Evde.’

‘Ev?’ Soo’nun kalbi hızlanmıştı.

‘Evet sana adresi vereceğim.’ Soo’nun telefonuna yazdı adresi.

‘Sehun?’

‘Hm?’

‘Neden bunu yapıyorsun? Yani bana neden yardım ediyorsun?’

Sehun telefonunu geri vererek ona baktı.

‘Yoksa yazık olacak.’ Gülümseyerek Soo’nun omzuna dokundu. ‘Jongin inanılmaz biri ve bazen kendine neyin iyi geleceğini düşünemiyor. Kendisi zarar görmesine rağmen yardımları hep geri tepiyor. Ve sen… sende inanılmaz birisin ve ona yardım edebileceğini düşünüyorum. Elimden geleni yapsam da benimde gücümün yetmediği şeyler var. O yüzden sana gitmeni ve ona insanları kendinden uzaklaştırarak  neleri kaçırdığını göstermeni istiyorum.’

Drawn to You [Kaisoo Çeviri] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin