Hangi şehrin kıyısındayız
Yanıyor buralar kaptan
Fırkateynler geliyor dörtbiryandan
Gönlümün limanı burası kaptan
Kokusu kalmış burnumdaSen oraya ben buraya demişti en son
O oraya gitti ben orada kaldim öylece
Gidermiş gibi yaptım kalırmış gibi gitti
Gözlerim vardi bide yaşlarim benim
Agladim dediği yere gidip uzun uzunDöndüm sonra gittiği yere
Her köşede bir anı canlanıverdi birden
Eşlik edercesine yürüdüler yanımdan
O masa..
Cafenin o uzak ve bakılmayan masası
Bir kelime daha uzun konuşmak,
Bir saniye daha bakabilmek,
Bir saniye daha geç gitmesi için
Oturduk oraya.Bir sabah balkona çıktığımda
Martılar ağlarcasina haykırdılar sanki gidişinin ardından
Sonra gelmeyişine yaktığım sigaramla
Uzun uzun konuştuk o gün
Bir baktım bu şehir sen olmayınca
Bana sessiz,bana zindan
Insanlar gardiyan
Yemekler zehir
Mutluluk kaynağımın zehre dönüştüğü
Bir şehir
Düşünsene sabah uyanmak istemeyip
gece uyuyamayip
Butun gun hiçbir şeyden zevk almayip
Kisacasi ölmek için yaşar olmuşumHer nefes son nefesmişçesine ölümü bekler olmuşum
Bayılmak değil ölmek biliyorum
Ama öyle sarhoşum ki
Alkol den değil sensizlikten
Bende bilmiyorum ya ne dediğimiUzun lafin uzunu oldu benimkisi biliyorum
Hoşçakal demiyorum
Hoş kalalim diyorum
Benimle kal diyorum
Gel diyorum gel prenses.