"Hey , Mir! O güzel kıçını kaldırmazsan Matmazelin dersine geç kalıcaz ,artık uyan." dedi Emma.
"Kıçımı güzel bulduğunu biliyorum bebeğim !" diyerek kafamı yastığa tekrar geçirdim. Okul olması yetmiyormuş gibi Emma'nın cızırtılı sesiyle uyanmak.. Devam edemiyorum.
"Senin yüzünden cezaya kalamam o iğrenç odada kitap okumak istemiyorum !" diyerek devam ediyordu. Birisi şunu sustursun.
"Ah, çok umrumda cidden . Sırf eziyet çekmeni istediğim için bile bilerek geç kalabilirim , bebek." diyerek zorla o sıcacık yatağımdan kalktım. Üstüme dar siyah bir tişört, altına beyaz mini pileli bir etek giydim. Saçlarımı düzleştirdikten sonra hazırdım. Emma ise bağırmaya devam ediyordu.
"Seni gebertmek lazım !! Yürü artık !!" diyerek çekiştirdi kolumdan.
"Yürüyerek mi gidicez ?!" diye sitem ettim..
"Hayır , özel jipimiz az sonra burada olur." demekle yetindi..
"Bizim en yakın arkadaşımız -ki çocukluktan beri çok yakınızdır- Stef hangi cehennemde ?!"
"Büyük ihtimalle becerdiği kızdan ayrılamadı , yoksa bizi almaya gelirdi, bilirsin."
Ah bilmez miyim. Bugüne kadar bizi hiç okula götürmedi , sabahın köründe hep yürümek zorundaydık.Hep.
"Bloody Mary'e benziyorsun , tipin kıyafetlerin , tabii ki gözlerindeki morluklar ," diyerek kahkaha attı Stef.
"Sende prezervatif gibi kokuyorsun. Duş almalıydın."
"Sana da günaydın Mir."
"Sana da Stef."
Okulun ilk günü olan güzel bir atışmadan sonra ortamı yumuşatmak yada konuyu değiştirmek - ki ben Emma 'nın Stef'e karşı hisleri olduğunu düşünüyorum - için kahve uzatan Emma duruma yetişti.
"Harika zamanlama , bende Stef ile konuşuyordum , daha doğrusu laf kusuyordum"
diye lafa girdim..
"Biraz daha geç kalırsan Matmazel küfür kusacak acele et !" Diyerek beni çekiştirdi ve Emma ile sınıf kapısının önüne geldik. Ne yani geç mi kaldık !? İçerden Matmazel'in çığlıkları yükseliyordu.
"Saygısızlığa tahammülüm yok ve akıllıysanız dersime geç kalmazsınız. "
Şimdi sıçtık.
"Özür dileriz Matmazel , girebilir miyiz" dedi Emma. Ah özür dileriz ha. Kendi adına konuş.
"Tabii ki Emma , Miranda senden de özür dileme duymak istiyorum."
"Dersin başlamasına 3 dakika var bence zamanımızı çaldığınız için sizin bizden özür dilemeniz gerekir." diyip yerime geçtim.
"Emma ile yanyana oturamazsın , onun derslerini düşürüyorsun geç en arkadaki boş yere otur."
"Petit malin." -Çok bilmiş- diyerek yerime geçtim. Sıkıcı Fransızca dersinin ortasını açılan kapı bozdu. Siyah deri ceketi,kirli sakalı, küpesi ile marjinal diyebileceğim birisi geldi sınıfa. "Merhaba , yerimi gösterin ve oturayım." diyip Matmazele yamuk bir gülüş yaptı.
"Arka sıra boş , ama sana daha güzel bir yer vermek isterim , çıkışta beni bulursan" dedi Matmazel. Yada benim deyimim ile Fahişe.
Evet durumu yeni anlayan ben sınıftaki tek boş yerin ben olduğumu burnuma çarpan keskin sigara ,alkol ve nane kokusundan anladım. Fransızca yetmiyormuş gibi bir de serserinin birisinin yanımda oturması ne kadar da ironik. Neyse ki muhabbet açılmadan zil çalmıştı. Teşekkürler tanrım.
Sınıftan çıkacakken Matmazelin sesiyle irkildim.
"Miranda Ruben , okuldan sonra bodrum kattaki salonda cezalısınız orada bekliyor olacağım eğer ekerseniz , ekmemiş olmayı dilersiniz."
Küfür ederek sınıftan dışarıya çıktım. Yada kendimi attım diyebiliriz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Real Or Dream.
Fanfiction"Nerde korku filmleri ? Sana ne oldu ? " . Soruların ardı kesilmiyordu. "Sakin ol Em , sadece birisini kafaya taktım , biraz aşırı sayılabilir." "İsmi ? " "Bilmiyorum. Ama o kendini "Malik" diye tanıttı. " ~~ Kaç yıl gerisini hatırlayabilirsiniz ? H...
