Real Or Dream. -Bölüm 3-

710 48 6
                                    

"Hadi artık göster şunu!!!" diyerek haykıran Emma 'yı Stef'in sözleri kesti. 

"Meraktan ölüyoruz Mir, lütfen, lütfen !!"

"Abur cuburlar hmm , tamda istediğim gibi , buraya gelin !"  diyerek onları yanıma çağırdım. Telefondan açtığım görüntüyü izlemeye başlamıştık.

"Telefon ekranı ? Ciddi misin Mir." dedi Stef.

 "Ver şunu bana."

diyerek telefonu elimden kaptı. Bir kaç kabloyu televizyona bağladı. Tabii bende bu arada tıkınıyordum.

"Daha parasını tam ödemedim , telefonuma nazik olsan iyi olur Stef !" dedim.

Ağzımda yemek varken ne kadar çıkabilirse sesim , sesimin çıktığından şüphe ediyordum , neyse.

"İşte tamam." Kendindeki özgüveni şu an boyundan büyüktü Stef'in. Sadece görüntüyü televizyona verdi. Bunun için bile bu kadar sevinip öz güvenli olduysa Einstein atomu parçaladığında nasıldı kim bilir. 

"Ah , Aman tanrım ! Bu. -hahah- Matmazel -hahaha- Mir ! Bunu sakın silme -hahahha-." Cümlelerini bitiremeden gülmeye kendini teslim etmiş olan Emma'nın ağzından çıkan son sözlerdi bunlar. Şimdi ise kahkahalar ile bir şeyler söylemeye çalışıyor ama gözleri görüntü ile buluştuğunda gülmeye devam ettiği için cümlesi yarıda kesiliyordu. Bakacak olursanız o kadar komik bir durum yoktu ortada , hatta porno sitelerine satsak sanırım silmek için üstüne para bile verirlerdi. 

"Evet , evet bende öyle düşünüyorum , evet bunu ben çektim , evet çok komik Em , evet haklısın." diyerek Em 'in kahkası ile birlikte gelen sözlerine karşılık olarak bunu söylüyordum çünkü daha bir cümlesi bitmeden ikinci cümlesi geliyordu.

"Kusmamak için kendimi zor tutuyorum, nasıl gülebiliyorsunuz ? Tanrım , siz sorunlusunuz."  

sitem eden Stef. Peh , sanki hiç yaşamamış gibi. Pekala pekala ! Kabul. Bu video yüzyılın en iğrenç Top 10 listesinden 1 numara ile giriş yapabilecek türdeydi. Bu yüzden kabullenmek zor olsa da Stef 'e hak veriyordum. Haklıydı.

Videoyu Em'in isteği ile yaklaşık 10 kez daha izledikten sonra yaptıkları her şeyi ezberlemiş haldeydik. Hepimiz. Her cümle , her hareket , her kelimesini. Durum ciddiydi.

"Bu bomba ile ne yapacaksın , bilirsin şu an pimini çekmişsin , ya elinde patlar , yada onların üstünde. Ez onları kızım ! onlara kim olduğunu göster!!" 

diyerek kahkaha atmaya başladı Stef. Aslında bir bakıma haklıydı.Bunu paylaşırsam başım belaya girecekti, paylaşmazsam da zaten bela gelip bulurdu. Kısacası her iki durumda da zaran gören gene bendim. Bu konu üzerinde bugün çok kafa yorduğumu zaten bildiğim için bir kaç süslü cümle ile durumu geçiştirmeye çalıştım.

"Bilmiyorum , şimdilik telefonumda kaybolacak , söz verin kimseye anlatmayacaksınız."

"Söz , hatta izci sözü." diyerek hafiften dalgaya alsalarda söz vermişlerdi.

"Gözlerim ağrıyor , bilirsiniz bu görüntüler gözlerimizi ağrıtmaya bile yetti ". diyerek odasına doğru yola çıkan Em'i yakaladım ve bende odama kaçtım. Sanırım Stef koltukta uyudu.Kendi biliir..

"Hey Em , sence deri ceketli neden onunla oldu ? " . Gecenin konusu buydu sanırım.

"Bilirsin bebek , bazı tapılası güzellikteki erkekler gay olabilir."

"Bunun konumuzla alakası ? " 

"Ah Mir ! , yani durumla alaka kurmaya çalışsana , bazı tanrıçalar kızların gözünü kamaştırır ama gaylerdir. Bazıları çekicidir ama olgunlardan hoşlanır. Malik sanırım o türden. " diyip göz kırptı.

"Sence bu adil mi ? "

"Asla. Bu Harry Potter serisinin bitmesi kadar adil olmayan bir durum. "

Gülerek ona hak verdim. Sonuçta dünyanın en güzel serilerinden bir tanesiydi. 

"Peki sen neden bu durumu sürekli soruyorsun Mir ? Ondan  hoşlandığını sezmeye başlıyorum."

"Saçmalıyorsun , iyi geceler. "

"Sanada bebek. Ha şey , eğer sevgilisi yoksa bana ayarlayabilirsin." dedi ve kıkırdadı.

~~

"Mir , artık uyan yoksa kafana yastık geliyor." diye bağırdı Em. Bir dakika em ? Hayır Stef.

