PASSION PLAY - SNAMIONE (Tamamlandı)

ESKİ DOSYALAR

Bölüm şarkımız Depeche Mode - Broken

When you're falling I will catch you, You don't have to fall that far
You can make it, I will be there, you were broken from the start  

Zincarla'ca meali: Düşersen seni tutarım, korkmana gerek yok. Daha yolun başında yaralandın ama yapabilirsin, hep yanındayım. 

***

Yeni yıl Hermione için yeni heyecanla gelmişti. Üç kimlikli Arthur'un yumurtladıklarından sonra Hogwarts gözüne daha güzel görünür olmuştu. Kendini ilk aşkını yaşayan bir genç kız gibi hissediyordu. Aşırı neşeli, aşırı hareketli, aşırı mutlu. Bir bakıma ilk aşkını yaşadığı doğruydu, okul hayatı boyunca gözü Ron'dan başkasını görmemiş, savaş sırasında yaşadıklarından sonra Ron'la arkadaş kalmışlardı. Sonrakilerin hiçbiri ile ilişkileri yüzeyselliği aşamamış, kalbinde tutkuyu hissedememişti. Fevri ve cüretkar davranmamak için kendini zor tutuyordu. Karşısındaki okul çocuğu ya da hala başında kavak yelleri esen bir yeni yetme değildi. Ayrıca adamın geçmişini biliyordu: Sevgisiz bir çocukluk, karşılıksız bir aşk, ömrü boyunca yükünü taşıdığı yanlış bir seçim. Severus'un ilk hamleyi yapmasını bekleyecekti. Severus'a eskisinden daha yakın davrandığı inkar edilemezdi, aynı şekilde adam da varlığından hoşlandığını belli ediyor, bir şekilde her yerden karşısına çıkıyor gibiydi ama fiziksel bir yakınlaşma yaşanmamıştı henüz. 

Severus Snape'in kahraman olduğu ortaya çıktığında başından beri sürdürdüğü mücadeleyi tüm sihir dünyası öğrenmişti. Ancak neden Voldemort'a sırt çevirdiğini bilen kişilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Harry bildiğini okuyup, Snape'in isteğine karşı gelerek anıları iade etmeden önce Bakanlık'la paylaşmıştı. Ancak Lily ile ilgili anıları Ron ve Hermione dışında kimseye göstermemişti. Onlar da çenelerini tutmuşlardı, Ginny ve Molly bile bilmiyordu Snape'in Lily'ye olan ölümsüz aşkını. Lily aklına geldikçe Hermione'nin yüzü asılıyordu, Severus çocukluğundan beri o kadına aşıktı ve o aşk öyle büyüktü ki, Lily'nin ölümünden sonraki 17 yıl boyunca devam etmişti. Savaştan sonraki 10 yılda da Severus'un yanında başka kadın gören olmadığına göre, söz konusu sevginin devam ediyor olması muhtemeldi. Ama Hermione artık Severus'un kara gözlerinde farklı ışıklar görüyordu. Bakışları farklıydı, yüz ifadesi farklıydı, ses tonu farklıydı. Hermione, Severus Snape'e baktığında, eğer hayatı daha kolay olsaydı, Düşünseli'ne gördüğü sevimli oğlan çocuğunun nasıl bir adam olabileceğini tahmin edebiliyordu. Daha sevgi dolu bir babası olsaydı, ya da daha güçlü bir annesi; Lily karşılık verseydi, ya da başkasını sevseydi; karanlık sanatlara hiç kaymasaydı, ya da geri döndüğünde geçmişe sünger çekmeyi başarabilseydi, kendini bilerek sevimsiz göstermeseydi... Hermione kendi döneminde Severus'un nasıl biri olduğunu hatırlıyordu. Evet, Ron ve Harry ondan ölümüne nefret ederken o hep tarafsız kalmıştı ama Minerva'yı, Flitwick'i, Lupin'i sevdiği gibi sevmemişti de. İksir dersine başlarken öğrencilerden çok Snape'ten çekeceğine emindi, aynı antipatik davranışları sergilemesini bekliyordu ama zannettiği gibi olmamıştı, genellikle tartışsalar da kısa sürede yakınlaşmışlardı ve üç ay geçmeden aralarındaki yakınlık arkadaşlığı aşmıştı. 

Hermione kendi kendine Severus'un üstüne gitmeme kararı almıştı almasına ama her geçen gün cinnet geçirmeye yaklaşıyordu. Her karşılaştıklarında "Yeter artık be adam, bir şey söyle" diye tokatlamamak için kendini zor tutuyordu. Her zamanki hararetli tartışmalarının birinde denk getirip şöyle esaslı bir yumruk geçirmemek için dişlerini sıkıyordu. 

Severus ise kendisiyle mücadele ediyordu. Hermione'nin zannettiği gibi iç hesaplaşması Lily ile ilgili değildi. Hermione'ye açılamama sebebi Lily'ye karşı bitmeyen aşkı değildi, sevgisi sürse de geçmişi geçmişte bırakmıştı artık. Nasıl olduğunu bile anlamadan Hermione kalbine sızmıştı. Arthur, Üç Süpürge'de Hermione'ye açık açık kur yaptığında bu gerçeği kabullenmek zorunda kalmıştı. Hiçbir zaman başkalarının ne düşündüğünü önemseyen bir adam olmamıştı. Aralarındaki yaş farkı da sorun değildi. Hermione yetişkin bir kadındı ve yaşından daha olgundu. Ayrıca Severus'un karamsar ve depresif kişiliğinden etkilenmeyecek kadar güçlüydü. Birlikteliklerinin önünde fiziksel bir engel yoktu, Severus'u durduran manevi bariyer Hermione'yi hak etmediğini düşünmesiydi.