UNATTAINABLE/Mendes

66

Öksürüp sesimi düzelttim. "Ackerley,"

"Merhaba."

"Merhaba." diye karşılık verdi.

Shawn sandalyede dikleşmiş, gözlerini kısmış Ackerley'e bakıyordu.

"Şimdi çok yanlış olacak ama... Lisha özel konuşabilir miyiz?"

Özel konuşmak?

Açıkçası 'bilinmeyen numara' Ackerley'di, evet ama nedensiz bir şekilde buna inanmak istemiyordum.

"Sebep?" dedi sorgulayıcı bakışlarını bana atarken Shawn.

"Aramızda."

Shawn ona dönerek kaşlarını kaldırdı. "Aranızda?"

Bana döndü. "Aranızda?"

Bilmiyorum anlamında dudak büzdüğümde inanmış olacak ki kaşlarını düzeltti.

"Burada konuşabilirsinuz herhalde." dedi Shawn hiç haz etmiyormuşcasına Ackerley'e lazer atan bakışlarını yollarken.

Ackerley yapmacık bir öksürükle "Bir ara telefonuna bak o zaman. Size afiyet olsun." diyerek yavaşça uzaklaştı.

Shawn kaşlarını çatarak bana bakarken masum bir şekilde dudak büzerek kaşlarımı kaldırdım.

"Bu çocuk seninle niye bu kadar yakın? Tam olarak neyin oluyor?" diye sorularını sıralarken geçen gün ona 'eski sevgilim' dediğimi hatırladım.

İçimi duyuyormuşcasına "Yoksa şu 'eski sevgilin' mi?" dediğinde siniri sesine yansımıştı.

Ay kıskandı diye mutlu olma dansımı sonraya bırakarak "Çok önceydi " diye konuştum.

"Çik inciydi." beni taklit etmek için sesini incelttiğindr gülüp "Ben öyle konuşmuyorum." dediğimde o başını sağa sola salladı.

"Aynen böyle konuşuyorsun."

Kaşlarımı çatarak elimdeki çatalı ona doğrulttum. "Senin gözünü oyarım."

Sahte bir korkuyla bana bakarken "Büyüksün abla." dediğinde gözlerimi devirip yemeğe devam ettim.

*

Shawn tuvalete gittiği sırada sürekli öten ve hiç durmayan telefonumu açıp gelen mesaja baktım, tahmin ettiğim gibi Ackerley'dendi.

Ackerley2: Saat 16:00.

Ackerley2:Lanetolsunketçaplıruffles sokağın oradaki parka gel.

Ackerley2: Lütfen.

*

Şimdi şöyle bir şey dicem bölüme göre okunma sayısı baya az bu yüzden kendi kendime sınır koyup öyle bölüm atıyorumwcogcahocsohs zaten finale az kaldı: 0

Neyse sizi love

Ya da Shawn'ın da dediği gibi

Seni svıyorm Törkiye