Yemek

304 27 10
                                    

Seulgi: Kaşın patlamış.

Parmağıyla kaşının üstüne bastırdı daha sonra da kan dolu parmağına baktı.

Koltuğa oturup öylece bana baktı.

Jimin: Belki sen tedavi edebilirsin?

Küçük bir gülümseme atıp mutfağa ilerledim. Oradaki ilk yardım kutusundan birkaç ilaç ve yarabandı aldım.

Yanına oturduktan sonra arkasına yaslandı. Elimdeki beze biraz ilaç döktükten sonra hafifçe yarasına bastırdım.

Öylece tavana bakıyordu. Yüzü kusursuzdu.

Jimin: Ahh! Yavaş olsana bücür!

Ve her zamanki gibi romantizmin içine eden bir adet Jimin.

Yarasını sildikten sonra önümdeki sehpaya uzanıp üzerindeki yarabandını aldım. Jimin'e dönünce bana bakıyordu.

Yarabandına ilaç sıkarken konuşmaya başladım.

Seulgi: Sanırım bana aşık olan sen olacaksın. O yüzden bana bakmayı bırak bence.

Bandı yapıştırmaya hazırlandım ama kafasını bana döndürdürmüştü ve tabii kaşı da yastıkla bağdaşlaşmıştı bile.

Seulgi: Yukarıya bakmalısın yoksa yarabandını yapıştıramam.

Kafasını çevirdikten sonra ben de hafifçe yapıştırdım.

Jimin: Ailene saygım olmasaydı şu an seni deli gibi öperdim Kang.

Ha?

Seulgi: N-Ne?

Ayağa kalkıp mutfağa girdi ben ise o anın şokuyla yerimde oturuyordum işte.

Az önce 'Seni deli gibi öperdim.' mi dedi?

Mutfak kapısından belirmesiyle düşüncelerimden kurtuldum.

Jimin: Neden bu kadar tembelsin? Yemek yapman lazım.

Seulgi: E-Evet doğru.

Eşyaları kaldırıp mutfağa girdim. Jimin ise bir tabağa cips ve çikolata doldurmuş bekliyordu.

Bana dönünce gözlerimi ondan kaçırdım. Az önce dediğinden sonra utanmamak elde değildi.

Jimin: Eh sen yemeği halledersin artık. Ben dayak yedim biliyorsun. Ve çok yorgun hissediyorum.

Elini saçlarıma daldırıp karıştırdı daha sonra da salondaki koltuğa oturdu ve ayaklarını uzattı.

Ukalalıkta üzerine yok biliyorsunuz.

***

Yemekleri bitirmek üzereydim ve fazlasıyla da yorulmuştum.

JIMIN'IN TEK YAPTIĞI ORADA TEMBEL TEMBEL OTURMAKTI!

Sinir bozucu.

Tabii benim adım Kang Seulgi ve ben bunu karşılıksız bırakamam.

Masanın üzerindeki küçük kovaya biraz sıcak su doldurup salona girdim.

Televizyondan gözünü ayırmıyordu bile.

Seulgi: Jimin?

Jimin: Hmm?

Kovayı arkama sakladım ve konuşmaya devam ettim.

Body Talk | SeulMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin