HÜZÜN BALONU

18 0 0
                                    

"Sabaha kadar karları temizliyecekmişmişiz!!"
Hira bir yandan eşyalarını toparlarken bir yandan da söyleniyordu. Haklıydı. Zaten yarın yola çıkacaktık. Neden yani sabaha kadar uğraşıyoruz?!? Aslında başkalarına rüşvet verip bu işlerin hepsini başkalarına yaptırabilirdik ama şimdi beleşçiler ya onlar daha çok sömürürler bizi , hem zaten belirli miktarda paramız kaldı.

"Ya valla saçmalık bu cezayı her türlü çekeceksem o Alya'nın dişlerini de sökseydim keşke " dediğinde Hira'ya odaklandım tekrar söylenmeye başladığın da ise hareketlenmişti ellerini kollarını sallıyordu

"Ulan her boka burunlarını sokuyorlar size ne ya size ne mektuplar ama var ya Alya çığlık attığın da içimin tüm yağları eridi hissettim bile aaaa ama ikinci iş var lan kar kazımak çok zor temizlik yapmayı bile şu an daha çok istiyorum karların arasında soğuktan ölelim mi bunu mu istiyor.. kız sen de azıcık konuş kendimi annesinin suratına telefonu kapatmış çocuk gibi hissediyorum fırtına öncesi sessizlik falan hani anladın işte beni neden konuşmuyorsun " deyip kafama iki tane geçirdi

" lan bir sus düşünüyorum " dedim
" neyi " dedi bizim mal
" mektupları önce kimin alacağını " dediğimde sustu ve çantasını hazırlamaya devam etti. Lobi de bizimkilerle buluşmak için aşşağıya indik sadece Arda ve Umut vardı.

" şükürler olsun koltukla bütünleşmeden yetiştiniz " dedi Umut mal kendi kendine espri yaptığını sanıyordu gerizekalı Hira ile karşılarında ki koltuğa oturup konuşmaya başladık Hira ise instagram da geziyordu arada sırada ise sohbete dahil oluyordu Aren ve Doruk da geldiğinde onlarda sohbete dahil oldular bir ara bir sessizlik oldu Doruk
" sana ne oldu sevgilim sessizsin " dediğinde Hira dan cevap gelmedi Doruk tekrar sordu yine cevap gelmedi kalkıp yanına gittim omzuna bir tane geçirdim o sırada

"hı ne oldu ? " deyip ayağa kalkarken gözlerini silmeye başladı ağlamışmıydı bu lan? Hepimiz birbirimize baktık Doruk Hira'ya sarıldı ve sonra elini tuttu
" ne oldu anlatır mısın ?" dediğinde Hira
" yok bir şey hadi lanet olası şeyi yapalım " dedi Doruk'un elinden elini çekip adım atacağı sırada Doruk onun kolundan tutup
" var bir şey ne oldu " dedi tekrardan

" aklıma eğer benim annem ölseydi yada babam ölseydi yada sizlerden biri ölseydi ne yapacağım geldi de ondan biraz ağladım " dedi Doruk buruk bir gülümseme ile Hira'yı kendine çekti ve sıkıca sarılıp

" kimseye bir şey olmayacak " dedi ve saçlarına bir öpücük kondurdu o sırada ise Aren yanıma geldi ve bana sarıldı bende ona sarıldım kısa bir süre sonra Masal'ın sesi duyuldu
" lan ne kaçırdım yine şansımın dedesi kaşar ya " diye biraz sesli bir şekil de konuştu ardından ne oldu dercesine bize baktı bizde boşver dercesine baktıktan sonra karları temizleyeceğimiz yere doğru ilerledik

Tamam eğer bu hoca kılıklı şeytanlar yüzünde hasta olursam onlara dava açarım
" kızlar siz gidin isterseniz biz devam ederiz dimi lan " dediğinde Aren, Umut
" bende kız sayılırım daha sünnet olmadım bende gideyim " deyip köpek gibi dudaklarını büzüp bakmaya başladı böyle çok şirin oluyordu köpek 2 dakika sonra
Doruk
" bakma lan öyle ısıracağım şimdi çok tatlı oluyorsun köpek " diye üstüne atladığında ikisi de yere kapaklandı hali ile sonra Umut birden ciddileşip hadi devam edelim dediğinde tekrar işe koyulduk 5 dakika sonra takırtılar gelmeye başladığında Aren ve Doruk bizi arkasına aldı ve kürekleri sıkıca kavradılar karşımıza ellerinde valizlerle Alya ve Bade beklemediğimiz için şaşırmıştık Alya birden koşmaya başladığında Bade de arkasından koşmaya başladı 2 dakika birbirimizin yüzüne öylece baktık sonra Arda
" lan koşun mektuplar " dediğinde erkekler koşarak yukarıya valizleri almak için çıktı biz kızlar ise taksi çağırmak için büyük çaba sarf ediyorduk saatin 3 de taksi bulmak oldukça zor.

Yaşam PusulamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin