Taehyung 15
Jungkook 14 :)Bir türlü bitmek bilmeyen bir ingilizce dersinin ortasında sessizce ofladı Taehyung. Gün sıkıcı geçiyordu ve Taehyung'ta keyif denen şey yoktu. Tüm öğle arası boyunca Jungkook arkadaşlarından biriyle -bu kişi Yugyeom oluyordu- gözünün önünde yakınlığın farklı bir boyutunu Taehyung'a göstermemiş olsaydı belki daha neşeli olabilirdi. Belki.
Kafasını sıraya koydu ve gözlerini kapadı. Cidden ama, birbirlerinin omuzlarına çıkmak ne demekti? Üstelik değerli arkadaşı -Jungkook her seferinde böyle söylerdi- Taehyung'ın dokunmaya kıyamadığı yanaklarını defalarca kez sıkıştırmıştı. Bu Taehyung için ne demekti biliyor muydunuz? Tek kelime ile kudurmak demekti.
Jungkook ona sahile gitmek için çıkışta beklemesini söylemişti fakat beklemeyecekti. Yugyeomla da gidebilirdi, değil mi?
Saate bilmem kaçıncı defa bakmak için kafasını kaldırdığında Jimin sırasına katlanmış bir kağıt atmıştı. Kaşlarını kaldırarak ilk önce Jimin'e ardından kağıda baktı ve yavaşça açtı.
Küçük ördek, neyin var?
Taehyung dudaklarındaki belirsiz gülümsemeyle kalemini çıkardı ve yazmaya başladı.
Bir şeyim yok.
Kağıdı geri verip Jimin'in yazmasını izledi. Jimin kağıdı tekrar verdiğinde dudaklarını büzmüştü.
O halde o güzel yüzün neden asık? Bir şey olduğu belli.
Taehyung iç çekti ve hızlıca cevap yazdı.
Eğer çıkışta benimle gelirsen anlatabilirim.
Jimin kağıdı elinde tutarken hızlıca kafasını salladı ve Taehyung'a iki parmağıyla kalp yaptı. Sessizce gülen Taehyung da küçük bir kalple karşılık vermişti.
Lisenin ilk senesinde aynı sınıfa düştükten sonra Jiminle tahmininden fazla yakın arkadaşlar olmuşlardı. İlk başta her ne kadar birbirlerinden hoşlanmasalar da küçük bir ödev sonucu yakınlaşmışlardı. Şimdiki hallerine kıyasla küçükken hiç böyle değillerdi. Sürekli tartışırlar ve bu tartışmalar ikisinden birinin ağlamasıyla son bulurdu.
Ama şimdi birbirlerini çok seviyorlardı, önemli olan buydu değil mi?
Zil çaldı ve Taehyung çekinmeden seslice ohladı. Sınıftan çıkmak için çantasını omzuna takarak Jimin'i bekledi. Sonunda Jimin hazırlandığında koluna girerek koridora çıkmışlardı.
"Anlatmaya başla. Benim küçük ördeğimin canını ne sıktı?"
Jimin üst kattan inen son sınıf öğrencilerine gözlerini kısarak bakarken bir yandan Taehyung'a yetişmeye çalışıyordu. Niye bu kadar hızlı yürüyordu bu çocuk?
"Bekle. Burada değil. Çıkalım anlataca-"
"Taehyung!"
Jungkook bahçeyi döndüğünde Taehyung'ı görmesiyle birlikte hızlanarak ona arkadan sarıldı ve fark ettirmeden Jimin'i ittirdi. Taehyung zayıfça iç çekti ve arkasındaki koaladan kurtulmak için öne atıldı. Yürümesini yavaşlatmıyormuş gibi bir de ağırlık oluyordu.
"Sana bekle demiştim ama..."
Jungkook yanağını sırtına yaslayıp konuştu ve sarılmasını engelleyen çantaya karşı içinden küfür etti. Taehyung cevap vermedi. Dudaklarını ısırarak Jungkook'tan kendini kurtarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby // vkook
Fanfiction"Büyüdüğünde benimle evleneceğine söz verir misin, Taehyung?" küçük Taehyung + küçük Jungkook