4. bölüm

113 18 1
                                    

Arkadaşlar kitaba yeni başladığım için hatalarım oldukça fazla ama zamanla düzelecek. Kurguyu umarım beğenmişsinizdir.  Bir süre bölüm hızlı gelecek ama sonra daha düzenli olacak. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum:-)

Sare balkondan " Hadi Egemen elini yüzünü yıka da gel " diye sesleniyordu. Lavaboya gidip musluğu açtım. Ellerimi yıkadıktan sonra iki avuçumu birlestirip soğuk suyun avucuma dolmasını bekledim. Dolan suyu yüzüme çarptım. Bu iyi gelmişti işte. Elimi yüzümü havluya sildikten sonra balkona gittim. Balkonumda dört kişilik bir masa vardı. Orda genelde sigara içmeye çıkardım. Uzun süredir de içmiyorum aslında. Yemekten sonra içerim diye düşünüp balkona hazırlanmış olan iştah açıcı o güzel masaya kuruldum.Sare porselen demlikte demlenmiş olan çayı bardaklara döktü. Kokusu mükemmeldi rengi ise kıpkırmızı. Sare doldurduğu bardaklarım tekini bana uzattı tekini kendi önüne koydu. İki şeker attı bardağına karıştırdı yavaşça. Bende tek şeker attım karıştırdıktan sonra kaşığı bardağın yanına bıraktım. Ekmeğime peynir sürüp ağzıma attım. O da bir şeyler yiyordu. Ama iştahsızca yani zorla yer gibiydi. "Sare" diye seslendim. Yeşil gözlerini İstanbul'un eşsiz manzarasından ayırıp gözlerime dikti. " Efendim" diyerek tek kaşını kaldırdı. İlk defa onu böyle görüyordum. Kırgın ve sinirli. "Neyim var ben mi bir şey yaptım" dediğim çayından bir yudum alarak derin bir nefes verdi." Aslında yaptın Egemen ama bunu ben söylemeyeceğim sen bir düşün ne yaptığını" dedi.  Kahvaltı bitene kadar ikimizde tek bir kelime etmemiştik. Ne yaptığımın hiç farkında değildim.

Bana hem soğuk davranıp hemde ilgili olmayı nasıl başarıyordu hiçbir fikrim yoktu. Ama bu canımı yakıyordu. Kahvaltıdan sonra beraber masayı toplamıştık "bulaşıkları ben hallederim" demiştim başını olur anlamında sallayıp içeri gitmişti. Bir kanal açmış  bir şeyler izliyordu. Bende tabakları çatalları makineye diziyordum. Tezgahı temizleyip ellerimi kopardığım kağıt havluya sildim. Sare dikkatini tamamen diziye veridiği için yanına geldiğimi fark etmedi. O diziyi izlerken bende odama gittim. Mutfakta üzerimi baya ıslatmıştım. Gidip siyah eşofman altımı birde siyah tişört çıkarmıştım dolaptan. Eşofmanı giyip üzerimdeki bordo tişörtü çıkardım. Tam diğer tişörtü giyecekken kafamı kaldırmamla Sare'yi görmem bir oldu. Kapıdan küçük suçlu bir çocuk gibi gizli gizli bakıyordu. Onu gördüğümü anlayınca kıpkırmızı olmuştu. Hızlıca içeri gitti bende tişörtü kafamdan geçirip çekiştire çekiştire Sare'nin arkasından gittim. O yine kanepeye kurulmuş tv izliyordu belki de izliyormuş gibi davranıyordu. Yanına oturup elini tutacakken elini çekti birden. Utanıyordu hala anlaşılan ben gülmeye başladığımda " Gülme" dedi iğneleyici bir tonda. Ama gülmem daha da artmıştı. Bu onu biraz sinir etse de ben kahkahalar attığımda o da kendini tutamamış gülmeye başlamıştı. Yine kahkahalarımız birbirine karışmıştı.

Sare' yle bir günü daha bitiriyorduk  akşam olmak üzereydi. Yine tv izlemeye karar verdik. Bir kanalda dizi vardı. Eğlenceli gözüküyordu üstelik yeni başlamıştı. Ben mutfağa gidip dolaptan çerez aldım. Bir tabağa doldurdum meyve suyu alıp bardaklara koydum. Sare' nin yanına gittiğimde elimdekileri görünce gülümsedi. Sare yemek yemeyi çok seven bir insandı. Bunu farkedebiliyordum. Ama fiziği oldukça güzeldi bunu aklım mantığım almıyordu işte. Yine iştahlı bir şekilde çerezlere yumuldu. Bir yandan da meyve suyu içip tv izliyordu. Onu izlemeye dalmışken kapıdan gelen o tuhaf ses ikimizinde bakışlarını oraya yöneltti. Ne tuhaf bir sesti bu böyle..

Lavanta KokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin