Omega vücuduna dolanan kollarla uyandı.Kulağının hemen arkasında eşinin nefes alışverişlerini hissederek, yüzünde büyük gülümsemesini sergileyerek uyandı.
”Günaydın" dedi sıcak kollara daha çok sokulurken.
"Gözlerini açmazsan, günüm aydınlanmaz." Boğuk sesdeki ton Omeganın lafa başlar başlamaz hissettiği duygu tüylerini diken diken etmişti. "Açsana gözlerini."
Louis gözlerini açar açmaz pozisyonları değişmiş Alfa Omegasını üstüne çekmişti.
"İşte şimdi günaydın." Harry burnunu boynuna sürterek mırıldandığında gülümseyip kollarını havaya kaldırdı. "Dün seni epeyce yormuş olmalıyım bir türlü uyanmak bilmedin."
Louis'nin kolları Harry'nin omzuna yer edinmeden öylece havada asılı kalmıştı.Dün gecenin görüntüleri bir bir gözlerinin önüne gelmiş, eliyle sansürlemek istermiş gibi gözlerini kapatmıştı.
”Üstelik sesinde kısılmış ismimi inle—Nereye gidiyorsun bakalım?" Utançtan yanarak üstünden kalkmaya çalışan omegayı belinden tuttu.
"Ben—" dedi, Louis sesi düşük, gözleri Harry'den başka her yerde geziyor ve parmakları birbirine dolanıyordu. "Acıktım."
Şuan Alfa'nın gözlerine baksa yeşil gözlerdeki sevgiyi görseydi, depremde sallanarak titreyen betonlardan farkı olmayacaktı.
"Benim omegam acıkmış mı?" Harry sevecen ses tonuyla konuştuğunda Louis göz ucuyla ona bakıp kafasını belli belirsiz salladı.Harry ani bir hareketle yerlerini değiştirirken Louis olayın hızından gözlerini kapatmaya vakit bulamamakla kalmayıp gözlerini açabildiği kadar açmıştı.
"Ne— Ne yapıyorsun?" diye sordu kuruyan boğazıyla.
"Seni doyurmayı düşünüyordum." Alfa dudaklarını alnına bastırdığında utançtan boğulmak üzere olduğunu hissediyordu.
"Harry!" dedi ve itmek istedi fakat Alfasına karşı koymak pek Omegalığa girmiyordu. "Yani Alfa."
Harry başını eğen Omega'ya hayretle bakarken ellerini perçemlerine atıp onları düzeltti. "Bana bak."
Omega bakmak istmesede gözlerini Alfa'nın gözlerine sundu.Büyük kibar eller çenesini kavramış dokunuş kalp atışlarını hızlandırmıştı.
"Neyin var?" Alfa'nın sesinde şefkat vardı.
"Hiçbir şey Alfa—" Harry aniden elini kaldırıp susmasını sağladığında büyük eller bu sefer yanaklarını sıkıştırmış dudaklarının büzülmesini sağlamıştı.
Aynı anda dudaklarına küçük küçük öpücükler bahşedilmişti.
"Bir şey değişmedi Louis." Bir öpücük daha. " Ben aynı Harry'yim sende aynı Louis. "
Harry dudaklarını öpmeyi bıraktığında girdiği aşk transından çıkmaya çalıştı. "Öyle mi?"
"Elbette ama bu hallerinde hoşuma gitmedi değil." Alfa göz kırpıp masum masum kirpiklerinin altından bakan Omega'nın dudaklarına bir öpücük daha verecekti ki, kafasına tekrardan bir tekme gelmişti.
"Bırak artık be! Dudak kalmadı!" Louis utancından nefes nefese bağırdığında Harry olayın şokunu atlatmaya çalışıyordu.
"O bacağını nasıl kafama kadar kaldırdın?" Harry kafasını ovalarken sorduğunda kafasını geriye atıp soluklandı.
Alfa'ya yakın olması ve ona karşı gelmek nefesini kesiyordu.
"Esnek bir bedene sahibim." diyerek kestirip attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
opia
Fantasy"şu ana kadar hep yalan söyledin." omega gözünün ıslaklığına bulaşan yanaklarıyla sessizce konuştu. alfanın gözleri ona derince bakarken konuşmakta güçlük çekiyordu. "bir doğru söyle ki, tüm yalanlarını telafi et." alfa güçsüzce fısıldadı. "seni se...