"Odamdan defol da üstümü giyineyim tamam hemen geliyorum." dedim. Uyanmak mı ? Hayır. Sadece Stef 'i dışarıya atmak  ve uykuma devam etmekti. Bu dünyada verilen en güzel nimet şüphesi uykuydu ve bunu benden alarak kesinlikle günah işliyordu Stef. Bir kaç dakika yatakta yuvarlandıktan sonra üstüme klişe denebilecek şeyleri geçirdikten sonra hazırdım.

"Hadi gidelim." diyerek sessiz ortamı bozdum.

"Özel jipiniz kapınızda , hanımefendiler. Lütfen önden.." dedi Stef.

Araba ile ha ? İlginç.Sanırım rüyasında korkuttular.

Güzel bir cd ile gittiğimi okul yolunda ilk defa bu kadar neşeli olmamızın sebebini sanırım dün izlediğimi o videoya bağlamak saçmalık olurdu. Evet evet kesinlikle saçmalık olurdu. Kahvaltı yapmadığımızdan dolayı aç olduğundan sitem eden Em 'in çağrılarına arabayı bir pastanenin önünde durduran Stef yetişmişti. Arabada olmamıza rağmen gelen o mükkemmel pasta türleri simit ve poğaçaların kokusu burnuma ulaştığında Emma 'nın yerinde ve zamanında iyi bir çağrı yaptığını anlamıştım. Elinde paketler ile uzaktan gülümseyen Stef her birimize paket uzattığında yiyerek okula devam etmiştik.

Okula geldiğimizde her şey yolundaydı. Bunu düşündüğüm sırada oturma düzenini gördüm. Dün Matmazel ile yiyişen adını bile bilmediğim o çocukla yanyana oturmak zorundayım. Her şey yolundaydı.Eğer tek olsaydım daha güzel olurdu çünkü sonuçta iğrençliklerine ve onların yaşadıkları zevke - her ne kadar zevk denebilirse - basmıştım ve sanırım benden nefret ediyor falan olmalıydı. Yerime geçtim ve evet burnuma çarpan keskin nane ve sigara kokusu tekrar geldi. En azından bu sefer alkol yerine güzel bir parfüm vardı. Ups , büyük gelişme.

"Cinayet romanı okumak için küçük değil misin , ufaklık ? " diyen deri ceketli sessizliği bozdu.

"Yaşlıları becermek için küçük değil misin ,  ufaklık ? "

"Benimle böyle konuşulmayacağını öğrenmen zaman alacak demek." sesi kendinden emindi.

"Okuduğum romanın cinayet romanı olduğunu nerden biliyorsun ? Sana bakınca kitap sever bir havan yok da." 

"Adı "Kayıp " olan bir romanın aşkla ilgisi olmayacağını anlayacak kadar kitap severim."

"Belkide aşkın olmayışından bahseden bir "kayıp" lıktır ? "

"Saçmalama Mirlanda. Kan ile "KAYIP" yazan bir kitap aşkı anlatıyor olamaz. "

"Fazla romantiksin öyle mi ? Eğer yaşıtlarından hoşlansaydın seni arkadaşım Em 'e ayarlayabilirdim deri ceketli."

"Çekici kız. " diyerek gülümsedi.

"Ama sen yaşlılardan hoşlanıyorsun." diyerek cevap verebilmiştim.

"Belkide benden yaşça küçük olanlardan hoşlanıyorum ? Belkide gayimdir."

Dün Em 'in sözleri aklıma geldi. Tanrım lütfen olmasın.

"Sen ciddi misin deri ceket?."

"Mirlanda , sen ne tür bir gerizekalısın. ? Gay değilim. Ama beni isteyen erkeklerinde olduğunu biliyorum." dedi ve kendinden emin gülümsemesini takındı.

"İlginç bir deneyim olabilirdi senin için."

"Olmadığını nerden biliyorsun ? ".

Tanrım bu muhabbet gittikçe iğrençleşmeye başlamıştı.

"Anlamadım ?? "

"Şaşırmadım. Ayrıca Em ' e onunla bir ara ilgileneceğimi söyle. Çünkü yaşlılardan hoşlanmıyorum. Arzularım ne isterse onu yaparım genelde." diyerek yamuk bir gülüş takındı.

Tüm bu zaman zarfı boyunca sormadığım ve bir anda aklıma gelen bir soruyu sormuştum.

"Adımı nerden biliyorsun ? "

"Senin hayatını ve kim olduğunu araştırdım. Seni takip ediyorum. Ve peşinde adamlarım var Mirlanda Ruben." dedi ve gözlerimizi birbirine kilitledi. Sonra ise devam etti.

"Bu kadar saçma sorular sormanı küçüklüğüne bağlıyorum. Oturma listesinde isimlerimiz yazıyor. Oradan öğrendim. Seni takip ettiğim falan yok." 

"Ama senin adını orada göremedim ? "

"Evet , çünkü adımı bilen insanlar azınlıkta."

"Niye , milyonları öldüren bir katil misin ? "

"Evet , aynen öyle. Şimdi sus yoksa adamlarım seni de öldürmem için evini basacak. " deyip boğuk bir kahkaha attı.

Ben ise sinir olduğum için susmuştum. Korktuğumdan falan değil yani.

Real Or Dream.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin