Medya \ Miraç
"Günaydın gençler." diyip masasına oturan öğretmenle beraber kağıttan kafamı kaldırıp hocaya baktım. Sabah sabah neden okula geliyoruz? Neden bu nursuz insanları görmek zorundayız?
Omzumda yatan Miraç'ı dürtüm ama oralı bile olmadı. Geldiğimde gözlerinin altı morarmaya yakındı sıraya oturduğum gibi bana hafif dönüp başını omzuma koymuştu orada uyuyakalmıştı. Hafta sonu zaten ne o beni aradı ne de ben onu. Cumartesi zaten anneme basılmıştık sonra annemlede hiç konuşmamıştım.
"Sen yeni geldin sanırım." diyen hocayla o tarafa bakıp başımı salladım. Genç 24-25 yaşlarında yakışıklı bir hocaydı. "Hoşgeldin.. Ben Kerem fizik öğretmeniyim." dediğinde yine başımı salladım.
Miraç, "Hoca, uza." diyerek başını omzumdan kaldırdığında istemsizçe ona doğru döndüm. Sert bakıyordu. Sanırım hocayla arasında sorunları vardı.
Hoca, Miraç'ın dediğini yapıp ders anlatmaya başladığında Miraç başını geri omzuma koydu. Uykusu vardır diye ellemeyip defterimi karalarken ders geçip gitmişti. Boynu tutulacaktı böyle. Ve en önemliside ben açtım. Sabah kahvaltı yapmamış okula geldiğim gibide Miraç'a yastıklık yaptığım için hayvan gibi açtım."Miraç ben açım artık omzumdan kalkar misin?" diye sorup bir kez daha şansımı denediğimde kafasını kaldırıp önce bana sonra yan sırada oturan kızlara ardından bizim önümüzde oturan Can'la Koray'a baktı. Naz bize delici bakışlar atarken Ceren uyuyordu. Koray telefonuyla oynarken Can defterini karalıyordu. Miraç, Can'ı dürtüp "Git iki tane tost al gel." diyip omzuma geri yatacağı sırada kafasını tutup geri ittirdim. Bana ters ters bakarken "Mal boynun tutulacak dizime yat madem." dedim. Cevap vermeden dizlerime yattığında ayaklarını sıradan dışarı çıkartmak zorunda kaldı.
Can, "Şey tostları sen mi yiyceketin?" diye çekinerek sorduğunda hafif gülümseyip başımı salladım. Ceren ve Can'a kanım ısınmıştı ama Koray ve Naz'a karşı aynı duyguları beslemiyordum.
Can'ın getirdiği tostun birini yiyip birini peçeteye sarıp sıranın altına koydum. Doymuştum. Ellerim yağlanınca dua eder gibi beklerken Ceren kıkırdayıp çantasından ıslak mendil çıkarttı ve bana uzattı. "Saol" diyip aldığımda gülümsemekle yetindi.
Miraç ayısı hala dizimde uyurken saçları çıplak dizime deyiyordu yumuşacıktı. Ellerim benim iradem dışında Miraç'ın saçlarına giderken Naz burnundan soluyordu. Kanım ısınsaydı o kem gözlerinden çekinip bunu yapmazdım ama az önce dediğim gibi Naz'a ısınamamıştım.Miraç saçlarıyla oynadıkça daha çok yayılırken hoca derse başlamıştı bile. Bi' bok anladığım yoktuda dinliyordum işte. Can arkasını dönüp "Miraç hala uyuyor mu?" diye sorduğunda başımı eyip baktım. Hayvan gibi uyuyordu. Başımı sallamakla yetindim. Oda sırıtıp önüne döndü.
"Pişt!" diye sağdan gelen sesle o tarafa döndüğümde Ceren otuziki diş sırıtıp bana telefonunu gösteriyordu. Elinden telefonu alıp baktığımda az önce çekmişti. Ben, Miraç'a bakıyordum. Miraç hiç kimseye birşey söylememişti bende beni ilgilendirmez diyip susmuştum. Yani Ceren'lerde bizi sevgili biliyordu. Ceren'e telefonu geri verip Miraç'ın saçlarıyla oynamaya devam ettim. Benim saçlarımdan daha yumuşaktı. Belkide benim saçlarımdan daha uzundu. Koray kesmeseydi şimdi belimde saçlarım olacaktı.
Çalan zille Miraç bir anda doğrulup sıradan kalkarken oturduğum yerden ona bakıyordum. Başıyla yürü işareti yaptığında hala bakıyordum, "kızım kalksana yürü gidiyoruz." diye çemkirip elimi tuttuğunda meçbur kalktım. Ayh ayaklarım uyuşmuştu. "Bi dur ayaklarım.." dediğimde bana döndü ardından şöyle bir etrafa bakıp beni sırtına attı. Bir anda boşluğuma gelince attığım çığlık atınca Ceren kıkırdıyor, Naz bana gözlerinden ateş çıkartarak bakıyor, Can gülümsüyor Koray hala telefonla oynuyordu. Zaten sınıf ve kolidor bize götüne bizans mizrağı saplanmış arizona kertenklesi boku görmüş gibi bakıyordu. Ne yani hiç mi görmediniz sırtına kız atan erkek?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARICIM
Genç KurguBir kız, Bir erkek. Bir sadist, Bir kurtarıcı.. Yeni bir hayat, Yeni kabullenişler..