1- Takma İsimler

6 0 0
                                    


Bölüm Şarkısı: Keane - Somewhere Only We Know

"Garip saçlı çocuk!"

Sesimi biraz daha yükseltmeye çabaladım ama soğuk adeta dudaklarımı kenetlemişti. Bir de üstüne ön dişlerimden birinin çıkmasıyla peltek peltek konuşuyordum. 9 yaşında olmak zor işti.

Panik adımlarla yürümeye bir son verip hızlıca arkasına döndü.

"Bana öyle seslenme dedim sana tek diş!"

Ön dişim çıkalı daha bir hafta oluyordu. Ben aynanın önüne geçip korkunç tipime bakmaya korkarken hoşlandığım çocuk beni çok net bir şekilde görebiliyordu. Şimdi ben ölmeyim de ne yapayım!

Aramızda yaklaşık 2 metre vardı ama birbirimizi zor duyuyorduk. Soğuk kulaklarımda hiç sevmediğim çınlama efektini veriyordu. Biraz bana doğru yaklaşsa hiç fena olmazdı.

"Sen benle tek diş diyerek dalga geçmeyi iyi biliyorsun ama!" diyerek biraz çirkefleştim.

Gözlerini barizce devirdi. Benden hiç hoşlanmıyordu. Benden nefret ediyordu!

Üstünde ona çok yakışan okul formasını giymişti. Lise 2'ye gidiyordu bense daha 4. sınıfa. 16 yaşında herkesin beğenisini kazanabilecek bir görünüşe sahipti. Ama o bunu önemsemiyordu. Sadece derslerine harıl harıl çalışmakla meşguldü. Ailesi fakir sayılırdı. Babası bir fabrikada işçiydi. Askeri maaştan daha az aldığını duymuştum. Annesi ise kötürümdü. Bu yüzden eve ekmek getirmekte yardımcı olamıyordu.

Okula geç kalmış olmalıydı. Soğuk hava yanaklarını kıpkırmızı etmişti.

Arkasına tekrar dönüp sesini yükselterek "Seninle burada zaman kaybedemem," dedi ve koşmaya başladı.

Bedeni giderek küçülene kadar arkasından onu izledim. Bu yaşımda bu kadar sevgi küçük kalbime fazlaydı. Onu sevmemeliydim... Onu hiç sevmemeliydim...

🚶🏽           🏃🏻‍♀️

Evimizin küçük olsa da bana hayli hayli yeten bahçesinde kumdan kale yapmak için kollarımı sıvadım. Şimdi dünyayı kurtaracakmışım gibi bir havaya girdiğim doğrudur. Önemli bir görev sonuçta. O kumlara öyle şekil vermek kolay değil.

Elimdeki kovayla beraber kumun için pat diye oturmamla daha ilk baştan bile üstüm batmıştı. Hem kaleyi yapabilmek için dikkatimi toplamaya çalışırken hem de arada bir yolu gözetliyordum. Şu saatler onun okuldan çıkacağı zamanlara denk geliyordu. Benimkisi çoktan bitmişti. Hem okula gidip hem de kursa kaldığı için eve geç bir zamanda varması ikimiz için de dezavantajdı ama yapacak bir şey yoktu.

Kumu kovaya doldurmaya devam ederken annemin adım seslerini işittim. Sürgülü kapıyı yana doğru çekip bana baktı.

Benim bir işler çevirdiğimi anlamıştı. Manalı ve uzun uzun bakması hayra alamet değildi.

"Kızım! Geç oldu, birazdan hava kararacak. Hadi, yemek de yemedin. Gir içeri."

Ve yine başlamıştık. Her gün bu tartışmayı yaşardık. O beni içeri girmem için zorlar bense bütün inatçılığımı kullanarak söylediği şeyleri görmezden gelirdim. Annem de ceza olsun diye akşam yemeğini sonradan bana yapmazdı. Ben eve girenece sofra çoktan kalkmış oluyordu. Şu son günlerde sırf bu yüzden biraz kilo vermiştim. Zaten çok kilolu olduğum söylenemezdi. Boyum yaşıtlarıma göre çok daha uzun olduğu için kilo konusunda pek problem yaşamıyordum. Tabi onun 1.80'i geçik boyunun yanında benim boyum hiçbir şeydi. Omuzlarına bile zar zor ya yetişiyordum ya da yetişemiyordum.

Aslında okula bir sene daha erken başlamalıydım fakat aile içi karışıklıklardan dolayı eğitim sürecim biraz geç başlamıştı. Aslında bir şey kaybettiğimi düşünmüyordum. Onun yüzünü daha çok görebilecektim, daha ne olsun.

Ben 5. sınıfı bitirdiğimde buradan taşınacakmışız. Ben büyük bir hobim olan kapı dinlemeyi gerçekleştirirken konuşmalara kulak misafiri oluvermiştim. 2 gün boyunca ağlayınca ailem de durumu farketmişlerdi ve bana her şeyi güzel bir şekilde anlatmışlardı.

Dedem... Üvey dedem.

Evimiz onun üzerine olduğundan artık burada yaşayamayacağımızı söylemiş.

Beni de hiç sevmez. Her gördüğünde zaten kırış kırış olan yüzünü biraz daha buruşturur her seferinde. Hislerimiz karşılıklı.

Sonunda kumdan kalem bitmişti. Yine her zaman ki gibi güzel yapamamıştım ama idare ederdi. Benim hala eve girmeye niyetli olmadığımı gören annem sonunda pes ederek gitti. Ben de sokağa açılan demir kapıyı açıp kenardaki küçük bir taşın üzerine oturdum. Hala gelmemişti. Başına bir iş gelmiş olamazdı değil mi? Olmamalıydı. Asla!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 30, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SAYDAM G:)L:)C:)KHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin