1 Haftaya kadar ondan yine haber alamıyordum ve artık telefonu elimde tuta tuta organım haline gelmişti. Hayır madem işin uzun insan bir ararda haber verir değil mi? Tüm gün sadece ondan telefon bekliyordum hatta dışarı bile çıkmamıştım şu son günlerde. Sıkıntılı iç çekişlerim zaman zaman bağrışlara dönüşüyordu.
Yoongi için ağlıyordum. Başından beri neden bana bunları yaptığını hala anlamamıştım ve açıkcası anlamakta istemiyordum. Sadece benden beni öldürtecek kadar nefret ettiğini bilmek kalbimi acıtıyordu.
Ama bir taraftanda onu farketmeden tamir eden birine de sahiptim. Buda işin güzel tarafıydı.
Hayatımı batırdığını biliyordum. Sadece beni öldürmek için karşıma çıktığınıda biliyordum. Ama ona karşı gelmek kalbimin bana dedikleriyle o kadar çelişiyordu ki bu koltukta onu düzgünce gördüğümü ve bana dokunduğunda hissettiklerimi çok uzun vakitler harcayarak düşünüyordum.
Ben ona karşı boş değildim ve beklide hiç olmamıştım. Evet Yoongi ile saçmada olsa bir ilişkim vardı ve ben bu ilişki ortasında ona karşı bir kıpırdanma yaşamıştım. Bu beni kötü yapıyorsa evet kötüydüm. Kalbine söz geçiremeden katiline aşık olan bir kötüydüm.
Şimdi ise tek dileğim Yoongi saçmalığının sona ermesiydi. Bunun içinde 1 haftadır Jungkook'un mesaj bildirimini görmek için 4 duvar arasında kafayı yiyordum.
Kötü bir şey olma ihtimalini aklıma bile getirmek istememiştim. Ne olabilirdi ki? Sadece Yoongi ile konuşup işi iptal etmeliydi sonra biz bir araya gelebilirdik. Ama bu fikir tabii ki bana aitti ve evet bunun Jungkook tarafından reddedilip edilmeyeceğini bilmemekte kafa yorduğum başka bir konuydu.
Sonra titreyen ellerim arasında kaybolmuş telefonun ekran ışığı karanlıkta parlayarak gözlerimi aldı. Ekranda Jungkook'un adını görmemle kilidi açmam aynı anda olurken kalbime engel olamıyordum.
~
Sırık: Jimin çok kötü bir şey oldu.
Bücür: Jungkook neler oluyor sen iyi misin?
Sırık: Beni merak etmene gerek yok sevgilini merak etsen daha iyi olur senin için.
Bücür: Ne oluyor?
Bekle seni arayacağım.
Sırık: Hayır arama gerek yok.
Konuşabileceğimi sanmıyorum.
Bücür: Jungkook açıklar mısın ne oluyor?
Sırık: Üzgünüm Jimin
Cidden
Senin onu sevdiğini biliyorum
Ona karşı çıkamadım. Onu durduramadım.
Bücür: Jungkook beni korkutma düzgünce söyle
Sırık: Onu buraya zor zahmet yetiştirdim ama dayanacağını sanmıyorum. Psikolojik bir sorunu olduğunu bilmiyordum. Üstüne çok fazla gittim. Onun gibi birinin sadece başkalarına zarar vereceğini düşünmüştüm ve seni bu yüzden kandırdığını.
Bücür: Anlayamıyorum Jungkook
Sırık: ...
Üzgünüm kendini kesmesine engel olamadım. Elimdeki bıçağı alabileceği aklıma bile gelmemişti.
Bücür: Ha ne
Sırık: Yanına geleceğim Jimin her şeyi söyleyeceğim sana ne olur sende saçma bir şey yapma zaten beynim allak bullak
Bücür: Sen az önce Yoongi'nin kendini kestiğini mi söyledin bana?
Sırık: Sakin ol ve beni bekle. Odandan dışarı adımını atma.
Ve sakın yalnız olduğunu düşünme Jimin. Yalnız değilsin. Sana her şeyi anlatacağım, ne yapman gerektiğine kendin karar vereceksin.
Ya ben batacağım ya da sen beni destekleyeceksin beraber kurtulacağız. Bu yüzden sadece beni bekle.
Yoongi'yi kontrol edeceğim ve yanına geleceğim.
Görüşürüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Dear Killer ♤JiKook♤
Short Story****: Sana dokunmama izin verecek misin? ****: Belki.