Multimedya=Dolunay
"Haaaah."diye böğürerek eve girdim ve oturma odasına nerdeyse koşup kendimi koltuğa attım. Kafamı kaldırdığımda Arel ikili koltuğa onun yanına da Dolunay, Deniz ve Derin tekli koltuklara, Çığıl ve Aral yere, Şansal nerde? "Şansaaaaal."diye böğürerek etrafa bakındım. Koltuğumun yanından bir el fırlayınca "Ananısikim!"diye bağırdım. Şandal'ın elini tutup kaldırmaya çalıştım. Öküz değil mi kalkmadı. "Kalk gel buraya yat."dedim Şansal'ın bileğini sıkarak. "Ğaaaaaaaah. Ölüyoooooom."diye böğürdü ilerden Arel. Evet siz limdi merak ediyosunuz nokdu diye. Şöyke söyleyeyim anamızı...(siz anladınız onu.) Bizim sessiz sakin bir yerimiz var. Aslında yer değil. Yani ben orayı küçükken keşfettim. Bomboş ve 3 yanı duvarlarla kaplı bir sokak doğru düzgün kimse uğramaz zaten oraya. Genellikle oraya akşam grafitti yapmak için gideriz ama bu sefer bir değişiklik yapıp gittik. Uzın bir süre oturup konuştuk işte falan filan. Tam kalacakken bir grup orta yaşlı tinerciler önümüzü kesti gibi bir şey oldu. Aslında biz onları hallederdik ama sayıca bizden fazlardı ve delilerdi. Afamların bir kaçını ite kalka aralarınfan zırla geçtik. Bazılarında kesici alet vardı. Ben geçerken br beni tutmaya çalıştı ama kaçtım. Biz ayaklarımız götümüze değe değe kaçarken adamlar bizi kovaladı. Bir süre sonra yoruldular ve bizi bıraktılar ama biz de nerdeyse evin ordaydık. Ordan buraya bizi koşturdu piçler. İşte şuanbu haldeyiz. "Müzik ben bir düzeleyim senin var yaa..."dedi Derin nefes nefese. "Benim suçum ne bee?"diye hönkürdüm kafamı hafif kaldırarak. "Salak biz sana demedik mi oraya bugün gitmeyelim serserilerin günü diye. Ne diye tutturdun?"dedi Aral bağırarak. "Ya gelmeyin benim üzerime. Şansal bir şey desene!"dedim Şansal'ın koluna vurarak. "Aşkım sanki biraz haklılar mı ne?"dedi Şansal kafasını benim hizama getirirken. Ben şokla Şansal'a bakarken Deniz "Dokunmayın lan benim Jerrymee!"diyip koltukta yanıma kıvrılıp bana sarıldı. "Ah işte benim Tomumm."dedim Deniz'e sarılarak. "Olum defol len benim o."dedi Şansal Deniz'in koluna vurarak. "O menim anladınız mı menim!"dedi Dolunay çocuk gibi. "Hop hop onu ilk ben gördüm."dedi Deniz gülüp bana sarılarak. "Ama en çok beni seviyo."diye atladı ordan Çığıl. "Ya bir kere o benim yengem."dedi Aral gülerek. "Ama onu ençok ben güldürüyorum."diye atladı Arel. "Olum sizi hep koşullu seviyo beni sevmesi için sebep yokken seviyo."diye bağırdı Derin ellerini kaldırarak. "Tamam tamam benim için kavga etmenize gerek yok. Biliyorum çok güzelim. Biliyorum en güzeliniz benim. Ya tamam en fazla beni sevi..."diye ego patlaması yaşarken Arel çok sıradan bir şekilde kafasını bana doğru sallayıp "Gençler!"dedi. Herkes koşup üstüme atlarken ben çığlık atıp kaçmaya çalışdım. Noldu? Tabi ki kaçamadım. En azından altta tek kalan ben değildim. Deniz de olayın şokuyla bana sarılı kaldı ve... Biz böğürürken bizimkiler zuplamaya başladı. Bu benim canımı acıtmaktan fazla beni gıdıklıyordu. Ben yine her zaman ki gibi gülme krizine girerken en sonunda kalktılar çünkü nefessiz kalıp öksürmeye başladım. Yoksa asla beni düşünmezler (!). Herkes üstümüzden kalkınca bir 'oh' çektik. Biz Denizle can çekişen hayvanlar gibi inlerken sıkı kollar bizi kavradı. Gözlerimi açınca bizimkilerin bize sarıldığını fark ettim. İşte benim zaafımda buydu. Arkadaşlarım ve Uzay. Eğer benden alınan şeylerbu iki etkense ben biterim. Herhangi birinin yaptığı bir şey veya beni terk etme ihtimalleri... Düşüncesi bile iğrenç. Ki zaten bunlardan birini yaşarsam yaşamam. Kendime yapabileceğim sayısızca işkence ölüm, zarar ziyan... Bende hepsine sarılmaya çalıştım ve güldüm. "Seviyoruz seni asi"dedi Derin gülerek. "Dazla söylememişimdir ama ben de sizi seviyorum."dedim tebessüm ederek. "Ay yeter artık bu kadar sarılma. Ne bu böyle vıcık vıcık?"dedi Arel yüzünü buruşturarak. "Ay şuna bak egoist. Daha demin sülük gibi bana yapışan sen değil miydin?" "Ee efenim o ben deildim."dedi ağzını büküp elleriyle garip hareketler yaparak. "Salak yaa."dedim Arel'e sarılarak. Arel beni bir anda kucağına alınca bağırdım. "Ne bağırıyon be manyak?"dedi beni döndürmeye başlayarak. Ben gülmeye başlayınca Arelde gülmeye başladı. Bir anda kendimi yerde bulunca çığlık attım. Arel'e baktığımda Şansal ve Dolunay Arel'in üstüne çıkmış 'sen kimsin beni sevgilimi kucaklıyosun?' 'sen kimsinde beni taşımak yerine Müziği taşıyosun?' gibisinden şeyler saçmalıyolardı. "Ay benim sevgilim beni kıskanırmıymış?"dedim Şansal'ın sırtına çıkarak. Ben aniden Şansal'ın üstüne çökünce Şansalde Arel'in üstüne çökmüş bulundu ve Dolunay Arel'in yanına düştü. Arel alttan bağırırken Şansal Arel'in kafasına vuruyordu. Ben ağırlığımı Şansal'ın üstünden çekince o da Arel'in üstünden kalktı. Ben ayağa kalkıp arkama dönünce Şansal aniden beni kucağına aldı. Ben yine korkuyla bağırırken Şansal "Hadi gençler eyvallah."dedi ve odanın çıkışına yürüdü. "Olum oyuncak değilim ben beni bidaha kucağınıza alıp durmayın zırt pırt."dedim bizimkilere bağırarak. Biz odadan çıkarken bizimkiler fesatça düşüncelerini ortaya döküp gülüyordu. "Salak bunlar yaa."dedim Şansal'a bakıp gülerek. "Aslında bazıları aklımdan geçmedi ya neyse."dedi Şansal sessizce ama duymuştum. "Yok artık Şansal."dedim ağzımı açarak. Ben Şansal'a bakarken o benim odamın kapısını ayağıyla açıp içeri girdi. Beni yatağa yatırıp kapıya gitti ve kapıyı kilitledi. Ben Şansal'a bakarken Şansal bana yavaşça yaklaştı ve üzerime geldi. Beni altına alıp üstümden bana bakmaya başladı. Nefes almam zorlaşırken Şansal bana yaklaştı. Öpmesini beklerken dudakları dudaklarıma değerken "Çok güzelsin ve git gide sana bağlanıyorum. Sensiz duramıyorum, seni herkesten her şeyden kıskanıyorum. Sensiz olamam. Eğer gidecekesen şimdi git. Ve senden tek bir şey istiyorum... Ahh"dedi ve sustu. Üstümden kalkıp yanıma yattı. Gıkımı çıkarmadan durdum. Konuşmasını bekledim. Ama o da konuşmadı bende. En sonunda yanımdan kalkıp ayağa kalktı. Dudağıma minik bir buse kondurup "İyi geceler güzelim."dedi tebessüm ederek. Hiçbir şey demedim. Kapıyıa açacakken "Şansal!"dedim buruk bir gülümsemeyle. Şansalda bana tebessüm etti. Yataktan kalkıp yanına gittim. "Seni asla bırakmıycam ama sende bırakma eğer sen bırakırsan ben ölürüm. Eski halime geri dönerim. Ve senden tek bir isteğim... Ne olursak olalım ne yaparsak yapalım asla birbirimizi dinlemeden hareket edip yargı vermeyelim."dedim yine tebessüm ederek. "Seni bu yüzden seviyorum sevgilim."dedi Şansal ve dudaklarımızı birleştirdi. Şansal hafifce dudağını çekti ve "Bunun sonu Allah Kerim aşkım."dedi gülerek. "Ya sen nasıl konuşuyosun sevgilinle?"dedim yanaklarını sıkıp dudağını balık dudağı yaparak. Şansal kendini çekip kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Arkasından bende çıktım ve onunla birlikte aşağıya indim. Kapının önüne gelip ayakkabılarını giydi. Kapıyı açıp dışarı çıktı. Arkasına dönüp bana güldü. Alnımı öpüp "Seni seviyorum. Yarın görüşürüz."dedi. "Bende."dedim gülerek. Şansal gidince kapıyı kapatıp arkamı döndüm. Dönmemle kızların "Anlat hemen."demesiyle arkaya sendeledim ve kapıya kafamı vurdum. "Sikeyim sizin yapcağınız işi."dedim sinirle kafamı tutarak. "Naptınız kızım anlat hadi."dedi Dolunay merakla. "Sizene lan benim özelimden!"dedim yanlarından geçerek. Odama girdiğimde kapıyı kapattım ve yatağıma yatıp gözlerimi kapadım. Şansal'ı düşünmeye başladım. Lisedeyken tanışmamız, tartışmalarımız, güzel güzel geçindiğimiz zamanlar... "Aha sırıtıyo bu kesin bişey olmuş. Dedim ben size."dedi Derin bağırarak. "Lan ne ara girdiniz siz buraya?"dedim şaşkınca bizimkilere bakarak. "Anlat hadi yaa."dedi Çığıl gülümseyerek. "Anlatmıycam gidin başımdan."dedim gülerek. Onlara inat yapıyodum. Çığıl'ın suratı düşünce yatakta doğrulup Çığıl'ı kendime çektim. Çığıl aniden yatağa düşünce çığlık attı. "Gel buraya suratsız sana karşı koyamıyorum."dedim gülüp Çığıl'a sarılarak. "Ya ben size söylüyorum bu kız bir tek Çığıl'ı seviyor. Biz umrunda değiliz."dedi Dolunay kapıya doğru gidip. "Gel buraya köpek seni de seviyorum."dedim gülerek. Dokunay ve Derinde gelince hepsine sarıldım. "Kızım sen bu sıralar bize çok sarılıyosun hayırdır?"dedi Derin. Doğru söylüyodu çünkü ben sarılmayı sevmediğimi söylemiştim. Bizimkilere çok yalan söylemiştim ben. Ama mecburdum. Hayatımı anlatmamıştım, kardeşimi anlatmamıştım, kendim hakkımda ki şeyleri söylememiştim. Zaten ben gerçekleri söylesem beni kimse sevmezdi ki. Ben kimse için kendimi değiştirmemiştim ama kendimş kendi içimi saklamıştım. Arada bir yumşak yanım ortaya çıkıyodu ama sonra yine eski halime dönüyodum. Ama onlar beni bu halimle bile sevmişti. Ben ne kadar kötü gözüksemde aslında tanıyınca iyi oluyodum. Benim yanımda olan kişilerle hep kavga ederek tanışmıştım. "Tamam tamam geçelim bunları sen ne olduğunu anlat."dedi Dolunay heyecanla. "Ya bişey olmadı. Birlikte birbirimize sarılıp sessizce durduk."dedim arkama yaslanarak. "He biz de inandık ya neyse bu sefer kurtuldun."dedi Derin gülerek. "Hadi dans edelim. Bu arada kızlar ben yanlışlıkla bir hocaya dans ettiğimizi söyledim ve sizinle tanışmak istiyor."dedi Dolunay utangaç bir şekilde sırıtarak. "Kızkar siz gidin tanışın ben asla gelmem bidebeni yarışmalara sokmaya falan çalışırlar uğraşamam."dedim yataktan kalkıp telefonumu aramaya başlayarak. "Ee şey. Müzik seninle özel olarak konuşmak istiyor."dedi Dolunay yataktan kalkıp kapıya doğru yavaşça giderek. "Ya kızım aldım başıma belayı yaa. Naptın sen."dedim surat asıp yatağa yatarak. "Kızım senin şuan beni koşturuyo olman gerekiyodu."dedi Dolunay suratını garip şekillere sokarak. "Kovalayamıycam valla hiç. Neyse bunu da atlatırız."dedim gülerek. "Hadi ya siz demediniz mi dans edelim diye!"dedim yataktan kalkıp kızları da kaldırarak. Birlikte odadan çıkıp dans odasına gittik. Biz aynaların yanına giderken Çığıl müzik sisteminin yanına gitti. "Kızlar ne açayım?"dedi bize bakarak. "Sen bilirsin."dedik hep bir ağızdan. Biz gülerken kapı çaldı. "Ben bakarım."dedim neşeyle. Zıplayarak aşağıya indim ve kapıyı açtım. Uzay karşımda pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. "Noldu len gece gece? Hem ne o öyle salak gibi gülü..."aniden aklıma gelen düşünceyle dona kaldım. "Hayır. Hayır. Bana aşık olmadığını söyle Uzay."dedim korkuyla geri geri giderek. "Müzik çok güzel kız ama valla. Bu sefer iyi birini buldum."ded bana doğru sırıtarak gelerek. "Uzay hayır bak en sonki kızada iyi dedin... Tövbe Ya Rabbim tövbe."dedim elimle yüzümü sıvazlayarak. "Bak söz bu sefer ilk seni tanıştırcam. Aslında sevgili değiliz yani bugün tanıştık. Minyon tipli, tatlı, ufak birşey."dedi bana suratı düşük bir şekilde bakarak. "Tamam ama yarın tanışmak istiyorum ve ben ne dersem harfiyen onu yapıcaksın tamam mı?"dedim Uzay'a yaklaşarak. "Tamam söz."dedi ve gelip bana sarıldı. Ben önden giderken Uzay aniden sırtıma atladı. "Ya öküz insan bşr haber verir."dedim öne sendeleyip bacaklarını tutarak. "Oyy oyy benim Müzüğüm beni de mi taşırmış."ded Uzay yanaklarımı sıkarak. "Bakim. Ovvv baya da bir kas varmı bunda."diyip kollarımı sıktı. "Tabi olum ne sandın? O kadar kız dövüyoz kas çalışıyoz bir zahmet yani."dedim gülerek. İçeri aynı şekilde girinca kızkar bize şaşkınlıkla baktılar. Uzay'ı sırtımdan atıp yere oturdum. "Günaydın kızlar."dedi Uzay gülerek. "Olum siz kafayı mı sıyırdınız?"dedi Derin ağzını açarak. "Yoo bşz bunu yapıyoruz arada bir ama siz görmemişsiniz."dedi Uzay gülerek. Kızlarla selamlaştıktan sonra yanıma gelip oturdu. "Kızlar Uzay'ın yeni bir kız macerası var ve bu sefer çok güzel planlarım var."dedim sinsice gülerek. "Ya bak kızı benden soğutmayında ne yaparsanız yapın."dedi Uzay ellerini teslim olmuş gibi kaldırarak. "Uzay kalk dans edelim. Uzun süredir birlikte dans etmiyoruz."dedim kalkıp Uzay'a elimi uzatarak. "Bu bşr dan teklifi mi hanımefendi?"dedi gülüp elini vererek. "Gevezelik yapma."dedim Uzay'ı kendime çekerek. "Hangi müzik yavrum?" "Bilmiyorum ama salsa müziği olsun."dedim burun kıvırıp. Uzay bir müzik açıp yanıma geldi ve elini verdi. Elini tutup sallanmaya başladım. Müziğin ana ritmi gelince dansa başladık. Uzay beni döndürürken sürekli sırıtıyordu. Önce ağır ağır hareket etti ama sonra... Neden güldüğünü anlamıştım. Salak sırf döndürmeli hareket yapıyodu. En sonunda müziğin sonuna geldik. Bacağımı kendi bacağının yanına çekti ve beni yere eğdi. Biz kalkarken kızlar bizi alkışlamaya başladı. Aslında bizim kızlarda dans ediyodu ama onlar daha çok zumba ya da hip hop yapıyordu. Ben de herşey vardı Allah var. Hastanedeyken yapmaya başlamıştım. Aklımı dağıtayım diyeydi herhalde. Birkaç parça daha çalıp dans ettik. Uzay en son pes edince kızlarla hip hop yapmaya karar verdik. Bir kaç parçada kızlarla yaptığımda yorulmuştum. Uzay da mal gibi oturup bizi izldi. Bizim dansımız bitince Uzay yerden kalktı ve odadan çıktı. Kızlarla sarılıp bende odama geçtim. Odama girdiğimde Uzay yatağa yatmış Gofretle oynuyordu. "Gofret aşkıııııım."deyip bağırarak yatağa koştum. Gofret Uzay'ın üstünden atlayıp yanıma geldi ve o ince ama az çıkan sesiyle bağırdı. Gofret'i kucağıma alıp öpmeye başladım. Uzay yatakta yan tarafa kayınca yanına oturdum ve Gofretle oynamaya devam ettim. "Hanimiş benim oğlum. Nerlere gittin sen salak şey seni. Uzay sana iyi baktı mı oğlum?"dedim Gofret'in burnuna vurarak. Biraz daha Gofretle oynayıp duşa girdim. Uzun bir süre duşta oyalanıp çıktım. Üstümü başımı giyip saçımı taradım. Odaya girdiğimde Uzay yatağın köşesine kurulmuş Gofrette Uzay'ın kafasının üstüne yatmıştı. Evet Gofret'in böyle iğrenç bir huyu var. Ya kafamıza veya yastığımıza ya da üstümüze yatıyodu. Gofret'i Uzay'ın kafasından alıp köşedeki yerine yatırdım. Kendimde yatağa yatıp Uzay'a sarıldım. Uzay beni kolunun üstüne yatırdı ve kolunu sardı. Bende sımsıkı sarıldım. "Uzun süredir beraber uyumuyoduk."dedim gülerek. "Baya bir uzun süredir hem de. Özlemişim seni be güzellik."dedi bana gülerek. "Bende seni özlemişim Uzay."dedim gülüp ve yanağına bir öpücük kondurdum. Gözlerimi kapatıp uykuya dalarken Uzay kafasını kafama koymuş ve saçlarımı kokluyodu. En son "Seni seviyorum."dediğini hatırlıyorum.
Selam arkadaşlar. Bir bölümün daha sonuna geldik. Biliyorum bu bölüm çok geç geldi ama elimde değildi. Aslında sebebini sizinle paylaşırdım ama bu sefer benim hakkımda bir şeyler öğrenmiş olursunuz. Yani üzgünüm. Ama bundan sonra daha sık bölümler yayınlıycağıma emin olabilirsiniz. Yeni bir bölümde görüşmek üzere. Sizi seviyorum.♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 SONSUZ
RandomBu 4 yakın arkadaşın hikayesi. Aslına bakarsanız biz 4 yandaş, 4 dost, 4 sırdaş en önemlisi 4 kardeşiz. Hani böyle kankaların bir grubu olur ya biz onlar gibi değiliz. Aslında biraz ego yapmış gibi olucam ama biz onlar gibi değilde onlar biz gibi ol...