"Çilekli nutella istiyorum!"
"Louis," Harry ağlar gibi dizlerinin üstüne çöktü. "Çilekli Nutella daha üretilmedi. "
"O zaman üretimi başlat." Louis gözlerini kırpıştırarak ayaklarını uzattığı koltuğun yanına çöken eşine baktı.
"Aşkım, birtanem, sevgilim, böyle birşey yapamayacağımı biliyorsun."
"Harry..." Omeganın gözleri mutlulukla parladığında, alfa yeni birşey geldiğini biliyordu. "Bir daha desene hoşuma gitti."
"Neyi?" Harry kaşlarını kaldırdığında, Louis gözlerini devirdi.
"Romantikler."
"Haaaa," Alfa ensenini kaşırken omegaya daha fazla yaklaştı. "İncim.." dedi kızarmış yanakları öperken. Omega gözlerini kapattı. "En güzel manzaram, en güzel mevsimim."
"Harry."
Omega gözlerini açıp sözünü kestiğinde, boynunu öpüp devam etmesi için. "Hmm." dedi.
"Yatak odasına mı çıksak?"
Harry dudaklarını aşağı doğru kaydırırken, kendi tişörtlerinden birini giyinen omeganın fazlaca büyüyen karnına doğru indi. Karnında hareket eden dördüzlerin kalp atışları daima kulaklarındaydı. Onların hareket edebildiklerini avuç içinde hissedebiliyordu.
"Bana kalırsa oradan hiç çıkmak istemiyorum omegam fakat..." Elleri bu sefer tişörtün örtemediği bacakları okşamaya başladığında, omeganın ağzından ufak iniltiler çıktı. "...Fakat doğamız gereği her zaman sert oluruz, bunu biliyorsun."
"Kendine hakim olabileceğine inanıyorum." Omega sevimli bir ifadeyle gülümsedi ve alfanın saçlarına elini daldırdığı gibi onu kendine çekti. "Bebekler doğunca, uzun bir süre benden mahrum kalacaksın."
Alfa dudaklarını küçük burnuna bastırdı. "Şu ana kadar asla kendimi dizginlemedim ve şimdi de yapmayacağım o yüzden ellerini fermuarımdan çek bebeğim."
"İyi tamam." Louis, geniş omuzları sertçe ittiğini zannetsede Harry yerinden kıpırdamadı. Biçimli kaşları çatıltığında, mavi gözlerini alfanın üzerine dikti. "Çekil şuradan, gideceğim."
"Neden sinirlisin?" dedi alfa.
"Tanrım, bir de soruyor musun?!"
"Evet?"
Omega sinirle saçını çektiğinde alfa sızlanarak güldü. "Benimle sevişmek istemiyorsun artık!" diye bağırdı. "Çirkin ve şişman olduğum için!"
"Louis..." Alfa durması için nazik bir sesle uyardı ve omegasını fazla güç kullanmadan kucağına aldı. Omeganın yalandan itirazlarına sadece güldü. "...Hâlâ ne kadar güzel olduğunun farkında değilsin." dedi. Mavi gözler çoktan hormonları yüzünden dolmuştu. Alfa gözlerinden öptü. "Evet, kilo aldın ama bebeklerin sağlığı için ve hâlâ tehlikeli dönemlerdesin. Bizim bir anlık hatamızla bebeklere zarar gelebilir."
"Biliyorum." Omega anlayışla başını salladığında, alfa onun masaj isteyen bacaklarında ellerini gezdirdi. "Ama bazen kendime engel olamadan böyle düşüncelere kapılabiliyorum. "
Alfa onu öpücüklere boğmadan önce omega kalkmaya çalışmıştı fakat eşi buna izin vermemişti. Bebeklerin doğmasına fazla bir zaman kalmamıştı. Ve Harry her defasında eşini geri çevirmekten yorulmuştu. Bunu yapmak zorundaydı. Omegaların gebeliği her zaman tehlikeliydi. Fazlasıyla dikkatli olmaları gerekiyordu.
"Dışarı çıkmaya ne dersin?" Omeganın kokusunu içine çekerken, küçük eller boynuna dolandı.
"Dondurma alacaksan neden olmasın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
opia
Fantasy"şu ana kadar hep yalan söyledin." omega gözünün ıslaklığına bulaşan yanaklarıyla sessizce konuştu. alfanın gözleri ona derince bakarken konuşmakta güçlük çekiyordu. "bir doğru söyle ki, tüm yalanlarını telafi et." alfa güçsüzce fısıldadı. "seni se...