Hediye

6.8K 189 122
                                    

Brunetteluke hesabının Kraliçe Bir Hırsız kitabını okumanızı tavsiye ederim.

Matchless hala okulda olduğuna,Arthurdan kurtulduğuna,babasıyla barıştığına inanamıyordu. Her şey rüya gibiydi, bir gün uyanıp rüyanın biteceğinden çok korkuyordu.
Okul bitince Mat ve Raul mektubun içinden çıkan adrese gitmek için taksiye bindiler. Adrese vardıklarında taksi devasa bir güzellikteki recidance ın önünde durdu. Taksiden inince Mat ve Raul bir birlerine bakıp güldüler. Odanın kapısını açıp içeri girdiklerinde Mat gözlerine inanamadı. Karşısında çok güzel döşenmiş bir oda duruyordu. Annesinin zevkli bir kadın olduğu belliydi. Raulla birlikte odanın içine girdiler. Raulla Mat salona geçip koltuklara oturdular.
"Mat burası harika bir ev."
"Şuan rüya görmüyorum değil mi?"
"Hayır Mat bu ev gerçek. Yaşadığın her şey gerçek."
Mat'in dikkati masanın üzerinde duran çerçeve çekti. İçinde Annesiyle babasının birlikte resmi vardı. Mat masanın yanına gitti ve çerçeveyi eline aldı. Annesinin Mate hamile olduğu zamanlarda çekilmiş bir fotoğraftı. Aile olarak çekildikleri tek fotograftı her ne kadar Mat annesinin karnında olsada,yanlarındaydı. Bir zamanlar güzel bir aile olduklarında görünce duygulandı ve ağlamaya başladı. Raul yanına gidip, Mat'in gözlerini sildi.
"Artık ağlamak yok. Bu zamana kadar yeterince ağladın. Artık mutlu olma vakti."
"Haklısın"
Masanın üzerinde bir zarf duruyordu. Zarfı açtıklarında içinden hesap cüzdanı ve bir not çıktı.
  Canım kızım çalıştığım zamanlarda baban para harcamama hiç izin vermezdi. Bende bütün paramı biriktirdim. Sana bu evi aldım ve geriye kalan paraylada sana bir banka hesabı açtım. Bu evden ve paradan babanın haberi yok. Eğer babanla mutluysan onun yanından ayrılma sana ihtiyacı var. Mutlu değilsen kimseye muhtaç değilsin bu ev ve para sana uzun bir süre yeter.
                  Seni çok seven annen...
Mat yine göz yaşlarını tutamayıp ağlamaya başladı. Raul ona sıkıca sarıldı.
"Yanımda olamadığı halde beni bu kadar düşünen bir anne yanımda olsaydı kim bilir beni ne kadar çok severdi. Onun gibi bir anneye sahip olduğum için çok şanslıyım."

Mat eve geldiğinde babası evde yoktu. Odasına gidip üzerini değiştirdi ve mutfağa indi. Halasından yemek yapmayı biraz öğrenmişti. Öğrendiği kadarıyla akşam yemeği hazırlamaya başladı.
Yemekler bitince çok güzel bir sofra hazırladı.
Sokak kapısı açıldı ve Zayn elinde kocaman bir orkideyle içeri girdi. Ona şaşkınlıkla bakan kızına gülümsedi.
"Annen en çok beyaz orkide severdi. Senin en çok hangi çiçeği sevdiğini bilmediğim için bende sana orkide aldım."
"Papatya. En çok papatyayı severim."
"Sen annen kadar pahalıcı değilmişsin" diyip güldü. Matte gülerek babasına eşlik etti.
"Halamdan öğrendiğim kadar bu yemekleri yapa bildim. İnşallah beğenirsin"
Zayn masaya oturup Mat'in yaptığı yemekleri tattı.
"Gayet güzel olmuşlar. Çok beğendim. Ellerine sağlık."
"Afiyet olsun babacım."

Baba kız yemeklerini yedikten sonra ortalığı toparlayıp salona geçip oturdular. Konuşacakları çok şey vardı.
"Biliyorum seni çok üzdüm,kalbini çok kırdım. Bilmeni isterim ki annen gittikten sonra aklımı,kalbimi,her şeyimi kaybettim. Düzgün düşünemedim.'
"Ben sana hiç bir zaman kızamadım. Hiç bir zaman küsemedim. Her seferinde hep içimde seni affettim. Bir umudum vardı bize dair ve sonunda gerçekleşti."
"O çocukla geçirdiğin zamanlarda kötü bir alışkanlık kazandın mı?"
Mat başını önüne eğdi bu soru karşısında çok utanmıştı.
"Başını yerden kaldır ve her zaman dik tut. Artık ben senin yanındayım ve utanılcak bir şey yok."
Mat başını kaldırdı.
"Sigara,alkol ve uyuşturucu kullandım."
"Bağımlılık durumun ne?"
"Sigara ve alkole bağımlılık durumum normal içmeden de yapabilirim ama uyuşturucu almayınca vücudum buna ne tepki vericek bilmiyorum."
"Bakalım içmeyince vücudun nasıl bir tepki vericek ona göre seni tedavi ettire bilirim."
Mat onaylarcasına başını salladı.
"Bundan sonra her şey bizim için iyi olucak."
Biraz bir birimizi tanıyalım.
"En sevdiğin renk ne?"
"Mavi. Bana annem gözlerini hatırlatıyor."
Zayn buruk bir ifadeyle gülümsedi
"Senin en sevdiğin renk ne?"
"Siyah çünkü bana çok yakışıyor"
Lafını tamamladıktan sonra meşhur gülüşü atıp, göz kırptı.
"Annemle nasıl tanıştınız?"
Zayn bu soruyla karşılaşacağını hiç düşünmemişti ne cevap vereceğini bilmiyordu.
"Bu konuyu sonra konuşsak."
"Lütfen merak ediyorum. "
"İtalya ya bir iş gezisine gitmiştim. Toplantı sonrasın da yemek yemek için bir restoranda gittik. Biz oturup,sipariş verdikten sonra kapıdan içeriye annen girdi. O kadar güzeldi ki ilk görüşte aşık oldum."
Matchless pür dikkat hayranlıkla babasını dinliyordu.
"Annen bütün gün aklımdan bir an olsun çıkmadı. Kısa bir araştırma sonra bir şekilde anneni buldum. Bir dergide çalışıyordu. Karşısına çıktım,duygularımı anlattım. Başta beni istmedi sonra ikna oldu ve birlikte olduk.
"Adını bile bilmediğin bir kadını bulmayı nasıl başardın?"
Zayn güldü.
"Bak tatlım şunu asla unutma! Zayn Mallik''in bu hayatta arayıpta bulamadığı, isteyip de alamadığı hiç bir şey yoktur."
Matchless babasının sözlerinden oldukça etkilenmişti. Biraz daha sohbet ettikten sonra uykuları geldi ve odalarına çıktılar.
Matchless yatağına yatmıştı bile kapısı çaldı.
"Gir"
Zayn kapıdan kafasını uzattı.
"Geçmişte yaşayamadığımız günler adına sana masal anlata bilir miyim? Küçükken hep anlatmamı isterdin."
"Sende anlatmazdın."
Zayn bu sözle yıkılmıştı
"Ben masal dinleme yaşımı çoktan geçtim baba ama bizim için tekrardan küçülüp dinleye bilirim."
Zayn gülümsedi ve kapıdan içeri girip Mat'in ayak ucuna oturdu.
"Hani masal kitabın nerde. Kitap olmadan nasıl okuyacaksın?"
"Bütün hikaye aklımda sen merak etme."
"Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Kudretli bir Kallıkta küçük bir prens yaşarmış. Bu Krallık zalim ve karanlık ruhlu bir kral tarafından yönetilirmiş. Zalim kral eşine ve çocuklarına her zaman eziyet eder , onlara zarar verirmiş. Kral en çokta oğlunu sevmezmiş. Oğluna bir prens gibi davranmaz hep aşağılarmış. Küçük prens çok üzülürmüş ama derdini kimselere anlatamazmış.
Yıllar geçmiş prens babası sevgisi ne demek bilmeden Kralın zalimliğiyle yoğrularak bir kalbinin olduğunu unutarak büyümüş. Prens etrafında ki herkese zarar veriyor, insanları hiç acımadan öldürüyormuş. Prensin zalimliği kralın hoşuna gitmiş. Kendine benzeyen oğlu onu gururlandırmaya başlamış. Tabi bu durum uzun sürmemiş. Zalim kral amansız bir hastalığa yakalanmış , ölümün kıyısına gelmiş. Doktorlar Kralı yaşatmak için bir çare bulamıyorlarmış.
Bir gece Zalim Kral yattığı yerde uyurken ölmüş. Bu ölüm kimseye üzüntü getirmemiş aksine herkes mutlu olmuş. Herkes yeni krallarının merhametini beklerken daha zalim bir kralla karşılaşmışlar. Prens halkına babasından daha çok zulm etmiş.
Bütün Krallık  sonsuz bir karanlığa bürünmüş. Zalim Kral bütün halka eziyet ediyor ,sarayda ki herkesi kovuyormuş. Tek başına sarayda yaşamaya başlamış. Amacı kendi karanlığında yalnız başına ölmekmiş.
Günlerden bir gün güzel bir kız Krallığa gelmiş. Saraya gideceğini söylediğinde herkes güzel kıza gitmemesi gerektiğini söylemiş. Kız kimseyi dinlememiş ve saraya gitmiş. İçindeki ses ona krallın içinde ki iyiliği dışarı çıkara bileceğini söylüyormuş.
Hissettiği gibi de olmuş güzel kız,kralın içinde ki iyiliği ortaya çıkarmış. Annesi kadar güzel birde kızları olmuş ve bütün Krallık sonsuza denk mutlu mesut yaşamışlar."
"Bu masalın en güzel yanı annemin ölmeyip bizimle yaşaması."
"Karakterlerin biz olduğumuzu nerden anladın?"
Mat güldü.
"Hadi ama baba.. Anlamıcağımı düşünmüş olamazsın ben 15 yaşında genç bir kızım. 5 yaşında değilim ki."
Zaynde güldü.
"Haklısın bir anda unutmuşum."
Zayn, Mat'in üstünü örttü ve odadan çıktı. Kızının onu hiç yargılamadan kabul etmesi Zayn'i çok mutlu etmişti. Kızı onun gibi kinci değildi affediciydi...

Uzun bir aradan sonra ve işte yeni bölüm sizlerleee. Umarım beğenirsiniz. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 06, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SÜRTÜĞÜN GÖLGESİNDE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin