bu kadar çok beklettiğim için çok üzgünüm ancak bölümün sonunda kendimi affettirebileceğime inanıyorum :)
Taehyung son kez notalara baktı ve derin bir nefes verdi. Kemanı omzuna yerleştirerek yayı eline almıştı ve bir yandan kendisini büyük bir dikkatle izleyen Jungkook'a bakıyordu. Yarım saattir kemanı çalamamasının tek bir nedeni varsa o da Jungkook'un kendisinden bir saniye bile ayrılmayan gözleriydi.
Dudaklarını ısırdı ve yayı sakinlikle tellerin üstünde dolaştırmaya başladı. Çok fazla olmasa da iyi gidiyordu fakat arada gözleri Jungkook'a kaydıkça yay da farklı bir notaya kayıyordu, bu da yeteri kadar kulakları acıtan bir ses çıkması için küçük bir detaydı. Neden Bay Kim keman çalması için onu seçmişti ki? Okulda başka keman çalabilen kimse yok muydu? Her saat başı bunu saçlarını yolacak derecede hırslanarak kendine soruyordu.
İçinde Jimin'in de yer aldığı bale gösterisinde gerçekten büyük bir sorumluluk getirecek bir şarkı için güzeller güzeli keman çalma yeteneğini (!) sergileyecekti. Fakat böyle giderse sıkı bir şekilde rezil olacağını biliyordu. Keman çalmada her ne kadar iyi olsa da yalnızca Jungkook'un önünde tüm yeteneği uçup gidiyordu. Buna kendisi de şaşırmıyordu artık.
Aradan akıp giden yirmi dakika ardından hem bileğine hem omuzlarından boynuna boylu boyunca giren ağrıya karşılık sızlanmayla karışık inledi.
"Tanrım!"
Jungkook yüzündeki hafif tebessümle kemanı yerine bırakan Taehyung'ı izlemeye son hızda devam etti. Doğum gününden beri yaptığı tek şey bu olabilirdi.
"Yanakların kızardı. Biraz dinlen."
Büyük olan keman kurbanı olmayan elini boynuna atarak ovuşturdu ve kafasını salladı. İki günü daha vardı. Yeterince tekrar yapabileceğini düşünüyordu. Kemana düşmanca bir bakış atarak Jungkook'un yanına oturdu.
"Masaj yapmamı ister misin? Rahatlarsın."
Taehyung duraksamadan hızlıca onayladı ve Jungkook'un onu kendisine çekmesine izin verdi. Saniyeler içerisinde parmakları omuzlarında yer edinmişti. Parmaklarının her baskısı dudaklarını ısırmasını sağlarken gözlerini kapadı ve içinden ohladı. Jungkook nasıl iyi hissettireceğini biliyordu.
"Cidden... Bir an önce bitmesini istiyorum. O sol teline uzanmak bileğimi mahvediyor. Bir de çalabilsem..."
Omzunun en hassas yerine yapılan güçlü baskılara iç çekti, vücuduna yayılan rahatlamayı hissedebiliyordu. Jungkook son kez parmaklarını yumuşakça boynundan omuzlarına doğru gezdirdi ve Taehyung'ın ensesine öpücük bıraktı. Gösteri işi çıktığından beri neredeyse sürekli okuldaydı ve sevimli ayıcığı çok fazla yorulmuş gözüküyordu.
"Biraz sabretmelisin. Her başarının bir zorluğu vardır. İnanıyorum ki orada iyi bir iş çıkartacaksın."
Jungkook Taehyung'a arkadan sarılırken söyledi ve Taehyung'ın da kendisine yaslanmasını sağladı. İkisinin de kalp atışları basamak basamak hızlanmaya başlamıştı.
"Teşekkür ederim..."
Sessizce mırıldandı ve yakınlığın tadını çıkarmaya çalıştı. Evet çalıştı çünkü sızlayan karnı buna izin vermiyordu. Jungkook'un ona eskisi gibi bakmadığına dair bahse bile girerdi ve bundan yüzde seksen haklı bir şekilde çıkardı. Geriye kalan yüzde yirmi ise Taehyung'ın Jungkook'a olan hislerinin kabarmasıyla birlikte gelen yanılma payıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby // vkook
Fanfiction"Büyüdüğünde benimle evleneceğine söz verir misin, Taehyung?" küçük Taehyung + küçük Jungkook