"İyi olduğuna eminsin değil mi?"
Jungkook kaşlarını kaldırdı ve Taehyung'ın başında bekleyen onca kişiye rağmen ensesindeki saçları okşamaya devam etti. Her ne kadar kendisine bakmıyor -bakamıyor- olsa da sorun etmiyordu. Böyle olacağını az çok tahmin etmişti.
"Evet, iyiyim ben. Sadece ufak bir burkulma. Acısı geçti bile."
Bakışlarını yeter dermişcesine arkadaşlarında gezdirdi ve ayağını uzatması için koltuğun önüne koydukları pufu ittirdi. Kabul, ufak bir burkulma değildi ve acısı da geçmemişti fakat hadi ama, gösteriyi atlatmasına ve Jungkookla öpüşmesine sevinmesi için rahat bırakmaları gerekiyordu!
"Eve gidip dinlen." Jimin Taehyung'ın omzunu hafifçe sıktı ve gülümsedi. Merdivenin basamağını görmeyip düştüğünde arkasından ilk koşuşturan o olmuştu.
"Dinleneceğim." Kafasını sallayarak söyledi ve Jungkook'un parmaklarının saçlarından omuzlarına kaydığını hissetti. Arkadaşları son kez sarılmak istemişti ancak Jungkook'un Taehyung'ı sanki küçük bebeğiymiş gibi göğsüne yaslamış olmasından, artı olarak tuhaf bir şekilde ürkütücü bakmasından dolayı vazgeçmişlerdi. Şaşırtıcı değil, değil mi?
"Görüşürüz Taehyung!"
Hafifçe gülümedi ve arkalarından el salladı. İçine inanılmaz bir hızda büyüyen heyecan tomurcukları atılmıştı. Saçlarına bırakılan her sevgi dolu öpücük de bunların kocaman olup meyve vermelerini sağlıyordu.
"Seni deniz kenarına götürmemi ister misin? Yoksa eve gidip yatmak mı istersin?"
"Eve gitmek istediğim pek söylenemez aslında..."
"O halde gel bakalım."
**
Kısa bir krizden sonra yavaş yavaş yürüyerek deniz kenarına inmişlerdi. Krizin sebebi Jungkook'un Taehyung'a giyinmesinde yardım etmek istemesi ve Taehyung'ın da buna karşı cevabının Jungkook'u odadan atması olmasıydı. Yardım etmesini tabii ki de isterdi, neden istemesin? Sadece altındaki Sünger Bob'lu iç çamaşırını görmesini istemiyordu.
Son on dakikadır olduğu gibi sarmaş dolaş yürümeye devam ettiler. Jungkook'un kolu, yürümesine yardım etmek bahanesiyle beline sımsıkı dolanmış haldeydi ve Taehyung bundan fazlasıyla hoşlanmıştı. Ve kesinlikle artık umurunda değildi. Utangaçlık yapmayıp Jungkook'un bu sevgi dolu halinin keyfini çıkaracaktı.
"Üşümüyorsun değil mi?"
Hırkasının fermuarının boğazına kadar çekildiğini hissetti ve kafasını iki yana salladı. "Sayende."
Jungkook aldığı cevaba gülümsedi ve sakince her zamanki banklarına otururlarken diğer kolunu da beline sardı. Taehyung'ın başı yerini biliyormuşçasına Jungkook'un göğsüne yaslanmıştı. Gözlerini kapadı ve fazla ses çıkarmadan atan kalbi dinlemeye çalıştı. Kendi kalbi durmaksızın bu kadar hızlı atıyorken Jungkook'u dövmek istemişti.
Sonrasında, gösteriden hemen önce olan ufak olayı hatırlayıp isteğinden vazgeçti. Aynı zamanda Jungkook tekrar saçlarını okşamaya başlamıştı.
Delicesine sevgililermiş gibi hissediyordu. Dudaklarını ısırıp içinden yemin etti.
Eğer Jungkook bir daha bana arkadaş diyecek olursa acımayacağım ve tüm tekmelerimi değerli poposuna geçireceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby // vkook
Fanfiction"Büyüdüğünde benimle evleneceğine söz verir misin, Taehyung?" küçük Taehyung + küçük Jungkook