Multimedyada Egemen'in resmi var :) Yorumlarınızı yazmayı unutmayın. İyi okumalar. :)
Yaz tatilimiz yeni başladığı için okulsuz bir pazartesi sabahına uyanmak inanılmaz güzel bir histi. Son iki haftadır karnemi almaktan başka bir şey yapmamıştım. On birinci sınıfı geri de bırakmak ise değişik bir duyguydu. Gerinerek mutlulukla yatağımdan kalkıp banyoya gittim. Banyodan çıktığım zaman hızla yatağımı yapıp mutfağa gittim. Ablamın mutfaktan gelen sesiyle yüzümdeki anlamsız gülümsemem anlam kazanmıştı ve tüm yüzüme yayılmıştı. Mutfakta kahvaltı hazırlayan ablamı görünce küçük bir çığlık atıp "ablaaa..." diyerek boynuna atıldım. Ablam da büyük bir sevinçle bana sıkıca sarıldı. Üniversite finalleri yüzünden uzun zamandır görüşemiyorduk. Aydın'da okuyordu.
"Pekala sessiz ol. Annemlere sürpriz yapmak istiyorum. Hadi bana yardım et." dedi. Bende ona büyük bir zevkle kahvaltı hazırlamasında yardım ettim. Ablam, babam, annem, ben ve küçük kardeşim mükemmel bir kahvaltı yaptık. Kardeşimi futbol antrenmanına götürme görevi bugün bana kalmıştı çünkü annem ve ablam evde misafir ağırlayacaklardı. Halamlar Antalya’dan bizi görmeye geliyorlar. Ben de seve seve görevimi üstlendim çünkü misafirlere hizmet etmek istemiyordum. Ama erkek kuzenim geleceği için de mutlu olmuştum çünkü Ege (Egemen aslında ama biz Ege diyoruz.) çok kafa birisiydi. Onunla her şeyi konuşabilirdim ve tüm kızca dizileri izletebilirdim. Hemen üstüme salaş bir şeyler geçirdim.
Kardeşimi futbol antrenmanına bırakıp Melis ile buluşmak için söylediği kafeye gittim. İçeri girip etrafa göz gezdirince Melis'in bir erkekle köşedeki masada oturduğunu fark ettim. Yanlarına yaklaşınca oğlanın kim olduğunu anladım. Onun burada ne işi vardı? Melis beni görünce kıkırdamayı kesti ve bana gülümseyip yana doğru kaydı. Ben de yanına oturdum selam diyerek.
"Selam Arya." dedi Efe sırıtışını yüzüne daha da yayarak.
"Efe'ye bizimle takılmayı teklif etmiştim ve o da kabul etti." dedi Melis cıvıldayarak. Ben de bana haber vermeden böyle bir şey yaptığı için bozulduğumu belli etmemeye çalışarak gülümsedim.
"İyi yapmışsın."
"Peki bugün napıyoruz kızlar?" dedi Efe gergin sessizliği bozmak istercesine.
"Sinemaya gidebiliriz. Harika bir aşk filmi varmış." Melis bunları söylerken Efe'den bir an gözlerini ayırmıyordu.
"Aşk filmi ne yaa..." dedim ağzımı yayarak. Efe şaşırarak bana baktı.
"Sen sevmez misin?"
"Öyle vıcık vıcık aşk filmlerini sevmem ben. Doğal olacak... Masum olacak... En önemlisi biraz da komik olacak." dedim büyük bir güvenle.
"Evet öyle bir film olursa bende izlerim." dedi Efe gülümseyerek. Ben de istemsiz olarak o güzel gülüşe karşılık verdim.
"O zaman korku filmine gidelim." Melis bizim gülüşmemizin arasına kara kedi gibi girmiş o 5 saniyelik mükemmel anı bozmuştu. Tam ağzımı açacakken işaret parmağını kaldırıp "İtiraz istemiyorum." dedi.
"Tamam." dedim gözlerimi pörtleterek. Böyle kontrolcü olunca gerçekten çok korkunç oluyordu. Efe de korkmuştu sanırım çünkü ağzını açmadı.
Bol kanlı bir korku filmine bilet almıştık. On sekiz yaşımızda olmamamıza rağmen bu filme bilet almamız Efe sayesinde olmuştu. Orada çalışan bir arkadaşı varmış. Mısır alıp salona girdik. Yerlerimize oturduk. Efe ortamızda oturuyordu. Film kanlı başladı. Her yerden kan fışkırıyordu. Gözümü bile kırpmadan izliyordum. Elimdeki mısır kutusuna biri elini daldırınca dikkatim dağıldı. Efe koca bir avuç mısırı ağzına atıp gülümsedi. O sırada filmdeki kız büyük bir çığlık patlattı. Kızın çığlığıyla sanki o anı bekliyormuş gibi bakan Melis hızla Efe'ye sarıldı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Gerçek Misin?
ChickLit"Yan komşum... Tek söyleyebileceğim çok havalı ve yakışıklı olduğu. Ama ben onun için sadece sevimli ve beceriksiz komşu kızıyım. Öyleyim. Öyleyim değil mi? Belki de değilimdir." Biraz şaşkın, beceriksiz ama gerektiğinde-çok nadir- cool olan doğa...