SÜRTÜĞÜN GÖLGESİNDE +18

Mektup

Matchless uyanır uyanmaz etrafına baktı. Odasında olduğunu görünce derin bir nefes aldı. Yaşadıkları rüya değildi, babası gelip onu kurtarmıştı. Kafasını çevirdiğinde baş ucunda duran zarfı gördü. Pembe renkte üstünde prenses tacı olan bir zarftı. Mat heyecanla zarfı açtı ve içinden çıkan mektubu okumaya başladı.

Merhaba Bebeğim,
Benim güzeller güzeli Zemmam yada Matchless'ım mı demeliyim ? Sen doğmadan önce babanla sana ne isim koyacağımıza bir türlü karar veremedik. O Zemma olsun istedi ben ise Matchless. Buralardan gitmeden önce babana isminin Zemma olabilceği konusunda bir mektup yazdım ama biliyorum ki baban adını Matchless koymuştur.
Güzel kızım, hayatın senin için ne kadar çok zor olucağını tahmin ediyorum. Etrafında anneleri olan arkadaşlarını görünce bir yanının eksik hissediceğini de biliyorum ama unutma bitanem sen görmesen de ben hep senin yanı başında olucam.
Acaba bana mı yoksa babana mı benziyeceksin çok merak ediyorum. Kime benzersen benze çok güzel bir kız olacağını biliyorum. Umarım huyların babana kaderin de bana benzemez. Çok zor bir baban var zaten sende bunun farkındasındır. Sana bir anne tavsiyesi babanı kendi haline bırak. Onun aklı başına hep sonradan gelir.
Bu mektubu babana sana en ihtiyacın olduğu zaman da vermesini istemiştim.
Şuan bu mektuba neden ihtiyaç duyabilceğini bilmeyi çok isterdim. Yanında olup saçlarınla oynamayı, sana sarılmayı ve kulağına 'her şey geçicek meleğim' demeyi o kadar çok isterdim ki. Ben hep kalbindeyim bunu asla unutma bana ihtiyacın olduğunda kalbine dokunman yeterli. Yaşamak zor iş, başına bir sürü üzücü şey gelicek ve sen bunları atlatıcak güçtesin. Eğer babanın kalbine dokuna bilirsen hayatta ki en büyük sınavını zaten geçmiş olucaksın. O zamandan sonra baban asla sana zarar gelmesine izin vermez. Bu konuda ona güvenim sonsuz.
Erkek arkadaşın olucağı zaman olucak bu konuda baban biraz kıskançtır. Üç tip erkek vardır bitanem. İlki hep başka kadınlara aittir, seni sevsede senin yanında durucak gücüdür yoktur, korkaktırlar. İkincisi ise bunlar beladır bir kere hayatına girdiklerinde hiç bir şey eskisi gibi olmaz, kalbinin onun için hiç bir değeri yoktur, kırmaktan, üzmekten hiç çekinmez. Üçüncüsü ise cesurdur, sevdiği kadın için her şeyi göze alır, ne olursa olsun her zaman dimdik arkasındadır.
Sana dürüst olucam. Benim ilk sevdiğim erkek belanın ta kendisiydi. Onunla birlikte olduktan sonra hayatımda hiç bir şey bir daha eskisi gibi olmadı. Sonra başka bir adamı sevdim ama hayatında başka bir kadın vardı hep beni sevdiğini söyledi ama yanımda olacak cesareti hiç bir zaman göstermedi. Son aşkım ise baban geldi ve beni tüm o karanlığın içinden çekti ve çıkardı. Sen akıllı bir kızsın bitanem kendini asla bir erkeğe ezdirme ve asla bir erkeğin ikinci şansı olma. Seni seven sana değer veren birini bul. Şuan bu mektubu yazarken  kaç yaşında okuyacağını tahmin edemiyorum. O yüzden ergenliğe girdiğin zamanlarda kötü alışkanlıklarının olmamasına dikkat et bunlar hep senin zararına olan şeyler.
Son olarak güzel kızım zarfın için de bir anahtar ve bir adres var. İstediğin zaman o adrese gidip sana ait olan dolabı açabilirsin.
Seni çok seven Annen.

