Drawn to You [Kaisoo Çeviri] ✔

Bölüm 31[FİNAL]~

Ve ve ve bitti!!!~ İçim bir hoş oldu ya ikisinin masum ve şeker hallerine ben çok alışmıştım. Gerçekten şu güne okudğum en masum ficti, tam benlik bir çeviri oldu. Arada hatalarım olduysa, kötü çevirdiysem affola. Şu güne kadar okuyup beğenen ve beni yorumlarıyla şevke getiren herkese teşekkürler!! Başka bir çeviri de görüşmek üzere. Kaisoo sevin!!! Çünkü ben onlara aşığım~supernaturel~~

BÖLÜM 31

YARIM YIL SONRA (O nası bişeyse ajshakj)

Kyugsoo, anfi de *yılın en iyi öğrencisi* yazan sertifikasını tutan Jongin  ile gurur duyuyordu.

Gözüne yaşlar birikirken ayağa kalkıp çocuğu heyecanla alkışlamaya başladı. Minsoo ve ailesi de gülerek çocuğu alkışlarken, Jongin belgeyi kolunun altına alarak onlara gülüp el salladı.

Kyungsoo’da sınıf arkadaşları ile beraber mezuniyet belgesini almıştı. Hala yüzündeki gülümsemeyi bırakamıyordu, tabii Jongin’in uzanıp yanağına öpücük kondurarak onu tebrik etmesi de cabasıydı…

Anfiden indikleri anda annesi ikisine de sıkıca sarıldı.

‘Oh benim çocuklar çok zeki, tüm özelliklerim onlara geçmiş!’

Babası yine mızmızlanınca hepsi gülme krizine boğulmuştu. (En çok bu aileyi hele Bayan DO özlücem sanırım...)

2 YIL SONRA

Jongin giriş kapısındaki beklerken ileri geri adım alarak elindeki *anatomi* kitabına bakıyordu.(Bizimki tıbbiyeli olmuş :3)

Kyungsoo profesör ile konuşacağı için geç kalmıştı, hızla koşturarak onu bekleyen çocuğun yanına doğru ilerledi.

Jongin’i arkadan görünce gülmüştü, öne arkaya salınırken tıpkı dans ediyor gibi duruyordu.

--

Neredeyse iki yıldır ailesinin evi ve üniversitenin yakınlarındaki bir apartmanda beraber yaşıyorlardı. Böylece sürekli ailesi ve Minsoo’yu ziyaret edebiliyorlardı.

Sehun’da , öğretmen adayı, hafta sonları sık sık ziyaretlerine geliyordu, bazen Torres ile bazende tek başına. Olmadı Kyungsoo ve Jongin büyükanneyi ziyaret ediyordu.

Minsoo hala okuldaki gerçek yeteneklerden biriydi, yeni sergilerine 6 aydan kısa bir süre kalmıştı. Bu seferki sergi daha büyüktü, çünkü Minsoo’nun resimlerini görmek isteyen daha çok insan vardı artık.

Büyüyüp kocaman çocuk olmuştu hatta Kyungsoo’yu geçmek üzereydi.(Puahaha Soo :M: )

Kyungsoo hala Suho, Luhan ve Kris ile görüşüyordu. Hepsi de Seul’de bir şirkette çalışıyordu. Birbirlerini sık görmeseler de arada bir araya gelip içmeye gidiyor, hayatları ya da eski zamanlar hakkında konuşuyorlardı.

Baekhyun, ki kendisi hukuk okuyor, ve Jongin ile birlikte şiddete karşı verilen mücadelelere katılıyorlardı. Kyungsoo bu mevzunun hem kendi hem de Jongin için çok önemli olduğunu biliyordu.

Bazen beraber Jongin’in babasını ziyaret ediyorlardı. Babasının gördüğü tedavi sonrası daha sağlıkla ve uysal görünmesi Jongin’i mutlu etmişti.

İkisi de herşeyin eskisi gibi olamayacağını biliyordu ama en azından Jongin babası ile normal konuşabilecek düzeye gelmişti.

Bir yıl sonra buradan çıkacaktı ve bir fabrika da işe başlayacaktı. Jongin dans ederek-ders vererek kazandığı paradan ona kıyafet ve yiyecek bir şeyler vererek elinden geldiğince yardım etmeye çalışıyordu.

Kyungsoo arada onu dans ederken izliyordu.

‘Benim için dans et Jongin.’

Ne zaman bunu dese çocuk isteğini asla yanıtsız bırakmıyordu.

--

‘Hey yakışıklı bey birini mi bekliyorsunuz?’

Jongin yüzünde kocaman bir sırıtmayla ona döndü. ‘Üzgünüm flört etmeye iznim yok, erkek arkadaşım beni paralar sonra.’

Kyungsoo dudaklarını büzerek koluna ufak bir yumruk attı. Jongin çocuğun bu haline gülerek onu sıkıca sardı.  ‘Awww seni sevdiğimi biliyorsun.’

‘Ve bende seni çok seviyorum.’

Jongin gözleri parlayarak ona bakıyordu.

‘Hadi futbol sahasının oraya gidelim.’

‘Olur.’

Kyungsoo ellerini birbirine kenetlerken Jongin alınlarını birbirine dayayarak onu öpmeye başladı.

**

Bir oğlan vardı ve Kyungsoo'ya göre o çok yakışıklıydı.

Herkes gibi parlaktı gözleri ama Kyungsoo onun hüzünle bezenmiş manalı bakışlarını seviyordu en çok. Diğerlerinden farklı değildi gülümsemesi ama arada sırada konuşunca dudaklarının yana kıvrılmasını seviyordu.

**

SON