Alışveriş

248 23 27
                                    

Seulgi: Bu okulda okuduğuna emin misin?

Jongin: 9. soruşun.. Bu okulda okuyorum.

Elimdeki elmadan koca bir ısırık aldım.

Seulgi: Daha önce seni göremediğime inanamıyorum.

Jongin: Haklısın. Derecesiz bir yakışıklılığım var. Beni görememen talihsizlik olmuş.

Elimdeki elmayı alıp yemeye devam etti.

Seulgi: Yah! O benimdi!

Jongin: Evet tabi.

Günlerdir yemek yiyemeyen yavru köpekler gibi aç aç elmayı ısırırken öyle çirkin görünüyordu ki.. Ne yazık ki benim şu an düşünebildiğim tek şey Jimin'di. Gözlerimi telefonumdan ayırmıyordum. Bir an önce beni aramasını istiyordum. Tabii annemler onu kurtarmayı başarabilmişse.

Annemin numarasını girerken bir yandan da Jongin ile boş bir masaya geçtik.

Arıyor..

Arıyor..

Arıyor..

Seulgi: Anne?

Mrs. Kang: Çabuk ol tatlım şu an çok yoğunum.

Seulgi: Jimin'i kurtarabildin mi diye soracaktım..

Telefondan gelen kahkaha sesiyle yüzümü astım. Niye gülmüştü ki şimdi?

Mrs. Kang: Kızım sen salak mısın? Onun yüzünden kayboldun. Kim bilir daha neler neler yapacaktı sana.. Kurtaracağımı falan mı sandın?

Bu kadın var ya..

Seulgi: Ama..

Mrs. Kang: Kapatıyorum tatlım.. Derslerine odaklan. Eve de geç kalma..

Telefonu aniden kapatınca kulağımdan çektim ve sinirli bir şekilde ayağa kalktım. Bu kadarı da fazlaydı. Şimdiye kadar çıkması gerekiyordu. Annemin yaptığı bencillikti.

Hızlı adımlarımı atarken arkamdan seslenen Jongin'i de unutmuyordum tabii.

Jongin: Artık ne olduğunu söyleyecek misin? Yürümekten yoruldum.

Aniden arkamı dönünce irkildi ve geriye doğru bir kaç adım attı.

Evet şu an olmam gerekenden daha sinirliydim.

Koridorun ortasında çığlık atmamak için zor duruyordum.

Seulgi: Şimdi gidip Jimin'i kurtaracağız. Sen, bana yardım edeceksen sessizce ayak uydur. Etmeyeceksen de dırdır yapıp benim başımı ağrıtma.

Jongin: Sakin ol şampiyon.. Peki tamam. Patron sensin. Gidip kurtaralım bakalım Jimin'i.

***

Seulgi: Şimdi beni iyi dinle.

Önümüzdeki koca koca taşları işaret ettim.

Seulgi: Camları kıracağız.

Cümlemi bitirir bitirmez seslice gülmeye başladı.

Elimi ağzında sabitleyip sus işareti yaptım.

Seulgi: Sayende plan mahvolacak. Sessiz ol yeter.

Çalılıkların arasından kafamı çıkartıp evin önünü iyice inceledim. Kimse görünmüyordu.

Yüzümü tekrar Jongin'e çevirdim. Çevirmeseydim daha iyi olurdu diye düşünmekten kendimi alamadım tabii. O kadar yaklaşmıştı ki neredeyse burunlarımız birbirine değiyordu.

Body Talk | SeulMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin