Multimedya:Arel
Anlımda hissettiğim dudaklarla uyandım demeyi çok isterdim ama "Ananı... Aaaa"suratımda hissettiğim iğrenç acıyla gözlerimi açtım. Suratıma bir yastık daha çarpınca artık beni durduruna aşk olsun. "Lan hangi organik yapıyo lan bunuuu?"diye çığlık atarak doğrulurken. "Tabi ki ben demiyorum çünkü daha çok genciiim."diye bağırdı Arel kız sesi çıkararak. "Arel kaç olum elimde kalcan."diye bağırıp yataktan hızlıca çıktım. Arel kaçarken kız gibi çığlık atıp 'help meeeeeğğğ'diye bağırıp duruyodu. Merdivenlerden 5'er 5'er inip oturma odadına koştu. Oturma odasında kimseyi bulamayınca "Lan merdesiniz orospulaaaar."diye çığlık atıp ayakları götüne değe değe kaçtı. Mutfağa girdiğim an önüme kadlı bir vücut çıktı. "La çekil olum şurdan alayım şunu ayağımın altına"diye bağırıp kenara geçmeye çalıştım. Çekilmeyince kafamı kaldırıp baktım ve Şansal ağzı kulaklarına varmış bir şekilde gülüyordu. Onun gülüşüne bakıp bende güldüm. "Ovvv benim asi güzelime naptınız yine sabah sabah. Hayır yani akşam çok g..."derken Şansal'ın ağzını kapattım çünkü ben doğru düzgün ağlamazdım ve bizimkiler ağladığımı hiç bilmiyolardı. Ben hep sert kız rolü yaptım ama içimde ne yanar dağlar patlıyor, ne fırtınalar kopuyordu bir bilselerdi. "Aynen ya bence de kahvaltı edelim ben de acıktım. Okula geç kalmayalım hem."dedim sinirle sırıtırken. Şansal kolumdan tutup beni oturma odasına götürdü. "Noldu kaplancık niye ağzımı kapattın?"dedi Şansal tek kaşını kaldırıp. "Ya onlar benim ağladığımı bilmemeli. Ben onlara hep güçlü gözüktüm. Onların yanında hiç ağlamadım. Hep ben güç, destek oldum onlara."dedim koltuğa oturup ellerimle yüzümü sıvazlayıp. "Tamam söylemem ama bir şartla."dedi muzipçe sırıtıp beni koltuktan kaldırırken. "Söyle bakalım menfaatçi seni."dedim gülüp kollarımı boynuna sararak. Bana yaklaşıp dudağımı öperek. Kafamı çekip "Neymiş o şart söyle bakim."dedim gülerek. "Buydu işte ihtiyacım olduğunda yanımda ol yeter güzelim."dedi gülüp. Kırışan dudak kenarlarını öpüp elimden tutup mutfağa çektim. "Olum siz yemek yemeyin isterseniz. Her saat başı birbirinizle yiyişiyosunuz zaten."dedi Arel eline vurup gülerken. "Bence sende yemek yeme birazdan yeterince dayak yicen çünkü."dedim kafamı 'çıkışa gel' işareti yaparak. Kafadını hemen yemeğe çevirdi. "Küstüm olum sana. Konuşmucam bidaha senlen. Ah buraya da yazıyom."dedi parmağınj ağzına sokup tükürüklü eliyle masaya bir şeyler yazıp. "Ya küstürmeyin benim aşkımııı."dedi Dolunay mızmız çocuk edasıyla. "Of tamam hadi yemek yiyelim okula geç kalcaz."dedim yerime otururken. Kahvaltımızı edip sofrayı topladık. Aslında ben sadece bizim kızları kestim. Evet içimde bir erkek yatıyo. Yanlış anlamayın ama bizim kızları izlemek çok zevkli oluyo. Ya kavga ediyolar, ya didişiyolar, ya öpüşüyolar. Seviyorum ben bu salakları yaa. Kızlar yine didişirken "Kızlar ben giyinmeye çıkıyom."drdim ve sandalyedrn kalkıp merdivenlere gittim. Dolaba yönelip siyah bir şort, kısa kollu bordo uzun erkek tişörtü, bordo siyah gömleğimi çıkarıp aldım. Üstümdekilerden kurtulup kıyafetlerimi giydim. Bordo rujumu sürüp bir kaç piercingimi taktım. Okul çantamı hazırlayıp aşağı indim. Bizimkiler kapı da ayakkabı giyiyorlardı. Vestiyerlikten bordo spor ayakkabılarımı alıp giydim. Yine en son ben çıkınca tani kapıyı yine ben kitledim. Dışarı çıkınca bizimkilerden bazıları arabaya bazıları motora biniyordu. Şansal arabasına atlamış pencereyi açmış bana