baby // vkook

10

bu bölüm sizi coşturmak için buradayım

Taehyung tam kurumamış saçlarını elleriyle dağıtırken kapıyı çaldı. Jungkook'un dediklerinin ardından kelimenin tam anlamıyla sersem bir halde odasında on dakika boyunca duvara gözlerini kırpıştırarak bakmış ve bu süreç banyo yaparken de devam etmişti. Karın boşluğunda tatlı bir ağrı vardı. Bunu elbette ki Jungkook'un 'benim karım' demesi açıklıyordu.

Kapı açıldı ve Jungkook bir saniye bile durmadan Taehyung'ı içeri çekti. Taehyung'ın aksine saçları ıpıslaktı, sanki hiç kurulanmamış gibi boynunda ve kollarında su damlacıkları vardı. Gözüne tutam tutam dökülen ıslak saçları geriye ittirdi ve büyük olanın koltuğa oturmasına izin verdi.

"Çok hızlı geldin Taehyung."

Yanına kuruldu ve tek kolunu Taehyung'a doladı. Aynı zamanda kumandayı eline almıştı ve film kanallarına bakıyordu.

"Sen de çok hızlı çıkmışsın. Baksana saçlarına."

Taehyung söylenirken parmaklarını Jungkook'un saçlarına götürdü ve hepsini alnına yapışacak şekilde taradı. Sessizce gülmüştü. Jungkook elini ittirerek mırıldandı.

"Sen kurutursun diye bekledim belki?"

"Kurutayım o zaman."

Jungkook omzunu silkti ve kumandayı elinden bırakarak Taehyung'a döndü. Burnuna yoğun bir şekilde kahve kokusu geliyordu. Küçüklüğünden beri değişmeyen, en sevdiği detaydı bu. Sakinlikle kolunu belinden çekerken ellerini birleştirdi.

"Üst kata çıkmak için fazla tembelim. Onun yerine bana ilgi göster. Saçlarım ıslak da kalabilir."

Jungkook büyük olanın deri koltukta hafifçe kaymasını ve daha dik oturmasını sağlamıştı. Ardından kucağına yöneldi. Ellerini bırakmamaktaki ısrarcılık yüzde yüz bir gibi gözüküyordu fakat Taehyung'ın yanaklarını mıncırması için bu durum her an eksilere düşebilirdi, çünkü yanaklarını dünyadaki en yumuşak şeymiş gibi sevmesi hoşuna gidiyordu.

"Ne?"

Bu arada Taehyung belli etmeden derin nefesler almaya çalışıyordu. Tanrı aşkına, Jungkook ne diye kucağına çıkıp kalbini ağzına getiriyordu ki? Yakından daha güzel olduğunu ve içinin gittiğini bilmiyor muydu? Kalbi çırpınsa da yakınlığı fırsat bilip yüzüne güzelce baktı.

"Diyorum ki, aylardır beni fazlasıyla boşladın. Sen de biliyorsun."

Bedenini bedenine yasladı, başı omzundaki yerini hemen bulmuştu.

"Bir bebekmişsin de, gazını çıkarıp uyutmam için bekliyormuşsun gibi duruyorsun..."

"Uf... Hiç de bile!"

Taehyung gergince güldü ve iç çekti. Ergenliğe girmiş olmasına bildiği en ağır küfürleri en içten bir şekilde ediyordu çünkü biliyorsunuz, her bir duyguyu yoğun bir şekilde yaşıyordu.

Jungkook başını kaldırdı ve ellerini Taehyung'ınkilerden ayırdı. Demek ki büyük olanın yanaklarını mıncırmasına gerek yokmuş ayırmak için...

"Taehyuung..."

"Hı?"

"Güzeller güzeli ilgine beni öpmekle başlayabilirsin. İzin veriyorum."