Kır çiçeklerinin ve yemyeşil çimenlerin olduğu ormanın en güzel yerlerinde tavşanlar yaşıyordu. Bazı tavşanlar çok çalışkan oldukları için kendilerine çok güzel evler yapıyorlar ve bu güzel evlerde yaşıyorlardı. Saf tavşan da bu çalışkan tavşanlardan biriydi. Saf tavşan, aylar boyunca çalışmış, çabalamış, ağır ve güzel taşları sırtında taşıyıp üst üste koymuş, ağaçlardan elde ettiği tahtalarla evine çok güzel pencereler, kapılar ve çok güzel bir çatı yapmıştı. Saf tavşanın evi, civardaki en güzel ev idi. Herkes saf tavşanın evine bakıyor ve:
- Keşke bizim de böyle güzel bir evimiz olsaydı diyorlardı.
Kurnaz tavşan da saf tavşanın evini çok beğeniyordu. Bir gün kurnaz tavşan, saf tavşanın evinin önünden geçerken kendi kendine konuşmaya başladı:
- Ne kadar güzel bir ev. Benim evim çok küçük ve çok kötü. Benim de böyle güzel bir evim olmasını çok isterim ama böyle güzel bir evim olması için çooook çalışmam gerek. Ben o kadar çok çalışmak istemiyorum ama böyle güzel bir eve de sahip olmanın bir yolunu bulmalıyım diyordu.
Kurnaz tavşanın aklına bir fikir geldi. Kurnaz tavşan, ormanın en hızlı tavşanı idi. Ormanda ondan daha hızlı başka bir tavşan daha yoktu ve herkes kurnaz tavşanın en hızlı tavşan olduğunu bilirdi. Kurnaz tavşan, saf tavşanın yanına gitti ve:
- Saf tavşan, biliyor musun sen giderek hızlanmaya başladın. Muhtemelen artık beni geçecek kadar hızlı koşuyorsundur.
- Gerçekten mi? Ben gerçekten de hızlı mı koşuyorum?
- Evet, sen çok hızlı koşuyorsun. Hatta ne kadar hızlı koştuğunu anlamak için bir yarış yapalım mı?
- Hadi yapalım.
Dedi saf tavşan. İkisi de sürekli yarış yapılan yarış yoluna geldiler. Başlama düdüğü ile birlikte ikisi de var güçleri ile zıplamaya başladı. Saf tavşan, olabildiğince hızlı koşmaya çalışıyordu fakat kurnaz tavşan, saf tavşandan daha hızlı koşabilecek durumda iken bütün gücüyle koşmuyor, saf tavşanı kandırmak için yavaş bir hızda koşuyor ve saf tavşanın arkasında kalıyordu. Yarış bittiğinde herkes çok şaşırmış ve saf tavşanın yarışı kazanması ile birlikte herkes saf tavşanı tebrik etmeye başlamıştı. Saf tavşan, gerçekten de kendisinin kurnaz tavşandan hızlı olduğuna iyice inandı ve kurnaz tavşana dönüp:
- İstersen seninle bir yarış daha yapalım, ne dersin?
- Olur yapalım ama böyle basit bir yarış istemiyorum. Bu yapacağımız yarış biraz eğlenceli olsun. Aramızda iddiaya girelim. Eğer ben bu yarışı kaybedersem sana evimi veririm.
Dedi kurnaz tavşan. Saf tavşan bunu duyunca "tamam" dedi.
- Ben de eğer bu yarışı kaybedersem evimi sana veririm.
Dedi ve yarış başladı. Biraz önceki yarışta yavaş koşan ve saf tavşanın arkasında kalan kurnaz tavşan, bu kez asıl gerçek hızı ile koşmaya başladı ve saf tavşanı çooook gerilerde bırakarak öne geçti. Saf tavşan tüm hızıyla koşmasına rağmen kurnaz tavşanın yanına bile yaklaşamamıştı. Kısa bir süre sonra yarışı kurnaz tavşan kazandı ve saf tavşanla aralarında yaptıkları anlaşma gereği saf tavşan, yarışı kaybettiği için evini, kurnaz tavşana vermek zorunda kaldı.
Saf tavşan, güzel evini yapabilmek için çok çalışmış, çok terlemiş ve çok zaman harcamıştı fakat güzel bir eve sahip olabilmek için sadece çok çalışmanın yeterli olmadığını aynı zamanda da çok uyanık ve çok akıllı olmak gerektiğini anlamıştı. Kurnaz tavşan, kurnaz zekası ile saf tavşanı kandırdı ve saf tavşanın güzel evini elinden aldı.
Sorular.
1 – Civardaki en güzel tavşan evi, hangi tavşanın evi imiş?
2 – Saf tavşan, güzel evini nasıl yapmış?
3 – Hızlı koşan tavşanın ismi ne idi?
4 – Kurnaz tavşan ne yapmak istiyordu?
5 – Kurnaz tavşan ile Saf tavşan ilk kez yarış yaptıklarında Kurnaz tavşan neden yavaş koşup Saf tavşanın gerisinde kaldı?
6 – Sence Saf tavşan, yarışı kaybedip evini Kurnaz tavşana verdikten sonra ne yapmıştır?
7 – Saf tavşana ne söylemek istersin?
8 – Sence Kurnaz tavşan, saf tavşanın evini elinden almak için yarışmak yerine başka nasıl bir şekilde kandırabilirdi?
Yazan: Filiz DEMİREL (Anasınıfı Öğretmeni)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okul öncesi Hikayeleri
Historia CortaOkul öncesi dönemdeki çocuklar için uygundur, eğitici ve öğreticidir. Hikâyeler kendime ait olup resimler alıntıdır. Hepsi bir birinden farklı toplamda 30 adet hikâye mevcuttur.