bakıyordu. "Güzelim kaç saat sonra gelcen?"diye sordu bana bakıp gülerek. "Of labalelik yapma edepsiz seni."dedim elimi savurarak. Arabaya binerken Şansal bacaklarıma bakıyodu. "Hop hop yavaş ol oğlum ne kestin bacaklarımı bee?"dedim korkmuş gözlerle bakarken. "Bu bacaklar niye bu kadar açık? Şort var mı senin altında?"dedi tişörtümü kaldırırken. "Evet var korumacığım."dedim Şansal'a bakıp gülerken. "Git değiştir altını hadi bekliyorum."dedi bana bakarak. "Ya geç kalıcaz hadi sür."dedim gözlüğümü takıp camdan dışarı bakarken. "Lan git değiştir dedim şunu."dedi bağırarak. "Ne bağırıyon be öküzcük."dedim elimi kaldırarak. "Hafi gençler geç kalıcaz 2.günden"dedi Aral bizim arabanın yanından. "Tamam."de Şansal sert bir şekilde. Arabayı çalıştırıp gaza bastı. Yol boyunca hiç konuşmadık. Tam arbadan inecekken arabayı kitledi. Kafamı Şansal'a çevirip baktığımda kafasını direksiyona koymuş gözlerini kapatmıştı. Onu böyle görünce üzülüyordum. Kafasını kaldırıp bana baktı. "Yapma güzelim be bunu bana."dedi kısık bir sesle. "Naptım şimdi ben be aşkım?"dedim ben de kısık bir sesle. "Daha dün konuştuk bu konuyu. Bak sana güveniyorum ama bikmiyorum bir erkeğin sana bakma ihtimali...Offf"dedi tekrar kafasını direksiyona koyarak. "Yapma ama böyle . Sence ben başka bir erkek bana yürüse naparım Allah'ına söyle."dedim gülerek. "Ov benim güzel sevgilim. Ben sensiz naparım yaa?"dedi beni belimdrn tutup sarılarak. "Ya daha bir hafta olmadı ne bu bu kadar bağlanmalar falan? Benden önce napıyosan onu yaparsın."dedim Şansal'a sarılarak. "Sen şimdi benden ayrılmayı mı düşünüyosun? Kızım bak valla aha şuraya yszıyorum sikseler senden ayrılmam."dedi gülerek. "Yok be yakışıklım. Bu arada bir ley fark ettim."dedim yeni bir şey öğrenmiş çocuk edasıyla. "Neymiş bakalım o?"dedi Şansal bana yaklaşıp merakla bakarak. "Ben senin yanında kedi gibi yumşuyorum. Benşm sert gözükmem gerekiyor ama. Seninleyken bu olmuyo. Srnin yanında savunmasız kalıyorum ben."dedim ksfamı eğip bacaklarıma bakarak. Şansal'ın eli beni belimden çekip kucağına oturturken ben parmak etlerimi yemeye çalışıyodum. "Lan yeter yazık şu parmakların çektiği şey yaa. Yapma sonra parmakların kanıyo iğrenç oluyo."dedi suratını buruştururken. "He sen benim ellerimi iğrenç buluyosun yani öyle mi beyefendi?"dedim şakacıktan kızarak. "Hayır tabiki de."diyip parmaklarımı tek tek öpmeye başladı. "Ya işte hep bu oluyo tamam mı? Başka. S evgilim yapdaydı döverdim utanmazdım ama sana sesimi çıkartamıyorum adam."dedim ellerimi kendime çekerek. Şansal suratıma bakıp güldü. "Ben senin gerçek aşkınım da ondan. Kızım alcam ben seni kendime ondan oluyo bunlar."dedi gülerek. Ön dişlerimi öne ç ıkarıp onun taklidini yaptım ve ölen bir hayvan gibi iğrenç sesler çıkardım. "Çok komik salak."dedim gülerek. Beni kendine iyice çekti ve belimden sarılıp dudağımı öptü. Pencere tıklatılınca hemen Şansaldan ayrıldım. "Sakin ol güzelim film var ya arbada görünmez."dedi burnumu sıkarak. Ben şaşkınca beklerken Şansal pencereyi indirmek için düğmeye bastı. "Dur len dur!"dedim Şansal'ın eline vurup kucağından kalkarken. "Şimdi açabilirsin."dedim gülerek. Şansal bana elini sallayıp 'deli' işareti yaptı. Pencere açılınca karşımızda 32 diş sırıtan bir Arel bekliyodu. "Kapılar kapalı, uzun süre cam açılmadı, içerden garip sesler geliyodu... Oha be abi burda bari rahat durun."dedi Arel salak salak gülerek. "Olum sen Dokunay'ı yerken biz sana bir şey demiyoduk ne bu artistlikler?"diye sordu Şansal tek kaşını kaldırarak. "Ya ne istiyosun olum sen benle sevgilimden be?"diye sordu Dolunay pencereden kafasını sokrak. "Tamam tamam kısa kes noldu?"diye sordu Şansal. "Olum okula geldik ama yarım saattir arabadan inyonuz ağaç olduk burda hadi."de Deniz arkadan. Şansal pencereyi kapatıp kapıların kilidini açtı. Ben çantamı alıp çıkarken önüme çıkan Emreyle irkildim. "Ananı sikim!"dedim korkuyla. "Kızım ne anama laf ediyon yaa ne suçu var kadının?"diye sordu Emre gülerek. "Olum çıkılır mı öyle insanın önüne manyak mısın sen, piskopat mısın?"dedim taramalı tüfek gibi. "Sakin ol benim."dedi hâlâ sırıtırken. "Yok artık ciddi misin sen yaa?"dedim onu taklit ederek. "Ya sen kendini çok mu komik sanıyon kızım?"dedi o da benim taklidimi yapıp. Biz birlikte gülüşürken yanımıza Şansal geldi. "Hayırdır neye bu kadar güldünüz?"dedi kırmızı bir suratla. "Yok bir şey."dedim hâlâ hülmeye devam ederken. Şansal bana yaklaşıp çantamı eline aldı. "Napıyon len?"diyo sordum şaşkınlıkla. "Sus bii!"dedi üstümdeki gömleği çıkarırken. Tişörtümü içine katlayıp gömleği belime bağladı. Kendi ceketini çıkarıp bana giydirdi ve çantamı elime verdi. Ben şaşkın bir suratla bakarken "Ne var? Bacaklarını örtmeye çalışıyorum."dedi ellerini yana açarak. Gülerek yanına gittim ve yanağına bir öpücük kondurdum. "Saol ama bakanların icabından gelirim."dedim hâlâ gülerken. "Yhaa aşkııım!"diye bağırdı Dolunaycıttlak bir sesle. Dolunay Arel'in üstüne çıkmış Arel sanki arkasında köpek varmış gibi koşuyodu. "En fazla da bu salakları seviyorum işte."dedim gülerek. Anidrn ayaklarım yerden kesildi. "Aaaaay."diye bağırdım demeyi çok isterdim ama ben minnok bir kız değilim üzgünüm. "Ananı sikim."diye bağırdım beni kucağına alan Deniz'e bakarak. Evet biliyorum ben de Şandal diyr düşünmüştüm ama maalesef. "Deniz kafan mı güzel indir beni!"dedim omzuna vurarak. Beni yere indirip arkasını döndü. "Atla sırtıma güzellik."dedi gülerek. Hiç itiraz etmeden sırtına atladım. "Ovv kızım ağırlaşmışın be."dedi gülerken. "Aa aaa şuna bak indir o zaman."dedim kafasına vururken. "Olur mu öyle Jerry'm benim?"dedi kafasını hafif arkaya çevirip öpücük atarken. "Olmaz dimi. Uç da götür beni burdan Tom."diye bağırdım bir elimi yumruk yapıp kaldırırken. Biz küçükken tanışmıştık Denizle. Beni bırakmayan tek kişi oydu. Ben onunla birlikteyken kardeşimi babamı ve annemi kaybettim. Şuana kadar hiç kimseye hiçbir şeyimi söylemedi. Hep yanımdayadı. Ben ne yaparsam yapayım hep benimle olurdu. İlk tanışmamız çok kötü olmuştu. Anasınıfında Deniz benden nefret ederdi. O Tom olurdu bende Jerry. Yani o beni kovalardı bende ondan kaçardım. O zamanlar biraz pısırıktım. Kendime hiç güvenim yoktu. Babam çalışır abimde babama o küçük yaşında yardım etmeye çalışır aynı zamanda dersine devam ederdi. Babam abimi hep taktir ederdi. Bütün serveti abimin üstüneydi. Ama beni daha çok önemserdi. Ben onun denizkızıydım, prensesiydim, köpek balığıydım her şeyiydim. Baba-kız ilişkisi yani. Gelelim esas konuya. O zamanlar okulda sevdiğim bir çocuk vardı. O çocuğu seven ve o çocuğunda sevdiği bir kız vardı. Ben sürekli oğlana yakın duruyodum ama ben ona yaklaşırken o bendrn kaçıp sevdiği kıza yaklaşmaya çalışıyordu ama ben olduğum için o kızda oğlandan kaçıyorfu. Ne badit bir olay dimi(!) Bir gün oğlan ve 4 arkadaşı beni sıkıştırdılar. 5 oğlana karşı tek kız. Beni tehdit ettiler. Yok işte oğlana da kıza da yaklaşmıycakmışım, yoksa beni öldürürlermiş. O an ki korkuyla yere çöküp ağlamaya başladım. Ben ağlayınca da oğlanlar kaçtı. O gün orda 1 saat civarı ağlamıştım. Servisimi de kaçırdım tabi ki. Eğer o gün Deniz gelip beni alıp ailesiyle birlikte beni eve bırakmasaydı kim bilir ne olmuştum. Zaten Deniz benden 1 yaş büyüktü. Okula geç başlamıştı. O günden sonra hep yanımda oldu. Öyle iyi biri sanmayın siz o Deniz'i o oğlanların ağlattığından daha fazla ağlattı beni. O playfan sonra aynı ilkokula gittik. Zaten 2. sınıftayken annemi kaybettim. Beni daha doğrusu bizi toparlayan da Deniz ve ailesiydi. Sonra da babam. Yine boş yere gözlerim dolmuştu işte. Drniz beni sırtından indirirken gözyaşlarım gözümfen firar etmeye başlamıştı. Bu konu için hiç ağlamazdım ama Deniz iyi ki vardı. "Hadi ama yine noldu br Jerry?"dedi yüzünü buruşturup. Deniz'i kendime çekip sıkıca sarıldım. "İyi ki varsın be Tom."dedim gözyaşlarımı silerek. "Sen de iyi ki varsın güzelim. Emin ol ben de senin sayende burdayım. Bazen düşünüyorum da ben nasıl bir bıdıkmışım da sana o kadar kötü davranmışım?"dedi saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıp hafifçe tebessüm ederek. "Seni çok seviyorum Tom."dedim ona tekrar sarılarak. "Bende seni Jerry."dedi burnunu saçıma gömerek. Şu an bizi görenler sevgili sanabilirdi ama umrumda değildi. "Tom olmanın hakkını veriyosun be Deno."dedim acı bir tebessümle. "Derken?"dedi kaşlarını çatarken. "Ne kadar piç olsan da bir o kadar da iyisi?"dedim. Ben bunu derken bizimkilerde gelmişti. "Gençler bu bana sövdü mü yoksa beni öbdü mü?"dedi gülerek. "İkiside."dedi bizimkiler hep bir ağızdan. Deniz bana yaklaşıp sarıldı ve yanağamı ısırdı. Bu ani olayla çığlık atarmen can hevliyle de yanağını çimdikledim. Beni ısırmayı bıraktı ve ısırdığı yeri öpüp yanağını tuttu. Benim yanağım kızarırken onun yanağı bembeyazdı. "Olum yeter lan ben daha sevgilim olfuğu halde kıza öyle şehler yapmadım."dedi Şansal Deniz'e vurup bana sarılırken. "Amq ben senden önce tanıdım bir kere onu hehh."dedi Deniz götünü Şansal'a dönüp vururken. "Tamam yakışjklılar benim için kavga etmenize gerek yok ama belirteyim Deniz benim ilk sevdiğim."dedim gülüp Drniz'in omzuna vururken. "Ya ama benim..."dedi Çığıl ve dediği şeyi düşünüp kızarırken arkasını dönüp robot gibi yürüdü. Biz onu izleyip gülerken önce Deniz sonra bizimkilerin hepsi bana sarıldı. "Seni seviyoruz asi kız."dedi Dolunay.
Selam arkadaşlar bana göre uzun gelen bir süreden beri doğru düzgün yazamıyorum. Bu aralar baya bir sınavımız var ve benim çalışmam gerekiyor. Nisan ayından sonra yani mayıs ayında daha fazla bölüm yayınlıycam. Aslında fazla okunma olmadığı için bazen burakıp başka. Bir kitap yazasım geliyor. Bazen arkadaşlarım-ki belirteyim sadece benim için değerli olan 5 yakın arkadaşım kitap yazdığımı biliyor.-başka bir hikaye yaz ama bunu bırakma diyor. Aslında doğru ama sınavlar çok yoğun ve bir kitabı bitirmeddn bir kitaba geçmek cazip bir fikir değil. Üstek iki kitabı birden yönetemem gibi geliyor. Neyse fazla uzatmayayım yeni bir bölümde görüşmek üzere. SİZİ SEVİYORUM ♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 SONSUZ
DiversosBu 4 yakın arkadaşın hikayesi. Aslına bakarsanız biz 4 yandaş, 4 dost, 4 sırdaş en önemlisi 4 kardeşiz. Hani böyle kankaların bir grubu olur ya biz onlar gibi değiliz. Aslında biraz ego yapmış gibi olucam ama biz onlar gibi değilde onlar biz gibi ol...