"Şu gölge... o tam olarak ne?" dedim.
"Aslında sadece sıradan bir insan. Ama tek fark onlar seçilir ve Mühür'ün kurbanlarını izlerler. Hiç bir özellikleri yoktur."
"Bu mühür olayını ben anlayamıyorum. Ayrıca, sen bütün bu olan biteni nereden biliyorsun?" Sorduğum soruyla beraber Jason'ın direksiyondaki elini sıktığını gördüm.
"Eğer onun kurbanlarından biri senin yakının olsaydı, sende bilirdin." dedi. Söylediği şeyi başta anlayamadım. Ama sonra aklıma ablası Jenna geldi. Bundan bir kaç yıl önce onu bir 'trafik kazasında' kaybetmişlerdi. Ama duyduğum şeyle beraber beynim bunun doğruluğunu sorgulamaya başladı. Ve istemsizce:
"Jenna... o da mı kurbandı?" diye sordum. Ama yüzünün aldığı şekli görünce sorduğum şey için pişman oldum.
"Hey, Jason üzgünüm. Ben düşünemedim. Şu an aklım karmakarışık. Ben ne desem bilemiyorum." derken ağlayacak gibiydim. Dayanamıyordum. Hayatım sadece bir kaç gün içinde alt üst olmuştu. Arabayı kenara çekti. Bana döndü.
"Sakin ol. Ben...ben buna alıştım. Onun gitmesine engel olamadım. Ama sen, seni onlardan korumalıyım. Ne olursa olsun, aynısını yaşamana izin vermeyeceğim."diyip bana sarıldı.
Yıkılmayacağını düşündüğünüz biri, karşınızda bu şekilde dursaydı ne yapardınız? Ben hiç bir şey yapamadım. Tek yaptığım sarılıp, birkaç tane saçma teselli cümlesi etmek oldu.
Ne kadar süre öyle kaldığımızı bilmiyordum. Tek bildiğim, sonuma her saniye daha da yaklaştığımdı. Yeniden Jason arabayı çalıştırdı. Onu izliyordum. Daha iyi görünüyordu. Duygularınızı gizleme konusunda onun üstüne tanımazdım. İzlediğimi fark etti ve hafifçe tebessüm ederek:
"Dinlenmelisin. Yarın ve sonraki 23 gün buna vaktin olmayacak. Önce bir Gölge Avcısı bulacağız. Sonra da onu... Ve inan ki bunlar hiçte kolay olmayacak. Jenna'ın gölgesi kimdi biliyor musun? En yakın arkadaşı. Kate!" Son söylediğini tükürücesine söylemişti. Zaten çok konuşmayan biri olan ben, şu an dilimi yutmuş gibiydim. İçimden Tanrı'ya olan biten her şeyin, bir rüya olması için yalvarıyordum. Cama kafamı yasladım. Uyumak istiyordum. Gözlerimi kapattım ve bir süre o şekilde kaldım. Bir süre sonra yanağımda bir el hissettim. Ama uyku beni kollarına alırken, bunun bir hayal olduğunu düşündüm.***
Jason'danYanımda yatan güçsüz bedene baktım. Taşıyacağından daha fazla yükü olan bir beden... İstemsizce elim yüzüne gitti. Yaşadıklarını ve yaşayacaklarını düşündüm. Ne uğruna nasıl acılara katlanacağını düşündüm. O bunları hak etmiyordu. Tıpkı ablam, Jenna'ın hak etmediği gibi.
O gideli yıllar olmuştu. Tam acısına alıştım derken, şimdi de yine en sevdiklerimden birini kaybedecektim. Üstelik saçma sapan bir gelenek için.
Düşünceler beynimde dolanırken, büyükbabamın anlattıkları aklıma geldi. Mühür'ün nasıl ortaya çıktığını anlatmıştı. Bunu anlatma sebebi yaşadığımız yerdeki herkesin onun kurbanı olmasıydı. Zaten bütün bu insanların burada yaşama sebebi de buydu. Burası 'kurbanlar'ın kasabasıydı. Taylor'ın ailesi bunu öğrenince buradan taşınmaya çalışmış, ancak kasabadan dışarı çıkmamışlardı. Tam kasaba çıkışında kaza yapmışlardı. Üstelik 3 seferinde de...
Sonrasında kaderlerine boyun eğip burada kalmışlardı.
Ve şimdi de zamanı gelmişti. Onu alacaklardı. Bunu düşününce karnıma yumruk yemiş gibi hissetim. Yüzüm eşkidi. Son kez ona baktım ve durdurduğum arabayı çalıştırıp sürmeye başladım.
Yaklaşık olarak 4 saat süren yolculuk esnasında Taylor aralıksız uyumuştu. Bunca şeyden sonra, bu denli bitkin olmasını anlıyordum. Evinin önüne geldiğimde onu uyandırmayıp kucağıma aldım. Kollarıma aldığımda uyanır gibi oldu. Yavaş hareket etmeye özen göstererek kapıya yöneldim. Zaten çok hafif olduğu için taşırken ya da o kucağımdayken kapıyı açmam zor olmadı. Merdivenlerden çıkarak onu yatağına uzattım. Bir süre onu izledim. Sonra uzunca bir süre önce söylemek istediğim şey aklıma geldi. Şimdi söylemeliydim. Çok geç olmadan... Yavaşça kulağına eğildim. Biraz kıpırdandı. Uyuyor bile olsa bunu söylemek çok zordu. Bir kaç kez yutkundum. Ve defalarca hayaline söylediğim kelimeleri, bu kez ona söyledim.
"Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Canım pahasınada olsa, sana söz veriyorum. Ve... ve seni seviyorum, Taylor Gringer."
Alnına ufacık bir öpücük kondurdum. Ve üzerine örtüp odadan çıktım. Alt kata inip kanepeye uzandım.***
Taylor'danAh! Bazı şeyler değişmez. Mesela şu iğrenç alarm sesi gibi. Beni uykumdan alıkoyan şeye nefret dolu bir bakış fırlatıp yataktan kalktım. Mutfağa gidip kendime bir kahve yapacaktım. Ama alt kata indiğimde Jason'ın uyuduğunu gördüm. Uyandıracaktım. Ama yapamadım. Onun yerine aptal aptal yüzüne baktım. Bir an içimi bir hüzün kapladı. İstemsizce yüzüm düştü. Bir süre daha öyle durduktan sonra mutfağa geçtim. Kahveleri yapıp, kahvaltılıkları masaya dizdim. Her şey tamamlanınca gidip Jason'ı kaldırdım. Kahvaltımızı ederken oluşan sessiz ortamı Jason bozdu.
"Hazırsan okula gidelim."dediğinde tam sızlanacaktım. Ama konuşmama fırsat vermeden:
"Bende şu an okula gitmek istemiyorum. Ama bi an önce gölgeni bulmalıyız. Ancak bu şekilde seni onlardan saklayabiliriz. Çünkü bir gölgen olmazsa, nerede olduğunu ve ne yaptığını bilemeyecekler. Hadi, bir yerden başlamalıyız vaktimiz daralıyor."
İçimi okumuş gibi konuşmuştu. Ses çıkarmadan 'tamam' anlamında başımı sallayıp kalktım. Bulaşıkları makineye yerleştirdim ve ellerimi yıkadım. Odama çıktım. Fazla oyalanmadan elime geçen ilk kotu ve tişörtü giydim. Makyaj yapmadım. Saçımı tarayıp at kuyruğu yaptım. Çantamı alarak beni aşağıda bekleyen Jason'ın yanına gittim. Evden çıkarak Chevrolet'e bindik. Bugün arabayla bile dalga geçesim yoktu.Okula geldiğimizde istemeye istemeye arabadan indim. Okul kapısından girerek sınıfımın bulunduğu koridora geçtim.
***
Dersler işkenceden farksızdı. Üstelik gölgeden hiç bir iz de bulamamıştık. Öncesinden farklı davranan kimse yoktu. Yeni gelen çocuk dışında...
Aslında o da garip davranıyor diyemezdim. Sadece ilk geldiği günden bu yana kimseyle konuşmamış ve arkadaş edinmemişti. O olabilir miydi? Bilmiyordum. Bu düşüncemi Jason'a anlatmak için sınıftan çıkarak onu aramaya başladım. Çok geçmeden kantin bölümünde onu buldum. Ama yanında arkadaşları da vardı. Hemen yanına gidip, ona söylemem gereken bir şey olduğunu söyleyerek, oradan uzaklaştık. Kimse olmadığından emin olunca:
"Yeni gelen çocuk... o, o benim gölgem olabilir."dediğimde şaşkınlıkla gözleri büyüdü.
"Bu düşünceye nasıl vardın?"diye sordu.
"O kimseyle konuşmuyor. Oturacak başka yerler varken benim dibimde olmayı seçiyor. Ve aniden dönem ortasında geldi. Sence ne düşünmeliyim?"derken, sesim normalden yüksek çıkmıştı. Sustu. Düşünüyordu.
"Bunu anlamanın bir yolu var."dedi. Devam etmesi için ağzımı bile açmadım.
"Sen eve tek başına döneceksin. Büyük ihtimalle gölgende peşinden gelecek. Ama tahmin etmediği bir şeyle karşılacak. Ben de seni izliyor olacağım. Ve onu gördüğüm zaman, kaçmasına izin vermeyeceğim."
Güven verici sözleri karşısında içim az da olsa rahatlamıştı. Tekrardan sınıfıma gidip olacakları beklemeye başladım.Son zilin çalmasıyla ayağa kalktım. Önceki günün aksine, bugün oldukça yavaş hareket ediyordum. Çantamı toplayıp koridora çıktım. Yine aynı yavaşlıkta okul kapısından çıkarak, eve doğru yürümeye başladım. Şu an bir kaplumbağa bile beni geçebilirdi. Bunu düşünüp kendi kendime gülümsedim. Az sonra bir ayak sesi duyar gibi oldum. Ama hem kaçma dürtüme hem de arkaya bakma isteğime karşı koyarak yürümeye devam ettim. Anlaşılan Jason haklıydı. O, beni takip ediyordu.
Evin kapısına vardığımda ayak sesleri de kesildi. Anahtarımı çantamdan çıkarmak için elimi attım. Tam o sırada arkamdan gelen çığlıkla döndüm. Jason kapkara giyinmiş birinin üzerindeydi. Korku dolu gözlerle yerde yatan bedene baktım.
"Taylor, gel ve yüzünü aç!" Jason'ın sesi emir verdiği zamanlardaki gibi gür çıkıyordu. Bedenim söylenilene itaat ederek gölgenin yüzündeki maskeye uzandım. Elimi attığımda çırpınması iki kat arttı. Ancak maskeyi çıkarmama engel olamadı. Gördüğüm yüz beni olduğum yere sabitlemiş gibiydi. Beklediğim kişi bu değildi. Beklediğim yüz bu değildi. Hayretle aralanan dudaklarımdan:
"Mary..! Neden!?" diye bir feryat çıkmıştı sadece.Selam. 😊 çok beklettim galiba. Kusuruma bakmayın. Dersler ödevler derken anca yazabiliyorum. Umarım beğenirsiniz. Vote ve yorum yapmayı unutmayın. Seviliyorsunuz. ❤😛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜHÜR
Mystery / ThrillerBozulması gereken mühür ve çözülmesi gereken sırların ortasına düşen Taylor bakalım düştüğü bu durumdan nasıl kurtulacak? Maceraya katılın...