DOĞUM GÜNÜNDE FELAKET

57 7 0
                                    

Kafeye girdiğimizde her şey o kadar güzeldi ki o kadar mükemmledi bu şeye benziyordu hani bir otele gidersin ya orda tüm içecekler bedava olur sende kökünü kurutursun bu ona benziyordu mükemmelik açısından.

Dakikalar sonra ben Aren ile Hira ise Doruk ile dans ediyordu. Bayağı yorulmuştuk Hira ile Doruk herkes çekilince güzel bir dans yaptılar adını bilmediğim için ne olduğunu da bilmiyordum. Hira ile bir masaya geçtik ya oturcak yer yok bu nasıl masa be ben gidip şimdi nereye oturayım.

Hira'nın olmazsa olmazı fotoğraf çekiniyorduk ne saçma Hira fotojenik olduğu için fotoğraf çekinmeyi seviyordu ama ben sevmiyordum tamam kabul bende fotoğraf çekinilince güzel çıkıyorum ama orjinal olmuyor. Hira'ya
"bunar olmaz atma " demeye kalmadan Hira fotoğrafları paylaşmıştı. offfffff yine takipçi sayısını artırmak için yaptı bunu kesin. Ama ben ona yapacağımı bilirim. Hira
"ben lavaobaya gidicem" dedi. Hayatında bir ilk yaşıyor olabilirim. Hira telefonunu masanın üstüne bıraktı. Fırsat bu fırsat dedim ve Hira'nın telefonunu aldım.

İlk önce galariden tüm çirkin fotoğraflarımı sildim. Daha sonrada instagramdan sildim. Hira Allah'tan instagramdan başka sosyal medya kullanmıyor yoksa onları silmeklede uğraşabilirdim. Hira aniden gelince elim ayağıma girdi hemen instagramda geziniyormuş gibi yaptım Hira
"nabıyorsun telefonumla" dedi
"instagramda geziniyorum" dedim
"2. Üvey evladımı rahat bırak" dedi.
"Al yemedik" 1. Si ne idi ?

Elimdeki hediye paketini saklamak için yer arıyordum ama kocaman olduğu bulamıyordum. Aren'e doğum günü için kocaman bir ayıcık almıştım. Elinde kocaman kalp zarf vardı. Onun içinede mektup yazıp koymuştum

Sevgili; Arkadaşım
Doğum gününü en içten dileklerimle kutlar, yeni yaşının sana huzur, sağlık, mutluluk getirmesi dileği ile. Biricik arkadaşın Arya.....

Bence güzel olmuştu. Klasik millasik ama süper olmuştu. Neyse hediyeyi sakalamaktan da vazgeçtim zaten. Hira ise ona çok mu çok şirin bir bere almıştı ilk gördüğünde dalmıştı zaten.

Hira ile mutfağa işler yolunda mı diye bakmaya gittik. Her şey yolundaydı. Tekrar içeri gittiğimizde birden ışıklar söndü.
"Hay aksi elektiriklermi gitti" dedim Hira
"hay mal pasta geliyor". Bak bu benim hiç aklıma gelmemişti. Zekice. Pasta geldi. Aren pastanın başına geçti. Tam mumları üfleyecekti ki Hira birden
"dur dilek tut " diye bağırdı batıl inanç lan bunlar öyle bir bok olmuyor dilek tutunca gerçekleşmiyor. Aren hemen dilek tutu yoksa Hira başımızın etini yerdi. Bu sefer tam mumlara üfleyecekti ki içeriye Bade ve Alya girdi. Şok içinde onlara bakıyordum. Aslında sesin geldiği tarafa bakıyordum çünkü ışıklar daha açılmamıştı. Doruk gidip ışıkları açtı. Bade
"Aren bu eziklerin burada ne işi var" dedi ve gidip Aren'in yanağından öptü. Alya da aynı hareketi yaptı. Biz ise şok içinde öylece bakıyorduk.

Bade omzuma vurarak yanımdan geçtiğinde kendime gelmiştim. Hira da benim gibiydi. Çantamı aldım ve
"Hira yürü gidiyoruz" dedim. Hira kafasını olumlu bir şekilde salladı ve çantasını alıp yanıma geldi. Arkamdan bir el kolumu tuttu ve bu kişi büyük ihtimal Aren'di.
"BIRAK. Birdaha yanıma bile yaklaşma!!" diye bağırdım Aren daha sıkı tuttu kolumu. Aren
"Bırakmicam ilk önce bizi dinleyin" dedi. Kolumu ondan kurtardım Doruk ise Hira ile konuşmaya çalışıyordu bir ara
" sana inanmıyorum ya biz size ben sana güvenmiştim be " dediğini duymuştum . Yağmur çok hızlı bir şekilde yağıyordu. Her taraf kararmıştı. Şimşekler çakıyordu. Şu gördüklerim rüya olsun diye dua ettim ama nafile her şey gerçekti. Aren'in arkamızdan Doruk'a
"yürüsene lan ne duruyon" dediğin duydum. Çok büyük adımlarla ilerliyorduk. Hira
"inanamıyorum ya böyle bir şeyi nasıl yaparlar" dedi. Hiç bir şey demedim kacaman bir yumru oturmuştu boğazıma.
"Arya, Hira bir durun bizi bekleyin her şeyi açıklicaz" diye bağırdı Doruk. Hira
" Neyi açıklayacaksın ya her şey belli işte!!" dedi. Hira'nın bağırmasıyla bir şimşek daha çaktı. Ben şimşekten çok korkardım ama bu sefer hiç korkmadım sinirlenmiştim aslında daha çok kırgınlıktı . Nedenini bende bilmiyorum. Belkide güvende hişsetmemdir şimşeklerin beni koruyacağına inanmışımdır. Yağmurdan dolayı çok ıslanmıştık montlarımızı almadığım için kendime bir kez daha sövdüm. Şimşek yine çaktı. Bu seferki çok kuvvetliydi. Her taraf mavi ışıkla kaplandı. Biz ise onları dinlemeden yolumuza devam ettik.

Yaşam PusulamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin