Tik tak.
Tik tak.
Saatin sesi beni bunarken, adını unuttuğum uzun ok 12'nin üzerine geldi ve o zil duyuldu.
Öğretmen sınıftan çıkarken bende çantamı toplayıp sınıftan dışarı çıktım, binanın kalabalıklığı beni bunaltırken kendimi binadan dışarı attım.
Eve doğru yürürken telefonumdan gelen bildirim sesi, adımlarımı durdurup elimi montumun cebine koymamı sağladı.
Telefonu elime aldığımda, varlığını unuttuğum bilinmeyen numaranın mesaj attığını fark edip kaşlarımı çattım.
Bilinmeyen Numara: Bugün yine çok güzel gözüküyordun.
Lisha: Teşekkür ederim.
Mesafeli olmak güzeldir.
Bilinmeyen Numara: Çok mütevazı olman, en sevdiğim yanın.
Lisha: Ne yapabilirim?
Bilinmeyen Numara: Hiç.
Bilinmeyen numaralar cidden can sıkıcıydı, ama ben can sıkıcı değildim.
Evin kapısına varırken gördüğüm şey ile adımlarım durdu.
Lina ve Shawn.
Cidden mi?
Yanmaya başlayan gözlerim ile adımlarımı evimin aksi yöne attım, yavaş yürüyordum.
Yanlış anlamış olabilirdim ama birbirlerine gülümserlerken nasıl yanlış anlayabilirdim ki?
Shawn'ın bu kadar saf olduğuna inanamıyordum!
Hızlıca ilerlerken sinirden dolan gözlerimi elimin tersiyle sildim. İlk bulduğum yere oturup sakinleşmeye çalıştım.
Ne zaman güzel bir şey olsa, hep bir bokluk olmak zorunda mıydı?
Telefonumu açtım, neden yaptığımı bilmeden yazdım.
Lisha: Saf herif.
Saf herif mi? Yazabileceğimin en iyisi bu muydu?
Ne yazabilirdim ki! Birbirlerine öyle güzel gülümsemişlerdi ki.
Gelen bildirim sesi ile Shawn'ın mesaj attığını sandım ama yanılmıştım.
Bilinmeyen Numara: Ağlamak üzeresin.
Bilinmeyen Numara: O sevimsiz yüzünden, değil mi?
Parmaklarım klavyede oynarken duyduğum ses beni duraksatmıştı.
"Sen iyi misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNATTAINABLE/Mendes
Fanfiction"Sen, seni gerçekten ve sonsuza kadar sevecek birini görmeyecek kadar körsün." * En yüksek kısa hikayede #10 En yüksek hayran kurguda #35 (Kısa hikayeden, hayran kurgu kategorisine alındı.)