Ödülü en çok çalışan alır

588 7 0
                                    


İnekler, çok sayıda lezzetli bitkilerin ve yoncaların olduğu geniş otlaklarda otluyorlardı. İneklerin en çok sevdiği otlar, yoncalar idi. Fakat inekler yoncaları o kadar çok seviyor ve o kadar çok yiyorlardı ki böyle giderse otlaklarda bulunan yoncalar kısa sürede bitecekti. En yaşlı olan beş tane inek bir araya geldi ve bu soruna bir çözüm bulmaya çalıştı. Sonunda beş yaşlı inek, bu lezzetli yoncaların hemen bitmemesi için bir çözüm yolu buldular ve bütün inekleri, otlakların ortasına toplayıp onlara bir yarışma yapacaklarını ilan ettiler. Bu yarışma için herkes otlaklarda bulunan yoncaları kopartıp yarın sabaha kadar kendine ait bir yerde biriktirecekti. Yarın sabah hangi yonca yığınının daha çok olduğu bu beş yaşlı inek tarafından tesbit edildikten sonra en çok yonca toplayan inek, kendi topladığı yoncaları istediği zaman, istediği kadar yiyebilecek fakat diğer ineklerin topladığı daha az yoncalar, büyük bir ambarda saklanacak ve her ineğe her gün azar azar verilecekti. Bütün inekler çok heyecanlanmıştı. En çok heyecanlanan ve bu yarışmaya sevinen ise "Tosun" ismindeki inek idi. Tosun, yarışmanın yapılacağını duyar duymaz hemen işe koyuldu. Zaten çalışmayı çok seviyordu ve gününün büyük bir kısmını da ot yiyerek geçiriyordu. Bütün inekler, var güçleriyle hücum ettiler yemyeşil yoncalara. Her inek büyük bir hırsla yoncaları kopartıp topluyor ve topladığı yoncayı kendine ait bir yerde üst üste koyarak biriktiriyordu. İnekler yarışmaya o kadar hızlı bir şekilde başlamışlardı ki yoncaları hızlı hızlı sökerken artık çeneleri yorulmaya başlamıştı. Sadece çeneleri mi? Dişleri ile yoldukları yoncaları kendi yerlerine taşımak için yürümüyorlar, adeta koşuyorlardı. İnekler için koşmak, çok yorucu bir şeydi.

Hava artık kararmaya başlamıştı ve ineklerin de yonca toplayıp biriktirmekten dolayı iflahı kesilmişti ve hepsi de çok yorulmuştu. Önce bir inek sonra iki inek birden sonra altı yedi inek kendilerini yorgunluktan yere atmaya başladılar. Hâlâ ayakta kalıp çalışmaya devam eden çok az sayıda inek kalmıştı. Çalışmakta olan toplam altı inek de sonunda pes etti ve:

- Yeter artık, bu nasıl çalışmak, yorgunluktan uykum geldi, şurada birazcık kestireyim.

Diyerek topladıkları yoncaların üstüne kendilerini atıp uyumaya başladılar. Bir süre sonra Tosun, tam gözlerini kapatacakken "hayır" dedi.

- Akşam olsa bile toplamaya devam etmeliyim, yonca ödülünü, yatıp uyuyarak alamam, başkaları uyurken benim çalışmam lazım.

Dedi ve o gün diğer inekler uyurken Tosun, sabaha kadar o gece karanlığında yonca toplamaya devam etti.

Sabah olmuş ve bütün inekler uyanmıştı. İnekler uyanır uyanmaz gördüklerine inanamadılar. Arkadaşları Tosun'un topladığı yoncalar, kocaman bir kamyon büyüklüğündeydi ve Tosun topladığı o kadar çok yoncanın kenarında uyuyakalmıştı. İneklerin beş kişilik yaşlı heyeti. Yonca ödülünü Tosun'a verdi ve diğer ineklerin topladığı yoncaları, yiyecek ambarına koydu. Tosun ise çok çalışmasının karşılığında en çok yoncayı toplamış ve günler boyunca kendi topladığı lezzetli yoncalardan her gün bol bol yemişti.

Sorular

1 – İnekler hangi otu daha çok seviyormuş?

2 – Sen daha önce yonca gördün mü?

3 – Yaşlı inek heyeti neden bir araya gelip görüşme gereği duymuşlar?

4 – Yaşlı inek heyeti nasıl bir yarışma düzenlemiş?

5 – İnekler lezzetli yoncaları nasıl toplamışlar?

6 – İnekler yoncaları toplarken neden çok yorulmuşlar?

7 – Akşam olduğunda diğer inekler uyurken hangi inek çalışmış?

8 – Sabah olduğunda neler olmuş?

9 – Senin bir ineğin olsa ismini ne koyardın?

  Yazan: Filiz DEMİREL (Anasınıfı Öğretmeni)  

Okul öncesi HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin