10. Bölüm

9 3 0
                                    

Karavanımızın içi çook ama çook güzeldi. Hayranlıkla içeriyi inceliyordum. Daha çok sütlü kahve ve turuncu ağırlıklıydı.
-Karavan çok güzel.
-bence de
Herkes çok beğenmişti. Benim dün yüzünden başım çok ağrıyordu. "Şimdi nereye gidiyoruz? " Soruma kimse cevap vermedi eminim onlar da bilmiyordu daha.
-Ne yani belli değil mi?
Abim:Ben bilmiyorum.
Kerem:Fikir benden ama nereye isterseniz oraya gidelim.
Fatih :İstediğiniz bir yer var mı?
- Datça'ya gidelim.
Herkes beğenmişti fikrimi orası çok güzel ve sakin bir yerdi. Fatih çok yorgun görünüyordu.
-Biraz uyu bence.
-Az yolumuz kaldı.
-Olsun.
Canım sıkılmıştı. Elif'le kerem kendi hallerindeydiler. Fatih yanıma oturdu. Video açtı onlara bakıp gülüyorduk ki şarjı bitti. Sonra yola dayanamayıp karavanda ki yatağa gidip yattı. Benim de uykum gelmişti. Bende olduğum yerde uyuya kaldım.
- Su uyan artık.
-Suuuuu
-5 dk dahaa
-Kızım kalksana geldik.
Gözlerimi açtığımda bizimkiler başıma dikilmişlerdi. Kaldırmaya çalışıyorlardı. Elif bir kolumdan Kerem bir kolumdan çekiyordu. Yavaşça ayağa kalktım. Etrafa göz gezdirdim. Deniz kenarındaydık. Fazla insan yoktu. Çünkü akşam belki de gece olmuştu. Fatih'le abim sahilde bir arkadaş grubunun orda birşeyler konuşuyorlardı. Sonra bize gelmemiz için işaret yaptılar.
Karavan 'dan inip onların yanına yürüdük. Sahil yumuşak kumla çevrili olduğundan ayakkabılarımı karavana bırakmıştık. Ortada kocaman bir ateş yanıyordu. Yanlarına gittiğimizde fatih söze başladı.
- Bu arkadaşlarda bizim gibi karavanla buraya gelmiş. Onlar da burda kalıyorlar. Neyse kısaca tanıştırayım.
Diyerek söze başladı. Sarı saçlı, minyon tipli bir kızı gösterdi:
-Damla.
Uzun boylu, baya kaslı ve esmer bir çocuğu gösterdi:
-Emin
Sarı saçlı, kolunun yarısı dövmeli bir çocuğu gösterdi.
-Mert.
Ve son olarak kızıl saçlı uzun boylu bir kızı gösterdi.
-Azra
Memnun oldum diyip hepsiyle el sıkıştım. Kerem ve Elif'de aynısını yaptı. Daha yeni tanıştığım adı emin olan çocuk söze başladı.
- Biz gece denize gireriz genelde. Öğlenleri sörf yapıyoruz. Az sonra denize gircez istiyorsanız sizde gelin.
- Çok güzel olur bence girelim.
Dedim herkes beni onaylanmıştı. Hüseyin yere uzanmış telefonla oynuyordu. Azra da onun yanına oturmuş o da telefonla ilgileniyordu. Damla saçlarında ki kırıkları koparıyordu. Abim de yere uzandı. Sonra bende yanına gittim. Beraber yıldızları seyrediyorduk. Abimin telefonu çalana kadar tabi .
-Efendim.
....
- Sanane ya anlamıyor musun sorup sorup durma.
....
İçimde kötü bir his olmuştu. Hiçbirşeyi kafama takmak istemiyordum. Hiçbirşey düşünmek de istemiyordum. Yaşadıklarım bazen gözümün önüne geliyor da öyle bile korkuyorum. Bu telefon görüşmesini de uzatmadım, düşünmedim, boşverdim. Çünkü abim ve Fatih'i hep arıyorlardı. Emin yanımıza geldi.
-Hazırlanın bence.
Melisa ben ve elif karavana gidip üzerimize mayolarımızı giydik. Ben siyah beyaz çizgili karın bölgesinde küçük dekolte olan bir mayo gitmiştim. Elif kırmızı bikini, melisa da mavi renkte mayosunu giymişti. Dışarı çıktığımızda bizimkiler karavanın önünde bekliyorlardı. Biz çıktıktan sonra onlar da üstlerini değiştirmek için içeri girdiler. Bizde diğer grubun yanına gittik. Kızların vücutları çok iyiydi. Tam bir sporcu gibi duruyorlardı. Erkekler zaten tişört varken bile belliydi vücutları. Bizimkiler de geldi. Abim mavi şortunu, Fatih sarı şortunu, Kerem de siyah şortunu giymişti. Saat tam olarak 00:50'ydi. Emin sigarasından son bir nefes çektikten sonra hiçbirimize bakmadan denize yürüdü. Diğerleri de onun peşinden. Su ılıktı. Çok güzeldi. Dolunay vardı. İleriye doğru yüzmeye başladım. Fatih de yanıma gelmişti.
-Sana uzun zamandır birşey söylemek istiyorum.
-Söyle bakalım.
-nasıl başlayacağımı bilmiyorum.
Emin: Gençler bu tarafa gelin hadi.
-Sonra söylesen olur dimi?
-Peki.

KAYIP Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin