"Tanrı aşkına! Dolanmayı keser misin?" Louis, Zayn'nin sesiyle yerinde dört dönmeyi keserken, sinirle gözlerini ona dikti.
"Dışarıda bir yerde eşimin pençelerinde babamın kopmuş kafası olabilir! Sakin kalmamı nasıl beklersin?" Endişeli omega, eliyle ormanı gösterirken Zayn oturduğu yerden kalkıp yanına geldi.
"Korkmamalısın böyle bir şey olmayacak." Arkadaşı omuzlarına elini sararken kafasını eğdi. "Harry, babanı parçalayacak kafasıyla yetinme-" Louis, Zayn'nin karın boşluğuna yumruk attığında genç Alfa iki büklüm olmuştu.
"Sikeyim tamam mı?!" Omega sinirle bağırdı.
"Tamam."
••••
Kırmızı keskin gözler, karşı sürüde tek tek gezdi, gözlerinin değdiği her kabiliyetsiz kurt üyeleri bir adım gerilemekten kendilerini alamıyorlardı.
"Lideriniz nerede?" Kurtlar birbirlerine döndüklerinde, kafalarıyla ormanın karanlıkta kalan kısmını gösterdi.
Alfa'dan hırlamaya benzer nida yükseldi. Aslında diğer kurtlar onun kahkaha attığını biliyordu.
"Söylesenize." Siyah kürklü Alfa sürünün önüne doğru ilerledi. "Onun ayağına gideceğimi size düşündüren nedir?"
"Liderimi-" Pasif kurdun sesi, Alfa'nın üstüne atlamasıyla kesilmişti.
"Gözlerimin içine bakıp konuşma cesaretini göstermen takdire şayan." Alfa'nın asaletinde ezilen genç kurt keskin pençelerin kürkünden derisine geçtiğini hissedebiliyordu. "Bu ormanın lideri benim. Sizin gibi başı boş itlere liderlik etmek de ondan beklenirdi."
"Sınırımı geçip, sürüme taş atmak da nedir Styles?" Alfa arkasından gelen sesle pençelerini geçirdiği yerlerde kanama başlayan kurdun üstünden çekip gri kürküyle karşına dikilen eşinin babasına.
"Biz de seni bekliyorduk, bay Tomlinson."
İki alfa birbirine yaklaşmakta tereddüt etmedi.
"Burada ne işin var?" Yaşlı alfa burnunu havaya dikti.
"Eşim ve bana gönderdiğin hediyeyi size teslim etmeye geldim." Alfa yoğun bakışlarlarını ondan çekip sürüsüne işaret verdi.
Bir betanın ağzında gelen bebek puseti sakin görünen fakat bir o kadar da auralarından alevlerin yükseldiği, Alfaların ortasına koyarak, Alfa'nın izniyle yerine geçti.
"Bunun ne olduğunu biliyorsundur." Alfa pençesiyle puseti yaşlı alfanın önüne itti. "Bu pusette benim oğlum yer alacak."
"Bu olmayacak Harry." Yaşlı kurt puseti toprakta kaydırdı. "Elimden geleni yapacağım. Benimle yarışamazsın daha toy ve cahilsin yılların tecrübesi ve deneyimini mühürlenip yahut sürü toplayıp harcayamayacaksın."
İki Alfadan hırlamalar yükseldiğinde, siyah kürküyle heybetini gizli tutmadan, diğer alfanın etrafında dolaşmaya başladı.
Liderlerinin yükselen sesleriyle birlikte, iki karşı sürüden kurtlar birbirlerine yaklaşıp sivri dişlerini göstermeye başladılar.
"Tomlinson, Tomlinson, Tomlinson." Alfanın sesinde neşe vardı. "Deneyimsiz ve cahil ha?" Durdu. "Seni öldürmem gerek. Kanını yeni sınır çekecek kadar boşaltmam gerek. Leşinin parçalarını ibret-i alem olsun diye ağaçlara asmam gerek."
Alfanın sesi hiddetlendi ve bu yaşlı kurdu tedirgin etmekle kalmayıp diğer sürü üyelerini susturdu.
"Seni öldürmem gerek." Alfa kırmızılıklarını doğrudan yaşlı alfaya dikti. Diğer alfa istemsizce gözlerini farklı yere çevirmişti.
Harry baş alfaydı. Ne kadar inkar edilse bile, herkes ondan yayılan hükmedeci aurayı sezebiliyordu.
"Bana atılan oku, senin süslü kıçına sokmam ve seni öldürmem gerek." Alfa'nın yükselen gölgesi diğer alfanın üstüne düştü. "Bir hata daha Tomlinson." Sesler yükseldi. "Tek bir hata daha seni öldürmeme yetecek."
Hırlamalar birbiri ardına artarken Alfa, "Şimdi elinden geleni, ardına koyma. "dedi. Kara kürklü Alfa, salyalarının akmaya başladığını hissetti.
Alf kulaklarında eşinin kalp atışlarını hissetti, ardından gelen iki küçük ritmi daha.
Kendini geriye doğru çekerken, "Ash." dedi. İsmini duyan sürüsünden olan kurt, hızla yanına geldi ve kudretli Alfanın buyruklarını yerine getirmek için, kulaklarını dört açtı. Baş alfa yaşlı kurdun gözlerinin içine baktı.
"Puseti al. Bize lazım olacak."
Ulumalar yükseldi.
Yaşlı kurt nefesini tuttu.
Güneş kendini sineye çekip, yerini ay'a bıraktı.
Kaos yakındı.
●
y/n; bakın çok geçmeden yeni bölüm attım pamuklara falan sarın beni ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
opia
Fantasy"şu ana kadar hep yalan söyledin." omega gözünün ıslaklığına bulaşan yanaklarıyla sessizce konuştu. alfanın gözleri ona derince bakarken konuşmakta güçlük çekiyordu. "bir doğru söyle ki, tüm yalanlarını telafi et." alfa güçsüzce fısıldadı. "seni se...