Okul

312 24 10
                                    

Seulgi

Demek beyaz atlı prens. Senden olsa olsa beyaz atlı sapık olur. Gece boyunca tutulmayan yerim kalmadı. Ama gösteririm ben sana.

Elimdeki yastıkla sessizce yatağa yaklaştım. Yorgan tümüyle üzerindeydi. Bu daha iyi. Böylece daha kolay boğulabilecek. Hiç beklemeden elimdeki yastığı yüz kısmına bastırdım. Nedense hiç tepki vermiyordu. İlginç.

Ben öldüğünü sanarken kapıdan gelen sesi..

Jimin: Aa çok ayıp. Daha yeni düzelttim yatağı. Bozuyorsun şu anda.

Şoklar içerisinde yorganı tümüyle kaldırdım. Yastıkları alt alta dizmişti. E tabii. Klasiklerden.

Yüzüne sinirli bakışlarımı atarken o aptal aptal gülüyordu. Yastığı sertçe yere attım. Tam arkasını dönmüş gidecekken ona doğru koşup sırtına atladım.

Seulgi: Sen kim oluyorsun da beni yatağımdan kaldırıp o kanepeye yatırıyorsun.

Tepki vermeden yürümeye devam ediyordu. O kadar mı hafifim?!

Seulgi: Sabah olana kadar canım çıktı be!

Boynunda sabitlediğim ellerimden tutup bir süre bekledi. O an mutfaktaydık.

Jimin: İn sırtımdan koca şişko!

Cümlesini bitirir bitirmez ellerimden yardım alarak tek hamlede yere indirdi.

Seulgi: Sen kime şiş--

Parmağını ağzımda sabitlemesiyle sustum.

Jimin: Biraz daha konuşursan okula geç kalacaksın bücür.

Masanın üstünden bir dilim salatalığı ağzına atıp arkamdan merdivenlere doğru ittirmeye başladı.

Jimin: Şimdi çık yukarı ve kıyafetlerini giy küçük hanım.

Ondan kesinlikle nefret ediyordum.

***

Okul kıyafetlerimi giymiş aynadan kendime bakıyordum. Okulun en iyi tarafı aptal bakıcımdan uzakta olmamdı.

Açılan kapıyla o tarafa döndüm.

Jimin: Annen aradı. Bu akşam dönecekler. Yemek yapmayı biliyor muydun?

Kafamı evet anlamında salladım.

Jimin: İyi okuldan gelince şöyle güzel bir yemek yapalım da annenlerin karnı doysun.

Hayret. Sapıkça bir şeyler saçmalayıp canımı sıkmamıştı.

Jimin: Ve şu okul elbiselerin.

Anlamayan gözlerimi yüzünde sabitlerken o da vücudumu baştan sona süzüyordu.

Jimin: Sana bir hayli yakışıyor.

Gülümseyip kafamı eğmiştim. İlk defa iltifat etmiş ve moralimi düzeltmişti.

Odadan çıkar çıkmaz ben de çantamı alıp çıktım. Kendisi için hazırladığı kahvaltıyı yerken elinden çayını alıp sonuna kadar tek yudumda içtim ve salatalıklarını elime doluşturdum. Bunu yapmamın nedeni şu kanepe olayıydı.

Body Talk | SeulMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin