Gideli ne kadar oldu hatırlamıyorum, Incarna... Sahi, bazen senin de çaresizliğin gözyaşlarına dönüşmüyor mu? Ya da... Benden çok uzaklarda bir yerde çürüyor musun...
Elimdeki sararmış fotoğrafa bakıp, ben 21. Cadde'deki büroda işime başlamadan ve Incarna'nın da hastanedeki stajının ilk günü bile bitmeden tutuklandığımız günü hatırlıyorum. Birbirine kenetlenen ellerimizi ve bizi ayırmaya çalışan polisleri. Sonunda onun ince bileklerinden yakalayabilmiştim ama soğuk elleri ellerimden kayıp gitmişti.
Sekiz yıl öncesini düşündüm. Onu kaybettiğim zamanı. Akşam Jeff ve Leia uyuduğunda ağlamıştım, o da ağladı mı merak ediyorum. O gece korktuğu kadar korktu mu, merak ediyorum. Jeff annesinin yanında güvende mi, merak ediyorum...
Incarna'nın yüzünü hayal ettim. Mavi gözlerini ve sarı buklelerini. Gülümsemesini... Hiç bu kadar özleyeceğimi tahmin etmediğim gülümsemesi.
Onu özledim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak
General FictionKarakterler ve konu sadece bir hayal ürünüydü ve biz hayal kurmayı bıraktık, ben de bu anılardan oluşan hikayeyi yazdım.