Mektup bittiğinde Mat göz yaşlarına hakim olamamıştı. Bu mektup annesinden ona kalan tek şeydi. Mektubu okurken annesini yaşıyormuş gibi hissetti. Hayatının en güzel anlarından biriydi. Mektubu zarfla birlikte sakladı. Yatağından kalkıp mutfağa gitti.
Mutfağa vardığında gördüğü şey karşısında gülümsedi. Zayn ve Raul birlikte kahvaltı hazırlarken çok sevimli gözüküyorlardı. Zayn arkasına döndüğünde onları seyreden kızını gördü.
"Küçük hanım buyurun kahvaltınız hazır."
Mat gülümsedi ve babasının çektiği sandalyeye oturdu. Hep birlikte güzel bir kahvaltı yaptılar.
"Hadi hazırlanın önce Raul'u evine bırakalım ordan da sizi okula götüreyim."
Mat ve Raul bir birine baktı.
"Aslında benim gidebileceğim bir okul yok."
Zayn imalı bir şekilde kızına baktı.
"Sana dediğimi yap ve hazırlan."
Mat hazırlandıktan sonra Raul'un evine gittiler. Zayn sabah erkenden Raul'un babasının arabasını evlerinin önüne bırakıp Raul bizde kalıcak dediği içinde bir sorun çıkmadı.
Okula geldiklerinde Matchless ne yapıcağını bilemiyordu.
"Bu okulda mı kalmak istersin yoksa kaydını başka okula mı aldıralım ?"
"Rauldan ayrılmak istemiyorum."
"Peki"
Siz sınıfa geçin bende müdüre hanımla konuşayım. Çocuklar Zayn'in dediğini yapıp sınıflarına gittiler.
Zayn müdürenin kapısını çaldı ve içeri girdi.
"Merhaba ben Zayn Malik. Matchless Maliğin babasıyım."
"Hoşgeldiniz Zayn bey ama kızınız bu okuldan attıldı."
"Siz attınız değil mi?"
"Evet ben attım Zayn bey."
"İyi o zaman attığınız gibi geri alın."
"Böyle bir şey mümkün değil."
"Bakın hanımefendi kızımı bu boktan okula geri almanızı istememin tek sebebi Raul'un burda olması. Yoksa sizin okulunuza meraklı değiliz. Kızımı okula geri alın ya da sizi bu okuldan attırayım. Siz karar verin."
"Kızınızı okula almadım diye beni işimden attıramazsınız."
"Emin olun attırırım. İnanmıyorsanız deneyip görelim."
"Peki sizin dediğiniz gibi olsun. Kızınızın yeniden kaydını yaparım."
"Teşekkür ederim. Çok kibarsınız."
Zayn piç gülüşünü atıp odadan çıktı.

Depoya vardığında Arthur bir sandalyede bağlı duruyordu. Zayn oğlanın bantlı olan ağzını açtı.
"Anlat bakalım kızıma ne yaptın?"
Arthur imalı imalı güldü.
"Kızını her gün deli gibi becerdim. Onu sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlısı yaptım daha anlatma mı ister misin?"
Zayn, Arthur'a sert bir yumruk attı.
"Kızın artık bir orospu Zayn Malik. Onu kurtaramazsın."
Zayn, Arthura baktı ve güldü.
"Ben bir fahişeden mükemmel bir kadın yarattım. Emin ol kızımı da düzeltirim."
Arthurun boynunu sıktı ve kulağına fısıldadı.
"Eğer bir daha kızıma orospu dediğini duyarsam senin o dilini kopartırım."

Umarım beğenirsiniz geç yazmak zorunda kalmıyım diye biraz kısa oldu idare edin. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum...