Eski Sevgili

355 27 51
                                    

Seulgi: Bunca zaman aynı okulda mı okuduk yani?

Adımlarımı ona uygun atarken gözlerimi yüzünden ayırmıyordum.

Jimin: Evet.

Seulgi: Bu harika!

Önüne geçip yanaklarını sıktım daha sonra yine yerime geçtim.

Seulgi: Dünya üzerindeki en yakışıklı erkekle aynı okuldayım.

Gülümseyip kolunu omzuma attı.

Jimin: Yani yakışıklı olduğumu kabul ediyorsun.

Seulgi: Yakışıklı olduğun kadar ukalasın da Bay Park.

Küçük bir kahkaha patlatıp alnımın ortasına hafif bir öpücük kondurdu.

Okulun önüne gelir gelmez omzumdaki kolunu kaldırıp elimi tuttu. Mutluluktan uçabilirdim. Kapıdan girdiğimiz anda bütün gözlerin üzerimizde olduğunu hissettim ki doğru hissetmiştim de.

Gözlerimi Wendy'yi bulmak içim okulun her tarafında gezdirdim. Sonunda göz göze gelince açık kalan ağzına gülmemek için kendimi zor tuttum. Jimin beni kendine biraz daha yaklaştırmak için belimden tuttu ve kendine çekti.

Okulun merdivenlerinden çıktık ve sınıfa girdik. Zilin çalmasına çok az kalmıştı.

Jimin: Bütün gözleri üzerinde hissetmek nasıl bir duygu?

Gülümseyip kafamı eğdim. Elini saçlarıma daldırdı ve hafifçe karıştırdı.

Sinir bozucu ama fazla tatlıydı.

Şapşal.

***

Mrs. Yoo: Yeni öğrencimiz..

Bütün sınıfın gözleri az sonra kapıdan içeriye girecek yeni öğrencideydi. Kafamı Jimin'e çevirdim. Defterine bir şeyler karalıyordu. Tekrar kapıya döndüm.

Mrs. Yoo: Roseanne Park..

İsim söylenir söylenmez Jimin'den gelen öksürük sesleri sınıftaki bütün dikkati ona çevirdi.

Kapının açılma sesiyle içeri turuncu saçlı, ince belli ve uzun boylu bir kız girdi. Sınıfın ortasında durup öğrencilerin üzerinde uzunca göz gezdirdi.

Roseanne: Merhaba ben Roseanne Park. Buraya Avusturalya'dan geldim.

Sınıftaki erkekler ondan gözlerini bile alamazken Jimin tedirgin bir şekilde gözlerini kaçırıyordu.

Bu fazla garipti.

Mrs. Yoo: Seulgi'nin yanı boş oraya geçebilirsin.

Öğretmenin beni göstermesiyle yanıma doğru yürüdü. Çantasını bıraktı ve oturdu. Çok tatlı bir kızdı.

Gülümseyip yüzüme baktı.

Seulgi: Merhaba ben Seulgi.

Elimi uzattım.

Roseanne: Ben de Roseanne. Ama bana kısaca Rose diyebilirsin.

Elimi sıktı ve tokalaştık. Kafamı tekrar Jimin'e çevirdim. Sinirli bir şekilde bana ve Rose'a bakıyordu. Birden bire ne oldu ben de anlamamıştım.

Bu fazla garipti.

***

Wendy: Üst sınıflarla arkadaş olmuş bile cadı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 22, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Body Talk | SeulMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin