5

40.3K 4.3K 1.8K
                                    

Yorum yaptığınızda bir sürü yeni bölüm uçurasım geldiğini biliyor muydunuz?

Taehyung rahatça gerinerek gözlerini açtı ve uyuyan Jungkook'u görünce esnedi. Öğle uykusunu aldığı için keyfi yerindeydi. Sadece birazcık acıkmıştı. Olduğu yerde yana döndü ve Jungkook'u kısa bir süre izledi. İki elini de yanağının altında birleştirdiği için dudakları büzülmüştü ve yanakları daha da yumuşak gözüküyordu.

Gözlerini yavaşça kapatıp açtı ve parmağını hafif bir şekilde Jungkook'un yanağına bastırdı. Fazla yumuşaktı. Taehyung uyandırmamak için kolaylıkla batan parmağına  karşı kıkırdamasını hemen yuttu.

Parmağını çekti ve kendi yanağına dokundu. Jungkook'un yanakları kadar yumuşak değildi... Pofladıktan sonra yataktan kalktı ve uyumadan önce odasına getirdi jelibon kavanozunu eline aldı. Solucanlardan hoşlanmazdı ama solucan şeklindeki jelibonlar en sevdiğiydi.

Dönen sarı sandalyesine oturmuş jelibonlarını midesine indirirken arkasından ufak bir sızlanma sesi gelmişti. Hemen sandalyesiyle döndü ve gözlerini hızlı hızlı kırpıştıran ve ağlamak üzere olan Jungkook'u gördü.

"Ouch..."

Jungkook alt dudağını ısırdı ve yanağını ovuşturdu. Uyuşukluk geçmişti ve sinir bozucu bir sızlama vardı. Taehyung sandalyesinden kalktı ve yatağına çıktı.

"Yanağın mı acıyor...?"

Küçük elini yanağına bastırdı ve kafasını iki yana salladı. "Dişim..." Jungkook doğruldu ve gözlerinin kenarında biriken yaşların artmasına izin verdi. Üstelik uyurken dilini de ısırmıştı ve bunun acısı Jungkook'a göre korkunçtu.

"Hayır! Ağlama!"

Taehyung küçük bir çığlık attı ve kavanozu yatağının yanındaki aynalı komidinin üstüne hızlıca bıraktı. Jungkook'un hemen yanına yaklaşıp ovmaktan kızarmış yanağına dokundu.

"Burası mı acıyor?"

Jungkook nefesini vererek kafasını salladı ve gözlerini kırparak küçük yaşların akmasını sağladı. Taehyung göz yaşlarının aktığını görünce kalbinin sızlamasını önemsemeden küçük bir öpücük bıraktı yanağına. Ağlayan kim olursa olsun içi burkulur ve iyi olması için elinden geleni yapardı.

"Ge-geçti mi?"

Yanağındaki yaşları silerken önüne baktı ve uzun süre düşündükten sonra kafasını olumsuz anlamda salladı. "I-ıh..."

"Annem acıyan yeri öptüğünde geçeceğini söylerdi ama..."

Taehyung kendi kendine düşündükten sonra tekrar yanağını ovuşturan ve gözleri parlayan Jungkook'u görünce itiraz ederek kollarını Jungkook'a doladı ve onu sevimli bir kucaklaşmaya çekti.

"Ağlama..."

Dikkatini dağıtmak için uzun bir süre hafifçe sağa sola Jungkookla birlikte sallandı. Jungkook'un sessizleştiğini görünce geri çekilerek tekrar sordu.

"Peki şimdi geçti mi?"

Jungkook Taehyung'ın kollarını tekrar beline koyarak yanağını omzuna dayadı.

"Hıı... biraz."

Taehyung kafasını salladı ve biraz daha sarılı kaldılar. Jungkook arada acıyan gözlerini kapatıp acısının geçmesi için ona kadar sayıyordu.

Sonunda ağrısını unuttuğunda geri çekilmişti.

"Bu sefer geçti ama değil mi?"

Jungkook kafa salladı ve son bir kez kucaklaşma verdi. Taehyung gülümseyerek mutlu bir şekilde kavanozu geri eline aldı ve içinden bir tane kırmızı jelibonu Jungkook'a uzattı. Jungkook'un almasını beklemeden dudaklarının arasına sıkıştırmıştı.

Keyfi yerine fazlasıyla gelen Jungkook ağzındaki jelibonu yerken Taehyung'a yaslandı ve kavanozun içinden aldıktan sonra Taehyung'a uzattı.

Bu kadar fazla seveceğini kimse düşünmezdi fakat çoktan Jungkook Taehyung'ı en sevdiği arkadaşı olarak sahiplenebilme potansiyeline ulaşmıştı. Kesinlikle Jimin onu öldürecekti, bu çok ayrı bir şeydi.

"Tae-Tae... Teşekkür ederim. Az önceki kucaklaşma için. İyi hissediyorum."

"Şey, önemli değil. Sa-sadece ağlama tamam mı? Her zaman sana sarılabilirim."

Jungkook gözleri kaybolana kadar gülümsedi ve onun için en büyük teşekkür olan öpücüğünü en yumuşak şekilde Taehyung'ın yanağına bıraktı.

baby // vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin