Öldürür beni yüreğimdeki sızı.
Yüreğimdeki şu cesaretsizlik.
An gelir geceye sevdamı sığdıramam.
An gelir gözlerimden akan şu apansız yaşları,
Siper etmek isterim sevdamın kurşun bakışlarına.
Ve gece,
Dertli bir devrimciye dönüştürür zamanla.
Halkıma sevdalanırım kimi zaman.
Kimi zaman kalbi kırılmış bir çocuğa.
Yapayalnız kalmış sevgililer gününde, bir kadına.
Halkıma...
Gökyüzü tel örgüsüyle kaplanmış halkıma.
Birer birer kurşunlanan.
Sabahları vurulan daha doğmadan Güneş.
Kızları namussuzlara kadın olan babaların.
Yüzlerine Güneş doğmayacak babaların.
Kurumayacak o anaların gözyaşları.
Yakacaklar işte seni o zaman.
Vuracaklar belki, namusuna el koyacaklar.
Alacaklar bakireliğini namussa eğer bu!
Namussa eğer o iki bacak arasındaki şey!
O pis döllerini bırakacaklar kızlarının yataklarına.
Dilini koparacaklar arkadaş senden.
Konuşamayacaksın. Utanacaksın.
Kalk! Dik yürü bu şerefsiz yollarda.
Namusun için öl ve yaşa.
Fazladan birkaç gün mü yaşamak istiyorsun?
Dilsiz, şerefsiz, namussuz ve onursuz birkaç gün?
Beni öldür onursuz köpek!
Yaşamak istemiyorum seninle birlikte.
Solumak istemiyorum oksijeni senin soluduğun hayatta.
Ya da bırak, uzaklaş öyle git cehenneme.
Özgür dağlara konan bir kuş olurum belki.
Uzaktan şahit olurum bu küstahlığa.
Kalk kardeş! Uyan. Silkelen.
Namusunu satma birkaç liraya.
Başını eğme bu zulme.
Başkaldır. Savaş!
Zira fazladan birkaç gün dileyen,
Bu öfkeli zalimlerden.
O Allahsızlara
Fazladan birkaç gün sözümüz.
Namussuzca yaşayacakları birkaç fazla gün.
Ve
Namussuza kanlı hançer sözümüz.