Sudenaz, arkadaşları ile sürekli problemler yaşıyordu ve yaşadığı her problemde annesinin yanına gelip yaşadıklarını ona anlatarak arkadaşlarını annesine şikayet ediyordu. Bir gün yine oyun parkında arkadaşları ile birlikte top oynuyorlardı. Kızlar, daire şeklinde dizilmişlerdi ve elden ele bir top dolaşıyordu. Herkes elindeki topu karşısında duran arkadaşına atıyor. Karşısındaki de başka birisine ve oyun bu şekilde devam ediyordu. Hemen hemen herkese top atılmış ama oyun başlayalı epey zaman geçmesine rağmen Sudenaz'a top atan olmamıştı. Sudenaz birden bire ağlamaya başladı ve hemen oradan uzaklaşıp annesinin yanına gitti. Hem ağladı hem de arkadaşlarının kendisine hiç top atmadığını söyledi. Annesi, Sudenaz'a:
- Peki arkadaşların acaba sana hiç top atmadıklarının farkında mı?
Diye sordu. Sudenaz cevap vermedi ve sadece ağladı. Annesi devam etti:
- Bak Sudenazcığım, bundan sonra böyle şikayetlerle yanıma gelmeni istemiyorum. Arkadaşlarına hiçbir şey söylemiyorsun ve yanıma gelip arkadaşlarını şikayet ediyorsun. Bundan sonra bu tür problemlerini kendin çözeceksin.
Dedi ve Sudenaz'ın yanından ayrıldı. Sudenaz, ne yapacağını bilemiyordu ve hâlâ ağlıyordu. Arkadaşlarına küsmüştü ve bir daha onlarla oynamak istemiyordu. Oyun parkına gitti. Kollarını bir birine kenetleyip kaşlarını çattı ve öylece ayakta durdu. Arkadaşları, Sudenaz'ın neden ağladığını anlayamamıştı. Hepsi de Sudenaz'ı yanına çağırdı fakat Sudenaz, yanlarına gitmeyeceğini söyledi. Kızgın ve küskün bir şekilde arkadaşlarını izlemeye başladı. Bir süre sonra kız arkadaşlarından Beyza, diğer arkadaşlarına seslenip "arkadaşlar, bana pek top gelmiyor, lütfen bana da biraz top atar mısınız?" diye seslendi. Bu kez arkadaşları Beyza'ya da top atmaya başladılar. Sudenaz, bu durumu görünce dayanamadı ve arkadaşlarına bağırdı:
- Ama siz bana hiç top atmadınız. Hep bir birinize top attınız, bana bir kere bile gelmedi.
Deyince arkadaşlarından birisi cevap verdi.
- Sen bunun için mi ağlayıp gittin?
- Evet, başka ne için ağlayacaktım?
- Bize söylemek yerine niye ağlayıp gittin? Biz nereden bilelim sana top gelmediğini. Niye ağladığını bilmiyorduk bile. Bak Beyza arkadaşımıza da top gelmemiş, bize söyledi, ona da top atmaya başladık.
Sudenaz, bu konuşulanları dinleyince arkadaşlarına hak verdi.
- Haklısınız arkadaşlarım, galiba ben bir çocuk gibi değil de bebek gibi davranmışım, özür dilerim hepinizden.
Dedi ve arkadaşlarının arasına döndü. Bu kez arkadaşlarına:
- Arkadaşlarım, siz farkında değilsiniz ama bana hiç top atmadınız. Lütfen bana da top atar mısınız?
Diye ricada bulundu. Arkadaşları, Sudenaz'a da top atmaya başladılar. O günden sonra Sudenaz, ağlayıp küsmek yerine, sıkıntılarını, problemlerini ve rahatsız olduğu durumları arkadaşları ile konuşarak halletmeye başladı.
Sorular
1 – Sudenaz, önceleri arkadaşlar ile problemler yaşadığı zaman ne yapıyordu?
2 – Sudenaz, arkadaşları ile nasıl bir oyun oynamaya başlamıştı?
3 – Sudenaz, arkadaşları ile top oynarken neden birden bire ağlamaya başlayıp annesinin yanına gitti?
4 – Sudenaz, arkadaşlarını annesine niye şikayet etti?
5 – Sudenaz, arkadaşlarını annesine şikayet etmek yerine ne yapabilirdi?
6 – Sudenaz, annesinden olumsuz cevap aldıktan sonra ne yaptı?
7 – Sudenaz'ın arkadaşlarından birisi olan Beyza, oyun oynarken arkadaşlarına ne söyledi?
8 – Sudenaz, arkadaşlarının arasına nasıl döndü?
9 – Sen arkadaşlarına kızdığın zaman kızdığın şeyi arkadaşlarına söylüyor musun yoksa birilerine şikayet mi ediyorsun?
Yazan: Filiz DEMİREL (Anasınıfı Öğretmeni)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okul öncesi Hikayeleri
Storie breviOkul öncesi dönemdeki çocuklar için uygundur, eğitici ve öğreticidir. Hikâyeler kendime ait olup resimler alıntıdır. Hepsi bir birinden farklı toplamda 30 adet hikâye mevcuttur.