Bölüm 25~

13K 1K 638
                                    

Tatmmmm bölüm geldi aslında hemen çevirmiştim bu partı ama yemek yerken thor 2 ye takılmışım şu bu derken anca geldi sorry T.T 2 part halinde yayınlıcam bu bölümü. Gerçekten mükemmeldi hop oturup hop kalktım ama ah son ah... Neyse okuyalım.... Bu arada JUST LIKE YOU da bakalım lütfen görünmedi galiba. O da Kaisoo çeviri!!!!! Keyifli okumalar~supernaturel~~

BÖLÜM 25

Gecenin bir yarısı yanındaki çocuğun kıpırdandığını hissetti Soo, baktığında kardeşinin yanına geçmiş ateşini ölçerken bulmuştu diğerini. Jongin derin bir iç çekip ufaklığın başını okşadı.

Jongin gelip yanına tekrar uzanınca gözleri hala kapalıyken sordu. ‘O iyi mi?’

‘Evet.’ Çocuk fısıldarken etrafın karanlık olmasına dua etti Soo, yoksa kızardığını görebilirdi.

‘İyi o zaman.’

‘İyi o zaman.’

Jongin ona daha da yaklaşınca yüzünü battaniyenin altına gömüp kendini gülmekten alı koyamadı Soo.

--

Kapının önündeki kıpırdanmayı hissedince gözlerini kapayıp uyuyor numarası yapmaya devam etti Soo. Ufaklık içeri doğru girip ona yaklaşınca Maru’yu kollarının arasına alıp battaniyeyi üstlerine çekti. Haru’ya baktığındaysa Jongin’in birşeyler mırıldanıp gülümseyerek onu kolları arasına aldığını gördü.(Tam evli aile moduna girdiler ha dhajh)

Soo bu huzur verici anın tadını çıkararak uykusuna geri döndü.

--

Kyungsoo uyandığında, Maru  tepesine çıkmış, Haru ise Jongin’in uzandığı yerde yatıyordu.

Gözleri çocuğu aradıysa da bulamamıştı. Taaki banyodan gelen su sesini duyana kadar korkuyla etrafına bakındı.

Yavaşça Maru’yu yan tarafa yatırıp ikizlerin üstünü örttükten sonra sessizce banyoya yöneldi.(Banya Soo’nun odasında) Kapı aralık olduğu için çocuğu yüzünü yıkarken görebiliyordu. Soo çocuğun sırtındaki yara izlerini görünce nefesinin kesilip içine inanılmaz bir ağrının saplandığını hissetti, tüm vücudu morarmış yararlarla doluydu.

 Hızla yüzünü havluyla kurulayan çocuğun yanına gidip arkasından sıkıca sarılarak kafasını sırtına dayadı. Jongin şaşkınlıkla bir an dona kalsa da arkasına dönüp ona bakmaya çalıştığında Soo’nun sıkıca sarılması onu engellemişti.

‘Kyungsoo?’

‘Çok acımış olmalı.’

‘Ben… iyiyim.

Gözyaşlarıyla savaşırken kendini biraz daha Jongin’e bastırdı.

‘O halde neden benim canım bu kadar yanıyor?’

Jongin iç çekerek ellerinin beline dolanmış çocuğun elleri üzerine koydu.

‘Üzgünüm.’

Soo kafasını salladı. ‘Olma.’

Bir süre böyle kaldıktan sonra Soo kafasını biraz uzaklaştırıp morarmış yaranın üstüne dudaklarını değdirdi. ‘Bir daha böyle bir şeyin olmasına izin vermeyeceğim.’

‘Oppa ben acıktım.’

Kyunso sesi duyunca hemen çocuktan ayrılsa da şimdiden Jongin’in sıcaklığını özlemişti.

Kapıyı açtığında hala uykulu bir halde gözlerini ovuşturan ufaklığı gördü.

‘O halde aşağı inelim.’ Ufaklığın saçlarını karıştırıp kapıyı kapadı.

Drawn to You [Kaisoo Çeviri] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin