Yalnız 5. Vazgeçiş

2.7K 429 228
                                    

Yayınlanma tarihi: 01.01.2024 - 14:36

Bakışlarım annemin gözlerinde, düşüncelerim ise ber yerdeydi. Zihnimde o kadar çok düşünce dönüyordu ki, hangisine yön vereceğimi bilemiyordum.

"Evet," diyerek avuçlarını karnına bastırdı. Mutluydu, gülüşü gözlerine kadar ulaşıyordu.

"Bunu bana neden soruyorsun ki, sen kendin de doldurmuşsun aynı formu?" Kafası karışık halde gözlerimin içine baktı. Annem, bir şeylerden şüphelendiğinde karşısındaki kişinin gözlerinin en içine odaklanır, sözlerin doğruluğunu bakışlardan teyit ederdi. Lakin benim her anımın yalanla geçtiğini anlamazdı.

"Sana karşı ilgisini merak ettim. Eskisi gibi seninle vakit geçirmiyor sanki!"

Dilimi ısırdım, yanak içimi ısırdım. Söylediklerim içimin pişmanlıkla gölgelenmesine neden olmuştu. Fakat bir gün yaşadıklarımı öğtenirse en az acıyla kurtulmasını istiyordum. Ona, birşeyleri alıştıra alıştıra belli etmekten başka çarem yoktu. Zira hiçbir sır gizli kalmazdı.

"Bilmem ki, farkında değilim." Sözleriyle birlikte elinde tuttuğu zarfı avuçlarıma bıraktı. Elindeki diğer zarfı açarak; "Bana eskisi gibi ilgili olmasa bu formu dolduramazdı ki!" dedi. Gözleri ağlamaklı, yüz hali hüznünü ele veriyordu. İç geçirdim. Sonu sancılı bir ölüme çıkan dikenli yolda yürüyordum. Dikenler, yaşantımın ta kendisiydi.

"Oku," diye fısıldadı. Formu okumamı ve onu kurguladığı gerçeklere inandırmamı istiyordu. Öyle yaptım...

Adı: Melek
Soy adı: Ay
Yaşı: 37
Kilo: 70
Boy: 170 cm...

"Evet, formu doldurmuş." Gülümsedi, bakışlarına canlılık geldi. Oysa bu bilgileri komşuya sorsan tek solukta cevaplardı. Fakat bunlara anneme söyleyemedim. Konunun daha fazla uzamaması adına ve onu yalanlarla uyutmak istemediğim için ayağa kalktım. Verdiği zarfı cebime tıkıştırdıktan sonra kapıya doğru yöneldim.

" Anneciğim, ben odaya çıkayım. Sen de biraz dinlen istersen." Yanıma gelerek yanaklarımdan öptü. " Olur kızım, yemek saatinde görüşürüz. Kendine çok dikkaf et. İlk günden geç kalma olur mu?" Başımı salladım, gülümsedim. "Sen hiç merak etme, aklın bende kalmasın. Tam saatinde orada olacağım!"

Adımlarım kapıya ulaşmadan durdu. O gelmişti. Zamana lanet edeceğim durumdaydım.

"Hoşgeldin hayatım!" Annem sıkıca O'nun boynuna sarıldı. "Hoşbuldum güzelim!" diyerek sarılışına karşılık verdi. Ellerini annemin saçlarında gezdirdi, bana ise göz kırptı. "Kızımız bizi ziyarete mi gelmiş?" Sırıttı. Gözleri tehlikeli gülüşleri gözlerime sunuyordu.

"Evet ama gidiyordu şimdi!"

"Aaaa, neden?" Sesi mideme kıramp girmesine sebep oluyordu. Onu görmektense gözlerimin kör olmasını yeğlerdim! "Ben geldim diye mi yoksa?" Yüzü soldu, bakışları hüzünlendi. Rol yapmakta üzerine yoktu. "Hayır, hayır öyle düşünme lütfen! Tam gidiyordu sen geldin. Kapının arkasını görecek bali yok ya!" diyerek zoraki gülümsemesini takındı. İkna etme girişimlerinde bu gülümsemeyi taşırdı. "Öyle olsun bakalım!" Annemin ona açıklama yapması, onu ikna etme girişimleri, onun için sarf ettiği çabalar... bemi korkutuyordu. Zira annem O'na saplantılıydı. Bu saplantısı gün geçtikçe artıyordu.

Adımlarımı kapıya sürükledim. Onumla aynı havayı solumak istemiyordum. Onun dokunduğu kapıya elimi sürmek istemesem de bu odadan çıkmak için şarttı. Kapıyı açtım, adımlarımı hızlandırdım. Bir an önce odaya çıkıp üzerimi değiştirmem gerekiyordu. Onun nefesinin değdiği kıyafetleri üzerimde taşımak istemiyordum.

YALNIZ +18 (Yeniden Yazılıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin