Derin düşünceler ile daldığım uykumu gelen bir ses bölmek üzereydi evet. Uyku sersemi sadece söylenenleri algılayıp kim olduğunu seçemezsiniz ya hıh öyle işte..
"Mirlanda uyanman için 5 dakikan var. "
" Kapa çeneni Stef , odamdan defol ! " Uykum kaçmak üzereyken bir kaç dakika sessizlik oldu..
" 4 dakikan kaldı."
" Sana bu odadan gitmeni söylemiştim , hemen ! "
" Son 3 dakika , beklemekten hoşlanmam. ""Bak Stef , gece iyi uyuyamadım çünkü erkenden kaybolmuşsunuz çünkü ilk defa erken uyuyacak zamanı bulmuşsunuz ! Çünkü sizden sonra züppe , sinir bozucu , kendini bilmiş ve -kabul ediyorum etkileyici - sıra arkadaşım Ma ... - derken sözüm kesildi.
"Etkileyici ? Beni etkileyici mi buluyorsun , Mir ? " dedi ve o çok yakışan yamuk gülümsemelerden bir tanesini yaptı. Kim mi ? Stef değil. Malik. İçimden küfürler savururken ona bir şeyler söylemem pek uzun sürmedi.
"Malik ! Sen odamda ne yapıyorsun ?!!!!"
"Ne yapıyor gibi görünüyorum ? Kalk artık ! "
"Seni eve hangisi aldı ?! "
"Pencereni açık unutmuşsun oradan girdim. " dedi ve göz kırptı.
"Ah öyle mi ciddi olamazsın. 2. kattayız bay lanetli bela. "
" Bunlar yapabildiklerimin binde biri , artık kalkacak mısın yoksa seni pencereden aşağıya sallayım mı?" dedi.
Bu lafına karşılık güldüm , gülmeyi geç resmen çıkarttığım ses kahkaha ile bire bir örtüşüyordu.
" Sen bilirsin." dedi ve belimden tutulan iki eli hissetmem bir oldu.
Evet şu an resmen kucağındaydım ve -güzel bir his olmasına rağmen - korkutucuydu. Cidden pencereden aşağıya sarkıtamayacağını düşündüğüm için sadece bir kaç şey söylemekle yetindim.
"Koca oğlan - ben lanetli belayı daha fazla seviyorum ama neyse - beni bırak , bak gördüğün gibi kalktım , hadi ama Malik !! " ısrarlarımın olumlu yönde olmasını istiyordum oysa ki şu an tamda pencerenin yanındaydık. Tek kol hamlesi ile pencereyi açması ve bacaklarımı dışarıya doğru uzatması bir oldu.
"Unutma , bekletilmeyi sevmem. " dedi , gülümsedi ve resmen mini balkonumun pencerenin dışında kendimi buldum.
Tek olumlu tarafı kollarımın altından geçirdiği elini göğsümün üstünde birleştirmiş beni sıkıca tutuyordu. Ama korkmamama yetiyor muydu diye sorarsanız iki kelimelik bir cevabım olacak. Kesinlikle hayır !! Korkuyu en üst seviyesinde yaşarken boğuk bir sesle konuştu.
"Sanırım birileri dersini almış.""Şu anda sana yalvarmamı falan mı bekliyorsun , üzgünüm Malik , istersen at ve öleyim olan sana olur. "
Bunu yapış amacının beni sadece korkuttuğunu dersimi falan almadığımı bildiğinden adım kadar emindim. Çünkü bu sadece "Selam ben Malik , her şeyi yaparım , uslu dur. " türünden bir mesajdı. Bende bunun çok iyi farkındaydım , o da.
"Yok." dedi. "Seninle daha işimiz var , ufaklık."
"Ben ufaklık değilim , züppe. "
"Ben züppe değilim , ve sen ufaklıksın." dedi ve beni içeriye doğru çekti.
Aynada bir görüntü gördüğümde hayalet Casper mı ? diye düşünmedim değil , korkuyu üst seviyede yaşamam yüzümü kireç renginin biraz daha koyusuna döndürmüştü. Casper 'dan tek farkım sevimli değildim.
"20 dakika içinde hazırlan. Hızlı ol yada yavaş seçim senin, ufaklık." ufaklık kelimesini bastırarak söylemesinin dışında gözünü kırpması ve o piçimsi gülümsemesinin yüzünde yer alması tam anlamıyla sinir bozuculuk kelimesinin maddeleşmiş haliydi. Bunları düşündüğüm sırada kıyafetlerimi giyiyordum ki aşağıdan gene seslendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Real Or Dream.
Fanfiction"Nerde korku filmleri ? Sana ne oldu ? " . Soruların ardı kesilmiyordu. "Sakin ol Em , sadece birisini kafaya taktım , biraz aşırı sayılabilir." "İsmi ? " "Bilmiyorum. Ama o kendini "Malik" diye tanıttı. " ~~ Kaç yıl gerisini hatırlayabilirsiniz ? H...