Arya'dan
"Anneciğim."
"Günaydın güzel kızım."
"Günaydın meleğim."İşte bunu çok seviyorum, tarifi imkansız bir şey bu. Her sabah meleğimin güzel yüzüyle, sıcak bakışlarıyla uyanmak, yeni güne mutlu başlamama tek nedendi.
Annem beni uyandırdıktan sonra aşağı indi, bende hemen yatağımdan kalktım yüzümü yıkayıp annemin arkasından aşağıya indim.
"Günaydın babacığım, bu gün ne kadar da şıksın böyle."
"Sanada günaydın prensesim, teşekkür ederim."
Babamın yanağından kocaman bir öpücük alıp kahvaltıya oturdum, yine annemin ellerinden kusursuz bir kahvaltı masası. Hızlıca kahvaltımı bitirmeye çalışırken annem ve babamın gözleri beni izliyor bunu hissedebiliyorum.
"Kızım biraz yavaş bu ne acele?"
"Anneciğim kahvaltıdan sonra Selen'in yanına gidebilirmiyim?"
"Tabiki de prensesim ben seni bırakırım, hemde teyzeni görmüş olurum."
Selen benim kuzenim ve onu gerçekten çok seviyorum, sarışın, mavi gözlü ve kusursuz bir fiziğe sahip bir kız. Ve benim herşeyimi anlatabildiğim tek insan.
Kahvaltımı bitirip odama koştum, banyoya girip rutin işlerimi hallettikten sonra üzerimi değiştirdim.
Siyah belime kadar olan saçlarım, simsiyah gözlerim ve hafif kumral tenimin aksine, pembe üzerinde kelebek desenleri olan elbisemi giydim, altına da siyah sandaletlerimi geçirdiğimde Selen'in yanına gitmeye hazırdım.Hemen aşağıya inip anneme seslendim.
"Anneciğim ben hazırım gitmeyecekmiyiz?"
"Geliyorum canım, bizi baban bırakacak biraz bekle lütfen."
Annem hep benimle böyle kibar konuşurdu, sanki kırılmaya hazır bir çiçekmişim gibi özenle davranırdı. Bu yüzden ona gerçekten hayrandım, ileride çocuklarım olursa ben de onlara böyle bir anne olacaktım.
Annem ve babam aşağı nihayet indiler. Annemin elini tutup kapıya ilerledik. Hava çok güzeldi, nisan ayında olduğumuz için gerçekten çok güzel bir güneş vardı.
Babamın arabasına vardığımız da annem beni arka koltuğa oturttu, kendisi de babamın yanına geçti. Babam annemin her hareketini hayranlıkla izliyordu, bunu görmemek imkansızdı.
Arabayı çalıştırıp Selen'in evine doğru yola çıktık. Selen'lerin evi bize biraz uzaktı. Yolu izlemeye dalmışken annemin öksürük sesi beni kendime getirdi. Babam ani bir frenle durup anneme su uzattı."Anne, anneciğim iyi misin?" Dudaklarımdan kelimeler dökülürken gözlerimdeki yaşlar akmaya yön tutmuştu.
"Arya sakin ol prensesim ben iyiyim bir şey yok."
"Aaa-Aysun dudağında kan var."
"Metin sus, Arya'yı korkutuyorsun."
Annemin ağzından gelen kanı görünce ağlayışım hıçkırıklara döndü o an. Annemin öksürmesi gittikçe şiddetleniyordu ve ağzından daha çok kan gelmeye başladı. Babam her ne kadar belli etmemeye çalışsa da yüzündeki derin korkuyu hissedebiliyordum.
Babam arabayı çalıştırıp hızla sürdü, çok korkuyordum ama elimden hiçbir şey gelmiyordu. Bir süre sonra bir hastahane'nin önünde durduk, babam arabadan inip annemi kucağına aldı ve içeri doğru koşturdu. Bende hem ağlayıp hem de peşlerinden koşuyordum. Annem gerçekten çok kötü görünüyordu. Dudaklarından akan kanlar bembeyaz olan yüzü ile örtüşüyor, korkulası bir durum haline getiriyor olanları.
![](https://img.wattpad.com/cover/102264715-288-k433626.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KAD£RİN TANGOSU~
Teen FictionGitme ne olur ben sensiz nasıl yaşarım. Gitmek zorundayım affet beni. Beni bırakamazsın sensiz ölürüm ben sen gidersen ben kalamamki. Hiş ağlama kıyamam ki ben sana, bak benim hikayem kötü başladı sonra sen geldin güzelleşti, şimdi güzel bitiyor. Bi...