Yuvarlanmanın yada düşmenin verdiği etki ile ağzımdan küfürün çıkması hatta savrulması bir oldu. Zaten saçma bir haldeyken gelen elektrik ile her şeyi anlayabilmiştim. Korkmuş halime , korkudan titreyen dizlerime ki ben düşmeye de bunun sebep olacağını düşünüyorum bakıp gülen , gülmeyi geçmiş resmen zevk alan iki insan ile karşılaştıktan sonra bende onlar ile kıkırdamaya başladım ama sinirdendi. Gerçi düşene gülmek aynı şeyin seninde başına getireceğini falan söylenir ama düşerseniz gülersiniz. Kural budur yani.
"Geç kalınca gelmek istedik sen iyi misin?" diye gülerek söyleyebildiği yada kurabildiği kadar cümle kurmaya çalıştı Stef.
"Mir -hahhaha- korkudan ölüyor gibisin -hahah-" bu sefer Em 'de Stef' e katılmıştı. Ah ne kadar komik değil mi ?. Gerçi düşen insana bende gülerim , kendim olsa bile ama korkmuştum yada mızmızlık yapıyordum. Her neyse.
"Anırmayı kesecek misiniz." dedim ve istemsizce kıkırdadım. Yani bilirsiniz düştüğünüzde gülebilirsiniz en azından ben gülerim , tanrım cidden çok komik durumdaydım.
"Evet , şimdi senin anırmanı izleyeceğiz." dedi gülmeye devam ederken Em.
Tamam durumumun cidden komik olduğunu göz önüne alıp kahkahalarına eşlik ettim. Yardım elini kalkmam için uzatan Stef' e karşılık verip
"Şu geleneksel perşembe sinema günlerini bıraksak artık?" dedim ve anında cevabı aldım.
"Saçmalamayı kes Mir. Bunu uzun zamandır yapıyoruz , sadece sen korkaksın hemde biraz fazla."
"Tamam tamam bir şey demedim. Ama neden hep korku filmi ? "
" İyi bakalım , bir film adı ver." dedi Stef , pek memnun olmadığı belliydi..
"Ten Inch Hero" diye cevapladım.
"Konusu ?"
" Aşk , gençlik , eğlenceli bir film."
"Sen ne zamandan beri böyle filmler izler oldun Mir?" dedi soru sorup bana bakarak , benden cevap gelmeyince Em 'e yöneldi gözleri..
"Jensen Ackles oynuyor filmde." diyerek gülmeye başladı Em ve bende ona katıldım. Ne yani hem sadece Jensen değil filmde fazlasıyla hoş bence.
"Ah , anlaşıldı neden izlediğin. Onun gibi olsam kızlar bana bakar mı ?" diyerek gülmeye Stef' de katıldı.
"Onun gibi olsan , seninle evlenirim Stef."
"Ah , şanslıyım ki değilim. " dedi ve sırıttı.
"Film izleme sebebi ; Jensen Ackles ." diyerek cevap verme zorunluluğu hissettim.
"Sebebiniz kabul edilmiştir." dedi ve filmi internetten açarak izlemeye başladık.
~~
" İnternet üzerinden hemen bir site açıp arkadaş aramaya başlıyorum. O çocuk fazla iyiydi !" diyerek filmin etkisinden çıkamayan Em' e baktık.
"Hani filmde Jensen repliği vardı " Gözünün önündekini görmezsin" diye .." dedi ve sustu Stef. Ah tanrım. Hadi öpüşün. Öpüşün sizi çocuklar ! Hadii !!. Tabii bunları içimden söylüyordum , bunları sesli belirtmek cesaret ister , fazlasıyla hemde. Belki de ihtiyacımız olan bir kaç saniyelik cesarettir ha ? Neyse..
"Siz çocuklar , hadi ama neyse ben odama çıkıyorum iyi geceler ! " diyerek odama gittim. Elime telefonu aldığımda sesli mesajları görmek beni şoka uğrattı. Sonuçta beni kimse aramaz , Em ve Stef ile birlikteyken yani. Kimin olduğunu anlamak üzere sesli mesajı tıklayacakken telefonum çalması ile yerimden hafif zıplamış olabilirdim neyse önemli değil.
"Efendim ? "
" Bir saattir dışarıdayım , bekletilmekten hoşlanmam." dedi karşıdaki ses.
"Ne ? , Sanırım yanlış oldu."
"Sesli mesajları dinlemedin demek , Malik ben . Aşağıya gel seninle görülecek bir hesabımız var."
Malik? Gecenin bu saatinde? Bizim evde? Hesap ?. Bunları düşünürken bir yandan üstümü düzeltiyor bir yandan da ne olabileceğini düşünüyordum.
