Koru Kendini

10 4 0
                                    

Her günüm sıradan.
Etrafımda ciddiyetsiz,
Ve çirkinliğin doruğunda olan gülüşler.
Belki mahallede hızla yayılan dedikodu.
Bazen çitleyen çekirdeğin sesi.
Ağız şapırdatılması.
Boş ama mutlu hissederdim eski zamanlar.
Sevildiğimi, sayıldığımı yahut övüldüğümü...
Akşam ezanıyla biterdi maçımız.
Ayaklarıma kadar terlerdim.
Fırça yememek için annemden,
Ya da terliğini.
Attığım golleri anlatırdım hevesle.
Giydirirken atletimi,
Simsiyah girip kıpkırmızı çıktığım banyodan sonra.
Yaşıtlarımın ağabeyiydim.
Akşam dışarı çıkardım mahalle büyüklerinin yanına.
Ordan ögrendiklerimi sabah anlatırdım akranlarıma.
Büyüdüm dostum.
Küçükken hayal edemediğim kadar,
büyüdüm.
Babamın savurduğu küfürleri,
Annemin gözyaşlarını anladım.
Ya da küçükken tatlı çocuk olduğumu söylerlerdi.
Pazardayken güçlü sanmak için kendimi,
Annemin elindeki tüm poşetleri almaya çalışırdım.
O vakit bir sürü insanın gözü üstümde olurdu.
Hayretle baktıklarını hissederdim.
Sevildiğimi, sayıldığımı yahut övüldüğümü...
Farklı bir dil konuşurdu annem.
Aynı severdi, aynı öperdi, aynı ağlardı!
Ama farklı kelimeler çıkardı,
Annemin ağlamaklı sesinden.

Anladım güzel insanlar.
Devrim diye adlandırdıkları şeyi,
Ve yüreğimde bıraktığı derin ulaşılmaz hissi.

Anladım.
Özgürlüğün bir kelimeye,
Ya da iki parmağına sığdırılamayacağını insanın.

Anladım.
Ağlasan da sabahlara kadar,
Gözlerin şişercesine.
Atsan da kendini uçurumdan aşağı,
Üç maymundan farkı olmayacak insancıkların.
Ve korumazsan kendini,
Gözyaşları çoğalacak anaların.
Ve babaların sırtlarında,
Koca jop izleri...

Maviye Çalar GözlerinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin