Öncelikle; Yaklaşık 1 belki 2 aydır okul ile boğuşmaktan gelemediğim, yazamadığım için üzgünüm. Ama artık haftada bir bölüm atmayı amaçlıyorum. Yaz tatilinizin iyi geçmesi dileği ile , iyi okumalar :)
Uyandığımda genzimi yakan yeni ahşap döşeme, ve yeni boya kokusu rahatsız ediciydi. Normalde boya kokusunu içime çekip kendi halinde alem yapan biri olmama rağmen bu sefer cidden rahatsız ediciydi, fazlasıyla. Ortamı anlatmak gerekirse kafamı kaldırmaya halim yoktu ; fakat bakıldığında sanki lamba değil mum ışığı anlatılması gibi huzur verici bir aydınlatma söz konusuydu bunun yanında perdelerin sert tonlarda olması dışarıdaki güneşin içeriye girmesini engelliyordu , gerçi saat kavramını şu an aklım almıyordu. Aklımda olan şey milyonlarca filin birbiriyle çarpışması. (Ergen ya da gençlerin kullandığı "çok içtim" tabiri, tam bir ergenlik tabiri yani.) Odaya geri dönersek etrafta ürkütücü bir karanlık hakimdi , huzur verici ışık olsa bile pek etki etmiyordu. Yerde tabutun içinde bir vampir olsa ancak bu kadar rahat yaşardı. Kısacası şu an bulunduğum ortamda vampir olsam çok rahat yaşar ve hayatıma biraz kan ve değişiklik gelmez değildi.
Tüm bunları kendi içimden tamamlarken "Keşke bir düşün Mir , şu an cidden nerdesin ?!" diyen iç sesime son derece hak verdim. Sızıp kaldığımda en son hatırladığım Malik'in bana bir şeyler zırvaladığıydı. Hadi ama burası onun evi olabilir miydi?. Üstüme baktıp odayı süzdükten sonra korktuğum şey resmen başıma gelmişti ; Klişeleşmiştim !
Bunun açıklaması partiden sonra sızıp kalmakla alakalı ufak bir sinir durumuydu yoksa ne üstümde ne odada bir şey anormal değildi. Sağ tarafıma döndüğümde yanımda kimse yoktu. Bir oh çekip sessizce fısıldadım "Klişeleşmedim çünkü yanımda dün zaman geçirdiğim erkek yoktu. Bu düşüncelerle kalktığımda odayı tekrar inceledikten sonra "Acaba yatağın altında tabut olabilir mi?" diyerek eğilmek istedim fakat eğilmedim. Odadan çıkıp bu gizemli vampirin kim olduğunu öğrenmek istiyordum elbette.
"Heey?" diye seslendim. Cevap yoktu ama ortam çok tanıdıktı. Pencereden dışarıya baktığımda evimi gördüğümde rahatlamıştım. Sonra daha da saçmalayarak " Ben nerdeyim !" düşüncem ortaya çıkıvermişti. Harbiden , ben neredeyim?
"Ah,hayatım. Uyanmana sevindim." Malik delici bakışları ile bana doğru gelip belimden tutarak içeriye yemek masasında oturan bir kaç kişinin yanına götürdü.
"Bunu dediğine göre, sanırım hala uykudayım." diye fısıldadım. Hayatım? Malik? Ne?
"Ah anne, görüyorsun işte. Dediğim gibi eşim biraz alkol hastası." bunu derken koluyla belimi biraz sıktı. Eşim falan ne olduğunu cidden anlamamıştım ama her ne oluyorsa hiç hoşuma gitmemişti.
"Neyse bir kaç şey daha getirelim biz." dedi anne dediği yaşına göre fazla güzel olan bayana.
"Malik, burada ne dönüyor." diyerek çıkıştım.
"Bak, annemi içten öldüren bir hastalığı var ve ben ona, cidden iyi birisi olduğumu söylemiştim. O ise beni ziyarete geldi. Sende gece burada sızıp kaldın" -çarpık gülüşü- " Neler olduğunu eminim hatırlıyorsundur."
"Hayır." dedim " Hatırlamıyorum ve bir şey olmadı, Malik."
"Dün ismimi bile söylemiştim." o an her şey sanki ölmüşümde hayatım gözümün önünden geçiyormuş gibi film şeridi şeklinde geçmeye başlamıştı , tabii sadece dün gece olanlar.
"Zack." dedim sırıtarak. O an bakışları değişti ve ufak bir kahkaha patlattı.
"Aptal !".
"Aptal? Pekala, annene eşimin ismini bilmediğimi söylerim bende ne dersin , Zack?" diyerek sırıttım.
"Zayn." dedi güçlükle. "Zayn Malik."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Real Or Dream.
Fanfiction"Nerde korku filmleri ? Sana ne oldu ? " . Soruların ardı kesilmiyordu. "Sakin ol Em , sadece birisini kafaya taktım , biraz aşırı sayılabilir." "İsmi ? " "Bilmiyorum. Ama o kendini "Malik" diye tanıttı. " ~~ Kaç yıl gerisini hatırlayabilirsiniz ? H...