"Sonunda." diyerek içeriye geçti kapıyı açtığım anda. Em ve Stef odalarında çoktan uykularına dalmışlardı sanırım , burada olmadıklarına göre , erken yatmanın tam sırası ?!.
"Burada ne işin var? Ve adresi kimden buldun? Gecenin ikisi Malik ! Yarın okulu bekleyemez misin ?!"
"Yapacaklarım okulda pek hoş karşılanmıyor bilirsin kurallar var." diyerek sırıttı ve devam etti.
" Son ders müdürün yanına çağrıldım , hatırladın mı ?" diyerek yavaş yavaş üstüme geliyordu ve ben o ne kadar adım atsa o kadar geriye gidiyordum.
"Evet. Senden bir dersliğine de olsa kurtuldum diye sevinmiştim. Nasıl unuturum."
"Bana Matmazel ile olan videomu gösterdi. Hani şu senin çektiğin. Kimseye göndermediğini söylemiştin ? Eğer gönderirsen ne olacağını biliyordun, değil mi Mir." dedi. Ama bu im- kan - sız !
"Ben onu kimseye göndermedim Malik. Yemin ederim kimseye göndermedim."
"Ne yani sen bana yalancı mı diyorsun ?" . diyerek tısladı.
"Bana bağırma hakkını sana kim verdi ? Şimdi evimden git."
"O kadar kolay değil." dedi ve gözlerimizi birbirine kitledi. Bunu nasıl yaptığını bilmiyorum ama şu an onun gözlerinden başka bir tarafa bakamıyorum , ve bu sinir bozucu.
"Öldürecek misin? Devam et." dedim. Vay canına cesaretime bakar mısınız.
"Hayır , daha güzel planlarım var." dedi ve biraz sırıtarak devam etti.
"O kadın ile yatmadığıma inanmaları için benimle sevgili gibi davranacaksın. En azından iki gün sonraki olan baloya benimle gelmek zorundasın. Ondan sonra ne halt yersen ye. Senin yüzünden imajımın bozulmasını istemem , ufaklık."
Ufaklık ? Tamam aramızda 4 yaş olabilirdi ama 17 yaşında olan birisi ufak sayılmazdı. Zaten bunu diyen insanın kafa yapısı pek de normal olmadığı için sorun yok diye tekrarladım içimden.
"Hayır bunu yapmam , Malik."
"Yapar mısın diye sormadım , Mir. Yapacaksın."
"Bunu sabah söyleyemez miydin? , sen manyak mısın? "
"Evet ? Sakıncası var mı ?" diyerek devam etti. Neyseki artık gözlerime bakmıyordu.
"Uyumam gerek , gidersen."
"Peki , git ve uyu. Yarın sevgili dedikodularımızı alırsın. Ya da her neyse. " diyip gülerek kapıya doğru gitmeye başladı.
"Ayrıca pijaman hoş , siyah tonları fazla. Sevdim." diyerek sinir bozucu tavırlarına devam etti Malik. Ya da adı her neyse. Bu cümleden sonra gözlerimi devirdim. Ama haklıydı , küçükken tam bir pembe renk delisi olmama rağmen yaklaşık dört yıldır siyah rengi ağırlıklıydı eşyalarım.
"İyi geceler Mir , umarım gecen iyi geçer , iyi geçmesini diliyorum çünkü yarın benimle uğraştığından daha çok uğraşacaksın , ufaklık." dedi ve motoruna bindi.
Motor mu Malik !?!? Ciddi misin !? Zaafım var. Tamam bu motor meselesi dışında yaklaştığında gelen o enfes nane - içki - sigara karışımı kokusunu da var sayarsak - Tanrım ! ne diyorum ben ! . Bunlar hep gecenin verdiği karanlığın ve hormonların etkisi. Evet öyle. Kesinlikle. Düşünceleri kafamdan atıp yatağıma uzanırken uykuya dalmaya çalışıyordum . Ama kafamı kurcalayan hatta uyumama izin vermeyen bir soru vardı.
" Müdüre kim o videoyu atmıştı ?"...
Uzun bir ara oldu ama üzülerek belirtiyorum ki okulların açılması yazamamdaki en önemli faktör. Ihm bunun için üzgünüm bol vote ve bol yorum - görüş atarsanız çok sevinirim :) Media 'da atarlı zayni görüyoruz konusurken yüzü bu ifadede diyip susuyorum :DD: iyi okumalar.. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Real Or Dream.
Fanfiction"Nerde korku filmleri ? Sana ne oldu ? " . Soruların ardı kesilmiyordu. "Sakin ol Em , sadece birisini kafaya taktım , biraz aşırı sayılabilir." "İsmi ? " "Bilmiyorum. Ama o kendini "Malik" diye tanıttı. " ~~ Kaç yıl gerisini hatırlayabilirsiniz ? H...