9. ☾

1K 158 33
                                    



Miran ellerimin arasından yere yığılalı tam bir saat olmuştu. Uyanmasını istemiyordum. Beni bu şekilde görsün istemiyordum ! Ben bu kadar aciz bir kız değilim, olmayacağım. Acaba şuan gece mi ? Gündüz mü ? Belki de Dolunay'ı izlemek lazımdı biraz bize..

Beyaz tenimde belirgin olan morarmış yerleri hafifçe ovdum. Burnumdan kabarmış parkeye düşen kan damlaları Miran'ın üzerine yayılmıştı. Su gibi akıyordu,hiç durmadan. Gözlerimi kapatarak acımın dinmesini bekledim. Kan üzerimden süzüldüğü için güzelim elbisede gitmişti. Ayağımdaki topuklu ayakkabılar artık ayağıma yapışmıştı. Kendime iğrenerek bakarak inledim. Bu aralar tek yaptığım şey buydu zaten acılarıma katlanmak. Miran'a baktığımda hafifçe gözlerini araladı uzun kirpiklerinin arasındaki parlak kahve gözlerini süzdüm.

" Miran..Miran..Miran " diye söyleniyordum, art arda

" Hilal " dedi fısıldayarak. Sonrasında yüzüme doğru dönerek. " İyi değilsin ! " dedi. Surat ifadesi mutluluktan çok uzaktaydı.. Çok...

" İyiyim " dedim yapma bir gülücükle sanırım dünyadaki en saçma kelime iyiyim ne kadar iğrenç saçma bir kelime. Kimse iyi değil ve kimse iyi olamıyor. Herkesin bir derdi mutlaka da bir acısı var. Dayım olacak o adam ise hala başımızdaydı. Doğru ya Miran o yüzden fısıldayarak Hilal demişti; çünkü ben sadece onun Hilali'ydim.

" Yavşak adam " dedi Miran en sert ses tonuyla, eminim içinde demediğini bırakmamıştır. Ama en iyisi de bu veya safların en iyi yöntemi içinden mırıldanmak onu hiçbir zaman dışa vuramamak. Hayat böyle geçiyor ya zaten içinden mırıldanıyorsun,içinden ağlıyorsun çoğu zaman içinden küfür ediyorsun. Dayım olacak o adam ! elindeki genelde bana vurduğu kalın tahta ıslak sopayla Miran'ın bedenine vuruyordu. Ne diyebilirdim ki.. İnsanlık ölmüş. Ne diyebilirim ? Derler ya hayvana söz geçirilmez diye doğru !

"Yapma..yapma " diye bağırıyordum. Miran her acıyla bağırdığında ama nafile umursayan yoktu. En kötüsü de Miran tek bir duygusu yoktu. Duygularımız öldü be dedim kendi kendime gülerek. Delirdim artık ben, nerede ne yapacağımı bilemeyecek kadar delirdim. Bu evden sonraki yerim deliler hastanesi bu kesin. Miran ellerini havaya kaldırarak,

" Vur lan vur senden mi korkacağım ? " dedi sonrasında ise mutluluktan uzak bir şekilde kahkaha attı. Bu haliyle bile centilmendi işte benim Miran'ım ! tekrardan kendi kendime güldüm. Artık küçücük şeylerle gülmeyi öğrenmiştim ben..

" Miran seni seviyorum " dedim bağırarak dayımı sinir etmek için.. Doğru zaten seviyordum. Hep içimizden mi haykıracağız ? Hiç de gerek yok. Zaten öleceğimi biliyorum. İçimde kalmasın güzel şeyler, bari onlar özgür olsun..!

" Ben de..Ben de" dedi Miran en içten sesiyle bende mutsuzluğumu belli etmemeye çalışıyordum. Hep yaptığım gibi artık bu konuda ustaydım ya.

" Siz..Siz manyaksınız " dedi sinirle sonrasında ise Miran'ın ellerini kalın halata benzeyen iplerle sıkıca bağladı. Miran ise gülüyordu.. Manyak bu adam ya !

" Biz deliyiz "

" İki deli bir araya gelmemeliydi ,belki de bu dayı bunları bulmamalıydı. " dedi Miran ise gülerek. İşte..işte tam da bu huyunu seviyordum,benim yanımda mutluydu her ne olursa olsun. Kim bilir içinde ne acılar çekiyordur. Burnumun kanaması dinmişti. Sonunda!"

" Miran iyi misin ? " dedim sorumu ya bu halde kim iyi olabilir ki?

" Çok iyiyim Hilal" dedi sonrasında ise kafasını bana çevirerek. " Seni sağlam bulmak güzel " dedi. Onun lafı bitmeden ben kahkahayı patlatmıştım. Evet belki de bu paragrafı okuyanlarda bizi salak zannediyordur. Ama yıllar belkide aylar sonra sevdiğiniz adamı görmek... Nasıl anlatabilirim ki ? Lunaparkta defalarca atlı karıncaya binmekten bile daha güzel!

DolunayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin