Polis

246 23 10
                                    

Boğazımı temizleyip olduğum yerden doğrulup ayağa kalktım. Bu çok garip gelmişti.

Elimi alnıma götürüp kısa bir süre ovaladım.

Seulgi: S-Sanırım artık arayacak birilerini bulmalıyız.

Olduğu yerde duruyordu. Hadi ama ciddi değildi değil mi?

Seulgi: Sen iyi misin?

Yerinden kalkıp az önce uzandığım kanepeye oturdu. Tek bir kelime bile etmemişti.

Yaklaşıp eğildim ve oturur vaziyete geldim.

Yüzüne bakıyordum sadece.

Ciddi gibiydi.

Öyle miydi?

Bana bakmıyordu bile.

Elimi yanağında sabitledim. Yaptığım saçma bunu biliyorum sakın söylemeyin.

Seulgi: Jimin? Beni seviyor musun?

Kafasını olumlu anlamda salladı.

Ne?!

Ne?!

NE?!

Seulgi: Ama Jimin..

Jimin: Seni seviyorum işte Kang Seulgi. Söyledim ve kurtuldum.

Eliyle elimu yanağından çekip diğer elimle birleştirdi daha sonra kendi ellerini benim ellerime sardı.

Tamam bu her şeyden daha garipti.

Bir süre gözlerime bakmayı bir saniye bile bırakmadan bekledikten sonra yaklaştı. Yüzüyle yüzümün arasında en fazla 3 santimetre vardı. Zaten bu uzunluk bile o kalın dudaklarını dudaklarımda hissetmeme yetiyordu.

Birkaç saniye sonra dudakları gerildi ve yerini kocaman bir gülümse kapladı.

N'oluyor ya?

Ellerimi bana doğru itti ve kafasını uzaklaştırdı.

Kahkaha atmaya çoktan başlamıştı bile. Yoksa yine mi oyuna gelmiştim?

Jimin: Bu şakaya her seferinde kanmana bayılıyorum Seulgi.

Sinirlenmiştim.

Bu sefer gerçekten sinirlendim.

Jimin: Anlasana artık sen benim tipim değilsin. Seni asla sevmeyeceğim.

Sinirli gözlerimi yüzünde sabitledim. Umarım bu utanmasını sağlar.

Kahkahalarının arasından konuştu.

Jimin: O anki- O anki yüzünü görmeliydin! Bu fazla komikti.

Elini karnına götürdü.

Utanmaz, terbiyesiz, pislik, sapık, şapşal ve aptalın tekiydi.

Elimi kaldırıp omzuna sert bir yumruk patlattım.

Kahkahaları sona ermişti.

Jimin: Yah! Bu acıdı!

Seulgi: Demek ki amacıma ulaşmışım.

Ayağa kalktım etrafı bir süre inceledim.

Seulgi: Ve tabii,

Ona eğilip elimi ensesindeki saçlarında sabitleyip sıktım ve kafasını arkaya doğru gerdim. Boynu ve çenesi tamamen ortadaydı. Bir süre süzdüm. Onun tek yaptığı alaycı bir şekilde gülmekti.

Body Talk | SeulMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin